Birkaç telefon görüşmesinden sonra kendine ait çalışma odasında büyük sandalyesine oturdu Lalisa. Çok yorulmuştu bugün. Hemen eve gidip sevgiliyle birlikte uyumak istiyordu. Başını biraz ovalayıp gözlerini kapattı. Bir anda açılan kapı ile sinirle oraya baktı. Gelen kişiyi görünce derin bir nefes aldı ve konuştu.
'Yine ne sikim istiyorsun Shu?'
'Biliyorsun değil mi?'
'Neyi biliyorum?'
'Sevgilimi kaçıran kişiyi. Abin Taehyung. Onun yerini şöyle bana!'
Yavaşça ayağı kalktı Lalisa. Ellerini cebine koyup karşısında ona sinirle bakan kadının önünde durdu. Başını hafif yana verip konuştu.
'Sen ne hakla bana yüksek sesle bağırırsın? Hemde benim odamda yani benim alanımda. Kendine gel Yeh Shuhua. Karşında yeraltının en tehlikeli mafyası duruyor.' dedi
'Benim sevgilim tam 4 aydır kayıp Lalisa Manobal. 4 aydır onsuzum! Ne demek olduğunu biliyor musun? Hah! Soranda kabahat duygusuzun tekisin. En azından bana abinin yerini söyle ve kurtul.' dedi Shuhua
Lisa sinirle gözlerini kapattı. Çabuk sinirlenen birisiydi ve sinirliyken asla mantıklı karar veremiyordu. Birkaç saniye bekleyip tekrar karşısındaki kadına baktı ve konuştu.
'Ben ailemle iltibatımı tam 7 yıldır kestim Shu. Annemin,babamın kardeşimin ve ya abimin nerde olduğunu bilmiyorum. Onlarla benim bir alakam yok. Şimdi siktir git ve bir daha beni rahatsız etme.'
Diyerek tekrar koltuğuna oturdu. Shuha sinirle gülerek Lisa'ya baktı
'Soojin...onu özlüyorum Lalisa. Ne demek olduğunu biliyor musun? Sevdiğinin elinden gitmesinin ne olduğunu biliyor musun-'
'Sevgilini o sürtük Miyeon ile aldatan sen değil miydin?'
'Yanlışlıkla oldu o! Hataydı..en büyük hatam.'
'Pff..yanlışlıklaymış Miyeon öyle demiyor?'
'Tanrım senden sadece abinin yerini-'
'Yeh Shuhua! Ya odamdan derhal çıkarsın ya da yemin ederim son nefesine kadar seni döverim. Seçim senin.'
Shuhua dolu gözleriyle birkaç saniye bekledi olduğu yerde. Lalisa'ya doğru eğildi masanın izin verdiği kadar. Ve konuştu.
'Bende sana yemin ederim ki Lalisa..seni pişman edeceğim.' dedi.
Odanın kapısını sertçe kapatarak çıktı. Lalisa hiç umursamadan koltuğunda dinlenmeye devam etti. Bu sefer telefonun çalmasıyla küfür etmeye başladı.
'Sikecem ama ha! Dinlenmeye de izin yok amına koyayım..'
Derken arayan kişinin sevgilisi olduğunu gördü. Gülümseyerek telefonu açtı.
'Güzelim?'
'Yaah Lisa~'
'Hmm miniğim ne istiyorsun?'
'Gelirken biraz çilek alır mısın? Lütfen canım çok çekiyor.'
'Tabiki alırım. Çıkıyorum şimdi. Dikkat et kendine güzelim..'
'Sende dikkat et..seni seviyorum.'
'Bende seni.'
Diyerek telefonu kapattı. Dışarı çıkarken kapıda duran iki korumaya baktı.
'Yeh Shuhua ne hakla buraya girebiliyor? Sizi buraya süs olarak mı koydum ha? İşinizi düzgün yapın yoksa olacaklardan sorumlu olmam.'
Dedi ve korumanın konuşmasına izin vermeden arabasına yöneldi. Kapıyı açan şoföre bakmadan yerini aldı. Şoför binince konuştu.
'Kim Jennie'nin evine..ve gitmeden bir markete uğra ve çilek al. Fazla olsun.'
(...)
'Hoşgeldin sevgilim~'
Dedi kollarını sevdiğinin boynuna sararken. Lisa elindeki poşetleri hizmetçilerden bitanesine verdi ve önündeki miniğinin beline sarıldı.
'Hoşbuldum güzelim.'
Hizmetçilerden birine bakıp konuştu.
'Bize iki tabak çilek hazırla. Güzelce yıkanmış olsun ve en güzellerinden.'
'Vee eğer canınız çekerse sizde yiyebilirsiniz!'
Dedi Jennie. Lisa ona baktı ancak bişey söylemedi. Hizmetçiyi başıyla onayladı. Hizmetçi gülümseyerek Jennie'ye başını eğdi.
'Teşekkürler Jennie hanım.' dedi.
İki sevgili odalarına doğru gitti. Jennie üstünü değiştiren sevgilisine bakıp konuştu.
'Lisa..senle birşey konuşmak istiyorum.'
Lisa arkasını dönüp Jennie'ye baktı. Ona yaklaşıp konuştu.
'Söyle güzelim.'
'Ben..annemi çok özledim Lisa.. Yani biliyorum babamın yaptıklarına göz yumdu. Ama ben yıllardır anne sevgisi görmedim. Bir kereliğine bana onu gösterir misin?'
Lisa birkaç saniye ifadesiz bir yüzle sevgilisine baktı. Onu anlıyordu. Babası tarafından çok şiddet görmüş en sonda babası onu bir adama satacakken kaçmıştı Jennie. Sonrasında caddeye atlayarak kaçmak isterken Lisa'nın arabasının önüne atlamıştı. Lisa onu orda bırakmamış evine götürmüştü. Birbirlerine alışınca bırakmamışlardı. Jennie anne sevgisi görmemişti. Lisa'dan aile sevgisi gördü tabiki ama annesi gibi olamadı.
'Peki. Yarın seni almaya geleceğim tamam mı?'
Jennie sevgilisine sarılıp yerinde zıplamaya başladı.
'Teşekkür ederim teşekkür ederim!'
'Şimdi çok yorgunum..uyuyalım mı?'
Jennie kafasıyla onayladı sevgilisini. Pjiamasını giyip yatağa uzandı. Lisa sevgilisini kendisine yaklaştırdı. Jennie başını Lisa'nın omzuna koydu.
Lisa sanki hiç unutmamak için Jennie'nin kokusunu içine çekti. Saçlarını okşadı. Jennie'nin yaşadıkları onu çok etkilemişti. 7 ay boyunca psikolojik tedavi gördü. Bünyesi kaldırmamıştı olanları. Çok sefer hastanelik oldu. Lisa her zaman onun yanındaydı onu koruyordu.
Gözleri yavaşça kapanırken tek düşündüğü Jennie'nin annesiydi. Nasıl onu kızıyla buluşturacaktı. Annesi Jennie'yi almak için polisi işe katarsa Jennie'yi kaybedebilirdi. Son kere Jennie'nin saçını öptü ve kendini uykuya bıraktı.
(...)
~
Kapağı hemen seçin ki yapayımÇok güzel olmadı bölüm ama olsun
Oy ve yorumları unutmayınn
Babayss~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam-Jenlisa
FanfictionEn büyük kadın yeraltı mafyası olan Lalisa Manobal'ın herkesten sakladığı sevgilisi Kim Jennie bir gün kaçırılır ve öldürülür. Lalisa Manobal ise sevgilisinin intikamını almaya yemin eder. 'Sana söz veriyorum sevgilim,sana zarar veren kişilerin heps...