ELVEDA HİROŞİMA

5.BÖLÜM-OKYANUS KO(R)KUSU🧟‍♀️

"Gönüllere girmeden, kafalara giremezsiniz.
Z.Gündüzalp

"Yazarın Notu: Lütfen beğeni ve yorum yapmayı unutmayalım😉
Diğer bölümleri yorumlarınız belirliyor!
İlginize yürekten teşekkür ediyorum 👋

MAT SİYAHTI HAYAT BAZEN

Mavi bürünür mü mat bir siyaha?

Göklerden yağar mı atom bombası?

Annemin çığlıkları döndü eyvaha!

Neylerim dünyayı, âlâ elması.

(KARME)

✈️ 💣 ✈️

GENKİ
Balıkçının oğlu

YUMATO
Balıkçı

SABURO
Balıkçı

SAKURA
Balıkçının karısı

SADA
Balıkçının kızı

BAY DAİKİ
Balıkçı

✈️ 💣 ✈️

YUMATO

Hiroşima'ya yakın bir yerde, bir balıkçı kasabasında yaşayan Yumato, borç harç ederek ikinci bir tekne alıp, işleri büyütme derdindeydi. Daha alacaklarını bile vermeden, kazandığı parayı borcunu ödemeyecek yerine, aklına gelen veya çevresinde duyduğu, para getiren işlere yatırım yapmak o aralar en büyük favorisiydi. Sadece onun değil çoğu insanın deliler gibi istediği buydu, sonuçta üzüm üzüme baka baka tatlanıyordu veya kararırdı.

Daha çok yen kazanmak için, gecesini gündüzüne katan Yumato, kazandıkça hep daha fazlasını istiyordu. Yakın zamanda eski teknesine ikinci yeni bir tekne eklemiş, o ise üçüncüyü aklına koymuştur. Üstelik borç aldığı kişiye borcunu ödemeden! Zavallı Bay Daiki, Yumato' ya, bu kadar geç ödeyeceğini bilse, hele parası olupta üçüncüye niyetlendiğini duysa, kesin yakasına yapışır, tüm alacağını geri isterdi. Ben eski tekneyle idare edeyim Bay Yumato yeni tekneyle hava atıp keyif çatsın ne güzel dünya, derdi!

Kendisi de bin dereden su getirir, bir şekilde borcunu ödememek için çırpınır dururdu. Neyse ki anlaşılan Bay Daiki' nin henüz haberi yoktu olanlardan ya da yokmuş gibi davranıyordu, çoğu zaman yaptığı gibi.

Üstüne üstelik şimdi, kendisine iyilik yapıp borç veren adama borç verdiği parayı geri vermek yerine, akıl vermeye çalışıyordu. Öyle olur genelde, zorda kaldı mı biri, en sessiz adamın dahi söyleyecek bir çift lafı bulunur. Yoksa, para veren yok ama akıl veren çok sözü ortaya çıkmazdı. İşte Yumato' da bu özlü sözün Hiroşima' daki temsilcilerindendi.

Eski tekneyle o kadar açılmazmış. İnsan bir elden geçirirmiş. Akıl verdiği adam Bay Daiki, ondan tecrübeli ve yetenekli olmasına ve bunu da en iyi bilenlerden biri olmasına rağmen ona karşı bu öğütleri sıralarken, azıcık olsa da insan biraz utanırdı. Ama onda utanma duygusu, balık yakaladığı okyanusun en dip tarafında çoktan kayıplara karışmıştı belli ki. Gerçi kendisi Bay Daiki'den çok, kendisine verdiği borç parayı geri istemesinden ve aklındaki yatırımların ertelenmesinden korkuyordu. Yoksa kendisine o kadar iyilik yapan, kendi ihtiyacı olduğu halde elindekini düşünmeden veren birinin ne karısı ne de çocuğu o kadar önemli sayılmazdı.