Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eren Jaeger : (sezon 1 - 3 )
Eren, dudaklarından çıkanı sindirmeye çalışırken bir anlığına şoka girdi, muhtemelen sesin, onun beyninde dövme olana kadar sana bu cümleyi tekrar ettirecek.
Daha önce annesi dışında kimse ona güzel demedi ve bu onu yeniden çocuk gibi hissettiriyor
''bir daha söyle lütfen''
Armin Arlert :
Hiç kalp şeklinde göz gördün mü? Artık göreceksin. Çünkü şu anda Armin'in gözlerinden kalpler çıkıyor.
Bu lakap dudaklarından ilk çıktığında çok heyecanlıydı ve sana ayıcık gibi sarılmıştı.
Gülümsemesini gizleyemediği için tamamen göz kamaştırıcı bir şekilde mutlu.
Ve onu her aradığında, onun dünyadaki en mutlu kişi olduğunu söylüyorsunuz.
Sevilmeyi ya da birini sevmeyi hak etmediğini düşünüyordu ama mutluluğu seninle buldu ve tüm bu düşünceler silinip gitti
Jean Kirschtein :
Suskun... Hala suskun.
Nasıl tepki vereceğini neredeyse bilmiyor ama sakin davranmaya karar veriyor ve şöyle diyor: ''evet biliyorum'' sırıtıyor.
Zihninin içinden tam anlamı ile sizin için ölürken, o kelimenin dudaklarından çıkış anını defalarca tekrarlıyordu.
Ve senden uzaktayken veya sen onu göremediğinde kızarıp yüzünü kapatıyor
O çok mutlu ve tatlı, ama bunu bilmenizi istemiyor
Reiner Braun :
Ona güzel dediğin doğru mu?
O seninle evlenmek istediği kadar başka büyük bir şey istemedi.
Ama aynı zamanda birisinin ona güzel dediğine inanamıyor,
Bu yüzden sanki rüya görüyormuş gibi. Birisinin, özellikle de senin gibi birinin onu güzel bulacağına asla inanmazdı.
Sevgi dolu sözler ve davranışlar dahil olmak üzere pek çok şeyi hak etmediğine inanıyordu, bu yüzden ona güzel dediğinde eninde sonunda buna inanıyor
Çünkü bunu ona diyen kişi sensin.
Levi Ackerman :
Levi'nin asla ve asla gülümsemediğini iyi biliyorsun
Bu yüzden neredeyse hiç gülümsemiyor. Ona böyle seslenmen dışında.
Araştırma ekibinin kaptanıyken hiç bir sevgi dolu jestlere karşılık vermez
Ama bu jestler senden geldiğinde biraz daha yumuşar ve duygularını sana karşı serbest bırakır.
Ona güzel dediğinde, her zamanki gibi kaşlarını çatarak bunu inkar etmeye başlar.
Fakat sen gittiğinde gözünden sessizce bir yaş akacağına yemin edebilirim.
Erwin Smith :
Araştırma ekibinin komutanını senden başka kimse kıramaz ve yumuşatamaz. (Levi ile aynı)
Erwin'in duyguları sana karşı biraz daha açıldı, ona güzel gibi sevimli lakaplarla hitap ettiğinde, seni '' Sen daha güzelsin'' diyerek çağırıyor ve alnını öperek sana minnetini sunuyor.
