"Buyur tatlım birine mi baktın" dedi karşımdaki kız. Üstünde Hakim'e aldığım siyah gömlek vardı sadece.
Gözlerimi ondan içerdeki Hakim'e çevirdim. O da ondan farksız değildi. Altında şort vardı.
Yüzünde memnuniyetsiz bi bakış vardı. Burnundan soluyodu. Yakalanmak rahatsızlık verdi herhalde.
"Çekil şurdan" dedim. Kızı omzundan ittirip içeri girdim.
"İrina eşyalarını al çık git" dedi Hakim. Arkamı dönüp baktığımda kızlar da kapıdan giriyodu.
"Yoo ne gerek var. Çok rahatsızlık vermicem zaten" dedim.
"Azra bak göründüğü-" lafını tamamlamadan ben tamamlamıştım.
"Göründüğü gibi değil, açıklaması var, açıklayabilirim falan falan dimi. Hiç uğraşma gördüm görüceğimi"
"Hiçbi şey görmedin Azra böyle bi şeyi yapmam ben yapamam"
"Ben de öyle demiştim biliyo musun. Hakim yapmaz, yapamaz. Hakim böyle biri değil, Hakim beni gerçekten seviyo"
"Seviyorum zaten güzelim bak lütfen dinle beni"
"Neyi dinlicem Hakim. Nasıl yapabildin aklım almıyo ya. İçin rahat mıydı yaparken mutlu muydun zevk aldın mı. Her gece koynumda uyuyup uyandığın yatağımızda rahat sevişebildin mi bari"
Gözlerim dolmuştu, sesim titriyodu. Gerçekleri açık açık söylemek canımı yakıyodu.
"Azra yemin ederim böyle bi şey yapmadım güzelim nolur dinle" dedi. Ellerimi tutmaya çalışmıştı.
"Çek ellerini Hakim dinleyecek bi şey yok artık. Evlilikten neden bu kadar korktuğunu da anladım. Sayende ben de korkuyorum"
"Ya yemin ederim onunla bi alakası yok yapmadım yapmadım. Sor şu kıza elimi sürmüş müyüm bi kere" dedi. Dönüp kıza baktım. Zevkle kavgamızı izliyodu.
"Çok utangaç bi çocuksun Hakim" dedi. Ellerim titriyodu artık gidip boğmamak için zor duruyodum.
"Allahım sabır ver delirmek üzereyim" dedi Hakim. Ellerini kafasında birleştirip dolanmaya başladı.
"Kızım sen bi karışmasana" dedi Aley. Kızın üstüne yürümeye başlamıştı.
"Aley dur bi şey yapma" dedim. Kızlar da tutmaya çalışıyodu.
"Bizi şöyle insanların diline düşürdün ya Hakim, yazıklar olsun. En çok da yapmaz diye arkanda durmam koydu biliyo musun. Gerçekten inandırmıştın buna. Sevgine, sadakatine inandırmıştın. Hayal kırıklığısın sadece" dedim. Ağlamaya başlamıştım.
"Azra vur, tokat at, canımı acıt ama böyle konuşma yalvarırım"
"Hakim ben sana yıllarımı verdim ya. Her şeyin ilkini seninle yaşadım. Beraber büyüdük ya. Nasıl yapabildin nasıl ihanet edebildin Hakim aklım almıyo benim"
"Azra yapmadım bak kanıtlayabilirim lütfen zaman ver" dedi. Artık o da ağlıyodu.
"Hiçbi şeyi kanıtlayamazsın Hakim. Her şey ortada. Keşke benim kadar sözünde durabilseydin" dedim. Arkamı dönüp gidicekken kolumdan tutup durdurmuştu.
"Ne demek o. Yaptın mı gerçekten" dedi. Testten bahsediyodu.
"Bu saatten sonra seni ilgilendirir mi"
"Ne demek ilgilendirir mi Azra. İkimizin sorumluluğunda olan bi şey bu"
"Artık değil. Sonuçta sorumluluk almayı sevmeyen, korkan birisin. Bi dertten daha kurtuldun işte" dedim. Kolumu çekip kurtuldum.
