Yüzümde patlayan flaşla gözlerimi araladım. Hakim'in eli ayağı birbirine dolaşmış, kamerayı kapatmaya çalışıyodu. Ne olduğunu anlamadan oturduğum koltukta doğruldum. Hala arabadaydık.
"Çok özür dilerim uyurken fotoğrafını çekmek istedim ama flaşı açık unutmuşum uyandırmak istemedim özür dilerim tekrardan"
Hepsini çok hızlı söylemişti. Zaten uyku sersemiyim kelimeler iyice kafamda dönüyodu. Ön cama baktığımda otelin önünde olduğumuzu gördüm.
"Hı, tamam sorun değil" diyebildim. Yukarıdan aynayı indirip kendime baktım, biraz dağılmıştım.
Kolumdaki tokayla saçlarımı toplamaya çalıştım. Biraz zorlanıyodum, uykusuzluğun ve aldığım alkolün etkisi vardı. Hakim bana göre daha az içmişti.
"Yardımcı olmamı ister misin, yapamıyosun"
Tokamı verip sırtımı döndüm. Yavaşça toplamaya başladı.
"Saçların çok yumuşak, ne güzel"
"Teşekkürler"
Aklımı daha çok bulandırıyodu. Alkolün etkisiyle vücudum gevşemişti.
Önüme döndüm ona doğru gülümsedim. Bana dönük oturuyodu. Kafamı koltuğa yatırdım.
"Gülüşün çok güzel" demiştim ama ne dediğimi ben bile bilmiyodum.
Bir elimi yanağına koydum, gamzesini sevmeye başladım. Gülümsemesi daha çok büyümüştü.
Kalbimin ritmini bilmiyodum bile. Sadece oturup onu izlemek istiyodum.
Elini elimin üstüne koydu, okşamaya başladı.
"Saatlerce oturup seni izlemek istiyorum Hakim"
"Alkolün etkisindesin şuan ne dediğini bile bilmiyosun" dedi. Hala gülüyodu.
Yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Öpmek istiyodum.
Alnını alnıma yasladı. Gözlerini kapatarak konuştu.
"Hala alkolün etkisindesin Azra, sonra pişman olacağın şeyler yapmanı istemem"
"Kendimdeyim ben, seni istiyorum sadece" diyip öpmeye yeltendim. Öpmeme izin vermeden kafasını boynuma koydu, boynumu öptü. Yine vücudum kasılmıştı, yanıyodum.
"İnelim artık, saat geç oldu. Uyuyup kendine gelmen lazım. Zira kendime hakim olamayacağım" son cümlesini sessizce söylemişti.
Kendini benden uzaklaştırıp arabadan indi. Çantamı takana kadar dolanarak kapıma gelip açtı. İnerken biraz sendelemiştim. Hakim'in desteğiyle ayakta kalabilmiştim.
Elini belime koyup yavaşça yürütmeye çalışıyodu.
Asansöre bindiğimizde kafamı omzuna yasladım. Eliyle saçlarımı sevmeye başladı. Yanındayken hissetiğim huzuru başka yerde hissettiğimi hatırlamıyorum.
Homurdanıyodum sürekli, istediğimi alamamıştım.
Kata geldiğimizde önce benim odama yöneldi.
"Kartı verir misin, kapıyı açmam gerek" dedi.
"Ne kartı"
"Odanın kapısını açmaya yarayan kart Azracım"
Dedikleri komik değildi ama gülmeye başlamıştım. Daha doğrusu kahkaha atmaya.
Benim gülmemle o da gülmeye başlamıştı. Durduramıyodum kendimi ama bi yandan da kafam sallanıyodu. En son kafamı omzuna koyup gülmeye devam ettim. Boşta olan elini de sırtıma koyup sarılmıştı.
Kokusunu alınca belki de son kez hissediceğimi düşünmeye başladım. Gülmem durmuştu, yavaşça ondan ayrıldım.
"Noldu niye durdun bi anda"
Ağlamamak için kendimi tutuyodum ama konuşmasıyla tamamen salmıştım kendimi. Ağlamaya başladım.
"Noldu niye ağlıyosun? Yanlış bir şey mi dedim. Canını mı yaktım. Azra bir şey söyle" diyip ellerini yanaklarıma koymuştu.
Ağlamaktan konuşamıyodum bile. Kendimi sakinleştirmeye çalışıyodum.
"Sakin ol lütfen ve ne olduğunu öyle söyle"
"Bi daha sana sarılamicam" diyebilmiştim zar zor ve tekrar ağlamaya devam ettim.
"Oovv" diyip sarılmıştı. Ellerim ve başım göğsündeydi. Kalp atışını hissedebiliyodum.
"Sonsuza dek ayrılmicaz ki, sen gelirsin ben gelirim. Yalnız bırakmam seni" dedi. Bu durum biraz rahatlatmıştı beni, ağlamam yavaşlamıştı.
"Biraz iyiysen çantanı verebilir misin, kartı bulmam gerek"
"Olur" diyip çantamı verdim. Biraz arayıp sonunda bulmuştu. Kapıyı açıp önce beni içeri sokup sonra kendi girdi. Hızlı adımlarla kendimi yatağa attım.
"Kahve getirmemi ister misin" dedi.
"Olur"
Kapıdan çıktığında üstümü değiştirmek için ayaklandım. Zar zor ayakta duruyodum.
Üstümü değiştirip tekrar yatağa oturdum. Gelmesini bekliyodum.
Bir süre sonra gelmişti. Elinde iki starbucks bardağı vardı. Birini bana verdi ve yanıma oturdu.
Kahveyi içerken bi yandan da Hakim'e bakıyodum.
"Noldu" dedi gülerek.
"Hiiç" diyip önüme döndüm, kahvemden bi yudum daha aldım.
Elini diğer taraftaki yanağıma koyup ona yakın olan yanağımı öptü bir anda. Şaşırıp yüzümü çevirdim.
"Çok tatlı duruyodun dayanamadım" dedi.
Utanıp yüzümü çevirdim yere bakmaya başladım.
"Yanağını öpünce hemen utanıp kafanı çeviriyosun, dudağımı nasıl öpücektin" dedi, yüzünden muzip bi gülüş vardı. Utançtan yerin dibine giricektim birazdan. Haklıydı. Yüzüne bakamıyodum. Yarın da bakabileceğimi sanmıyorum.
"Saat geç oldu iyice ben odama gideyim. Sen de kahveni bitir yat uyu. Ha bu arada yanımdayken bi daha alkol almanı yasaklıyorum, sarhoşken sağın solun belli olmuyo" dedi. Kalkıp kapıya yönelmişti. Peşinden gittim.
"Emredersiniz paşam başka emriniz var mı?" dedim.
"Var. Üstünü tekrar değiştir, çok kısa üşütürsün" dedi.
"Oldu paşam" diyip asker selamı verdim. Hala çok utanıyodum, yüzüm yanıyodu.
"Hadi iyi geceler, üstünü iyi ört" diyip el sallayarak odasına yöneldi.
"İyi geceler" dedim.
Kapısını açıp içeri girmişti, kapısını kapatıcakken durdurdum.
"Hakim!"
"Efendim"
"Teşekkür ederim"
"Ne için ?"
"Hiç öylesine, içimden geldi."
"Senin içinden gelenler daha masummuş. Bi de benim içimden gelenleri görsen" demişti ama son söylediğini zar zor duyabilmiştim, çok kısık sesle söylemişti.
"Tekrar iyi geceler" diyip kapısını kapattı.
Ben de el sallayıp kapattım. İçeri geçip yatağa yattım. Aklımdaki düşünceler susmuyodu. Bi yanım aşıksın diyodu bi yanımsa sadece hayransın diyodu. Bi taraftan da utanç bastırıyodu. Resmen adamı öpmeye kalkmıştım. Hatırladıkça yerin dibine giresim geliyodu. Son dediği de aklımdan çıkmıyodu, kendime hakim olamayacağım demesi de. Daha fazla düşünmeden uyumaya çalıştım.
Selams ben geldim. Ben de Azraya alkolü yasaklıyorum wjdğwnfiepwşf. Birazcık kısa oldu ama maçtan sonra gece bölümü de atıcam. İyi okumalarr, okuduktan sonra beğenip düşüncelerinizi yazarsanız çok mutlu olurum baayy 😙🤍.
