ELVEDA HİROŞİMA

3.BÖLÜM~SİLAHLARA ELVEDA

Yazarın Notu: Lütfen beğeni ve yorum yapmayı unutmayalım!..

Diğer bölümleri yorumlarınız belirliyor!
İlginize yürekten teşekkür ediyorum .👋

Yazarken kendim bile ağladım ve anladım ki ağlanarak yazılan yazılar ağlanarak okunurmuş.

Kitabı okurken YouTube üzerinden Mehmet Karadağ'ın "Çiçek Tanem" isimli şiirini de okuyabilirsiniz.
GEÇ KALAN TURNA

Düşlerini hayattan, benim için kur.

Bir okyanus gibi, biraz yakın dur.

Hayal dediğin eski bir şiir,

İstersen yırt at, kim razı olur?

KARME

✈️ 💣 ✈️

AİKO
Balıkçı


BAY DAİKİ
Balıkçı, Aiko'nun Babası


BAYAN SAKURA
Aiko'nun Annesi


ASUKA
Balıkçı


HİROŞİ
Aiko'nun kardeşi

✈️ 💣 ✈️

AİKO

Kardeşi Hiroşi ile kedi köpek gibi kavga ediyorlardı sürekli. Bu kavgaları, çoğu zaman anneleri Bayan Sakura için öfke sebebi olsa da, onların kavgalarını izleyen komşuları ve hazır bulunanlar için tam bir neşe ve komedi anıydı.

Kardeşi, onun hiçbir sözünü kabul etmiyor, her seferinde anne babasını savunuyor, onlara en küçük bir toz bile kondurmuyordu. Tamam insanlar anne babasını kötülemez, kötülememeli ama onların her dediğini de körü körüne kabullenmek mi demek oluyordu bu?

Kardeşinin bu savunmasını, bir sevgi belirtisi değil, aslında onlara verdiği bir rüşvet olarak görüyordu Aiko. Anne babasının ona daha fazla ilgi gösterdiğini, kendisine yeterince zaman ayırmadığını düşünüyordu. Mesela balığa giderken babası onu yanına oturtur, teknenin arkasında yalnız kalan Aiko öylece onları izlerdi.

Akşam pişen balıkların en semizi ve lezzetlisi ise nedense hep onun tabağına denk geliyordu. Belki de Aiko'nun ailesini eleştirmesinin altında bu ve benzeri nedenler vardı. Bunlar bazıları için, incir çekirdeğini bile doldurmayan konular iken, Aiko için aşılamayan okyanuslar gibi duruyordu.

Mesela Bay Daiki, Aiko'ya göre para harcama konusunda cömert davranmıyor, harcamalarını oldukça sınırlı tutuyor ve çok zorunlu olduğu zaman ancak para harcıyordu. Arkadaşlarının babalarının tekneleri yeni ve daha büyükken, o küçük ve eski teknesini yenilemeyi aklının ucundan bile geçirmiyordu.

Kaç sefer babasına bu konuyu açtıysa da, her seferinde babasının fikrinde en ufak bir değişiklik olmadığı için, artık bu konuyla ilgili ağzını bıçak açmıyordu Aiko'nun.

Oldukça eski olan tekneleri, bir seferinde öyle bir dalga yemişti ki, o koca dalga babasını, kardeşini ve kendisini içindeki balıklarla beraber sahile atmış, her birini ayrı bir noktaya fırlatmıştı. Balıklar sahilde öylece çırpına çırpına sağa sola dağılmış, onlar ise baygın şekilde saatler sonra ancak kendilerine gelebilmişlerdi.

Yine başka bir seferde, tekne su almaya başlamış, babası Bay Daiki ile beraber kova kova su döktükleri için kollarında takat kalmamış, batmaktan son anda kurtulmuş, canlarını zar zor kurtarmışlardı. Teknenin tamiri haftalar sürdüğü için, balık satışları durmuş, maddi olarak sıkıntıya düşmüşlerdi.