7.BÖLÜM~KATİLLER AĞLAR MI?

58 21 52
                                    

"Gönüllere girmeden, kafalara girilmez."
Z.Gündüzalp

Yazarın Notu: Lütfen beğeni ve yorum yapmayı unutmayalım!..

Diğer bölümleri yorumlarınız belirliyor!
İlginize yürekten teşekkür ediyorum 👋

✈️        💣      ✈️

DÖNÜŞÜM

Saçlarını ağartın karlar gibi.

Halen çocuğum senin gözünde.

Sessiz, sedasız dünyalar gibi.

Kötülük ne arar, yok ki özünde!

(KARME)

BAKİKO

Annesini gördüğü rüya, hayatında adeta bir dönüm noktası olmuştur. Çok sevdiği dostlara kurduğu kumpaslar, iyiliklerine karşı verdiği kötü yanıtlar, ruhunda dostlarına karşı biriktirdiği nefret, hiçbiri onların hakettiği şeyler değildi. Çoğu ani bir öfkeydi ama kalıcı darbeler bırakmıştı çoğunun üstünde.

Son yaptığı tekneyi delerek, Bay Daiki'yi okyanusun dibine gönderme planı sayılmazsa tabi.

Annesi, onu sürüklendiği uçsuz bucaksız bir uçurumdan kurtarmıştı. Sürüklendiği yer, alevleri gökleri saran bir cehennem çukuruydu.

Daha azılıları vardı, kendinden daha evvel. Kimseye acımamış, çok canlar yakmışlardı. Kurbanlarını ailelerinden koparmış kendileri gibi acımasız ejderhalara çevirmişlerdi.

Daha büyükleri insanları yerinden yurdundan etmiş, sonu bilinmeyen uçurumlara, gözyaşıyla yoğrulmuş çamurlu topraklara, barut kokan tarlalara sürüklemişti. Kimi okyanusta balıklara yem olmuş, kimi ise ecel celladının idam fermanını imzalamış, kimi de ölüm oraklarıyla biçilen ekinler gibi, yitirmişti hayatını.

- Bu kadar basit olmamalı yaşamak. İntikam dediğim çoğunun ağzından düşen eski bir şarkı. Kötülük, acımasız bir ressamın kanlı tablosu. Hayat ise şimdi benim için pamuk ipliğine bağlı bir düş gibi. Nasıl geçti bilmiyorum. Esip giden bir rüzgar gibiydi mazi. Kim bilir, benim için gelecek kaç yıl, kaç ay, kaç hafta, kaç gün, kaç saat, belki de saniye?

✈️        💣         ✈️

BAY DAİKİ

Havada okyanus kokusu vardı. Yağmur damlaları gibiydi düşler. Gökyüzü havayla, orman ağaçla, okyanus dalgalarla en yeni dostluklar kurmak üzereydi. Nedense insanlar beceremiyordu bunu bir.
Yeni dostluklar bir yana eskisini bile bir çırpıda kesip atıyordu çoğu.

Vefanın "v"si bile kalmamıştı çoğu kimsede. Yalanla doğru omuz omuza vermişti adeta. Hangisinin iyi olduğunu seçemiyordu artık insanlar. Bay Daiki hariç! Aynı pazarda satılan iyi ve kötüyü seçebiliyordu çoğu kez. Demek ki biraz da insanın elindeydi tercihler.

Kimse için yapmıyordu bunu, sadece şeytanın ruhunu esir etmesine izin vermek istemiyordu, şeytanla dostluk kuranların kölesi olmak ölümden beterdi onun için.

Aiko' nun öfkesini anlıyor, bazen hak veriyordu. Misliyle intikamını alabilirdi, bu fırsata sahipti. En azından kendisine kötülük yapanların maskesini düşürüp, iş tuttuğu adamlara ifşa etse ticaret hayatlarını bitirebilirdi bir çırpıda. Değil ticaret yapıp, para kazanmak Hiroşima' da dolaşacak yüzleri kalmaz, sokağa bile çıkamazlardı.

Birine verdiğin borç para, onu sürüklendiği zorluktan çıkarmak içindi. Senelerce peşinden koşman ve alacağını geri istediğin zaman kötülük yaftasını yemen için değildi. Çoluk çocuğun nafakasını birileri üzerine yatsın, elinde olduğu halde o parayla keyif çatarken, sinirden seni sinir küpü etmesi için hiç değildi.

ELVEDA HİROŞİMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin