Uykum çok gelmişti. Öylece terlikler ağzıma girmesin diye bekliyordum ya da düşmesin diye. Emir böyleydi, cezalandırılmak istemiyordum, gerçi hoş benim ceza diyeceğim şeyler aslında o orospu için bana ödüldü.. Acizliğim yetmezmiş gibi bi de işleri iyice iğrençleştirmişti.
Dudaklarımı kurutuyordu terliğinin altındaki toz, toprak artık su içmek istiyordum. Neyse ki tanganın iğrenç kokusuna alışmıştım. "Kendimden nefret ediyorum!" Teslim oluyordum. Gelecek seviyede ne vardı? Ellerimi, ayaklarımı çözüp öyle mi itaat etmemi isteyecekti. Her ne kadar çözse bile sürtüğün köpekleri vardı. Ne yapabilirdim ki? Kaçamazdım, kurtulamazdım. Yani hiçbir zaman ışığı göremeyecektim sanırsam. Artık..
"Hep aciz bir köle olacaktım, otuz dört yıl yaşadım geri kalan ömrüm ise bi fahişenin kölesi olarak geçecekti!"
"Ayrıca o fahişenin hala biyolojik erkek olmasına inanamıyordum. Kıskanıyordum, nispeten benden güzeldi ve çoğu erkeğinden daha estetik ve sanırsam büyük bi pipisi vardı."
Derin düşüncelerin ardından iç çekmek istedim derin bir nefes almak ama burnumdaki tanga ve dudaklarıma kendi ağırlıkları ile hafiften baskı yapan terlikler engel oluyordu. Gün içinde Ece parmaklarıyla dudaklarıma baskı yapıp, canımı acıtıp ağzımı açmayı başarmıştı. Şimdi ise terlikleriyle aynı şeyi mi yapmak istiyordu. Canım acımıyordu ama dudaklarım çok fazla kurumuştu sanki birbirine yapışmışlardı. Bana verdiği emir ise beklememdi sadece. Başka ne yapabilirdim ki zaten...
"Ayrıca yemeğimi artık istiyordum."
"Neredeydi bu orospu?!"
Gelmesini çok istiyordum..
Yalnızlığıma bi tanga ve bi çift terlik eşlik ediyordu.
"Artık kafayı yiyordum.."
Bi çözüm bulmalıydım. En azından can sıkıntımı giderebileceğim, zaman geçirebileceğim bir şeyler..
Terlikler yeterince pisti.
Aklıma ilk gelen şeyi yaptım ve bi terliği dilime ağzımın içine sokmayı başardım. Diğer terlik ise imkansızca suratıma düştü Ece'nin ayaklarının kokusu içine sinmişti, terliğin desenlerinden başka hiçbir şey göremiyordum ve tangayı da artık daha içten koklayabiliyordum terliğin tabanlarıyla birlikte.. Öte yandan terliğin tekinin parmak uçları ağzımdaydı ama önceden dediğim gibi Ece'nin ayakları büyüktü sebebi ise biyolojik erkek olmasıymış bunu da anlamış oldum. Büyük terliğin teki tüm görüşümü engellerken diğer terliği ise ağzımda tutmak için ısırıyordum. Terliğe zarar vermek istemediğim için dilimi terliğin tüm sokağın pisliğini toplamış, toz ve topraktan simsiyah olduğunu tahmin ettiğim altına yerleştirdim.
"Ne yapıyordum ben ya ?!!"
Bu çok iğrençti tadı inanılmaz kötüydü. Tahmin ettiğim gibi..
Henüz o pisliğin ayaklarını yalamamıştım ama şuan resmen anlık aldığım karar "aptallığım" yüzünden bu iğrenç terlikleri yalamıştım artık. Pişmandım çok fazla pişman..
Acizlikten, kölelikten veya buna benzer herhangi bir şeyden zevk almıyordum. Ben ne dominanttım ne de -submassive-!
Hala dilimi çekmemiştim. Can sıkıntım yeni düşüncelere kapı açmıştı ve bu yaptığım aptallık..
Belki bu aptallığa devam etsem o aptal orospu mutlu olurdu.
Belki sonra beni bırakırdı..
Belkilere dayanamazdım ki.
Yapacaktım. Yapmalıydım. "Ya da sadece bahanemdi yapmak için belki de istiyordum.."
Tüm bu düşüncelerle beraber geçen zamanda suratıma düşen terliğin desenlerini ezberlemiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayrıca artık ağzımdan nefes alabiliyordum. Yapmak istediğim şeye başlamadan önce derin bi nefes aldım.
Ve bu yaptığım en aptalca ikinci şeydi..
Terliğin altındaki toz ağzıma girmiş ve iyice susamama ve neredeyse boğulmama sebep olmuştu..
Öksürmeye başladım istemsizce. Ağzımdaki terlik tüm bu kargaşada düşmesin diye dilimle tabanlarından destek olmaya çalışıyordum. Ayrıca parmaklarının bastığı yerden ısırıp dilimle, dişlerimin arasına sıkıştırıyordum terliği, aynı zamanda zorla öksürüyor ve boğazımı temizlemeye çalışıyordum..
Biraz dinlenip ve dilimi dinlendirmek için dudaklarımla terliği sıkıştırıp on, yirmi saniye kadar öylece bekledim..
Daha fazla dayanamadım ve yine terliğin ağzıma tam girmesi için yer çekimine bırakıp dilimi çıkarttım. Evet olabildiğince ağzımdaydı terlik ve dilimi de sonuna kadar çıkartıp terliğin altını yalamaya başlamıştım. Ne zevkti ama can sıkıntımı alabilecek tek şey buydu..
Terliği biraz sol taraftaki koltuğa dayandırmak için dilimi içeri sokup biraz çevirdim böylece hem ağzımda kalacaktı hem de düşmeyecekti. Ben ise dinlene dinlene terliği dilimin uzandığı kadar temizleyecektim.
Terliğin en önce dilimin en uzak noktasındaki kısmını yaladım, dilimin ucuyla. Aslında oraya kadar tüm dilime temas ediyordu terliğin altı ama dilimin ucuyla bastırarak ince ince temizliyordum. Görmüyordum ama emindim yapabildiğimden..
