19

5.4K 235 116
                                    

ağlıyordum.

sahiden öyle bir ağlıyordum ki nefes alamıyordum.

iki gün önce bir arabanın içinde sevgilimin kucağında aşkımdan ağlarken şimdi sadece saf acıdan ağlıyordum. neredeydim? üzerimde ki bu kıyafetler de neyin nesiydi? neden annem olacak kadın beni zorla buraya sürüklemişti?

okuldaydım bir anda ne olduğunu anlamadan annem gelmiş beni okuldan çıkartmıştı ve bunu o kadar sessizce yapmıştı ki kimsenin dikkatini çekmemiştik.

geri cehennem olan eve getirmişti beni.

üzerime zorla giydirdiği kıyafetlere bakarken midem bulanıyordu, beni neden bu pisliğe bulaştırıyordu?

"anne" sesim titredi, makyaj masasının önüne oturmuş yüzüne abartılı bir makyaj yapıyordu, bana baktığı an yüzünü buruşturdu.

"sakın bana adamların yanında anne deme, abla diyeceksin onların yanında. tamam mı defne?"

titremeye başladım, sahiden yapacak mıydı bunu bana?

"anne benim okula dönmem gerek."

güldü.

o kadar çirkindiydi ki gülüşü, bembeyaz inci gibi dişleri bile gözüme güzel görünmüyordu. oturduğu sandalyeden kalkıp bana doğru adımladı, her yürüyüşünde üstünde ki elbise biraz daha kısalıyordu.

"okul mu?" dedi alaylı bir sesle "bir daha okula gitmeyeceksin defne. bu gelen adamlardan biraz para kazanalım gideceğiz bu şehirden. senin sikik sevgilinle uğraşamam."

bunları dedikten biraz sonra bedenimi inceledi ardından kahkahalara boğuldu. "o kadın seni sevmiyor defne. söylesene tanıştığınız günden kaç gün sonra sikti seni? garip fantezileri de vardır kesin. kızmayacağım sana bir kadınla olduğun için ben de pek masum sayılmam. ama bir daha onu görmene izin vermeyeceğim. sen benim kızımsın ve benim gibi büyümek zorundasın. ben nasıl annem gibi büyümek zorunda kaldıysam sen de benim gibi büyüyeceksin."

konuşamadım.

yemin ederim ağzıma gelen tüm kelimeler bir anda küle dönüştüler. satacaktı beni, ne kadar iğrenç bir tabirdi bu. beni satacaktı, bedenimi erkeklerin veyahut kadınların altında ezilmesine izin verecekti. bana dokunacaklardı ve o susacaktı.

"anne" diye sayıklamaya başladım.

o çoktan odadan çıkmıştı bile, sayıklamalarım gittikçe artmaya başladı.

"anne, anne, anne, anne."

çığlık attım en sonunda ellerim saçlarıma uzandı teker teker yolmaya başladım. kopan saçlarım bile yüreğimde ki acıyı bastıramıyordu.

kilit vurulmuş pencereme baktım, midem öyle bir bulanıyordu ki ayağa kalkmakta zorlandım. hemen evin önünde ki okuluma baktım oradan buraya tıpkı dilsiz bir hayvan gibi sürüklenmiştim ve kimse beni görmemişti.

elzem neredeydi, aşkım kurtarmayacak mıydı beni?

dayanamıyorum tanrım.

yaşadıklarıma, aldığım nefese hiçbir şeye dayanamıyorum.

zar zor çıktım odadan, görmeyen gözlerle mutfağa doğru ilerledim. annem olacak kadın mutfak masasında oturmuş sigara içiyordu ve pencereden dışarı bakıyordu. adamların gelmesini bekliyordu.

gözleri bir kez olsun bana değmedi, ruhunu da bedenini de o dumanla zehirledi fakat beni fark etmedi.

çekmeceleri karıştırmaya başladım, en sonunda gördüğüm büyük bıçakla gülümsedim. o kadar yorgundum ki sonsuza dek uyumak istiyordum artık.

"anne" dedim, bana dönmedi "ne var?" dedi aksi bir sesle.

"sen beni sevmesen de ben seni sevdim, hoşçakal olur mu?"

bu sefer bakışları bana döndü, gözleri elimde ki bıçağa kaydı ve çatık kaşları gevşedi. "defne" dedi dehşetle "bırak o bıçağı! neden elinde bıçak var?!"

güldüm, ayağa kalkıp bana doğru gelmeye çalıştı fakat izin vermedim.

geriye doğru adımladım ve sonunda aklımda olan şeyi yaptım, öz annemin, gerçek katilimin gözlerinin içine bakarak bıçağı karnıma sapladım. son bir sözüm olmadı, son sözü söyleyecek kadar değerli biri değildim.

en son duyduğum şey onun çığlığı ve ve zil sesiydi.

...

arkdslr slm

dovmeyin beni

Mommy İssues | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin