Uyandığım da Ahmet kafesimin başındaydı ve kafesin demirlerine yapışmıştım.. Bu kadar sıkışık değildi kafes, önce Ahmet'e baktım sonra kolumla beni buraya sıkıştıran şeyin ne olduğunu yokladım. Sonradan aklım başıma geldi.. Ben uyurken diğer aptal köleyi yanıma sokmuşlardı... İĞRENÇ! Çıplak bi şekilde gelmiş ayaklarımı yastık olarak kullanıp uyumuştu!
Ahmet: Günaydın Fatma hanım!
Cevap vermek istemiyordum ama bana hanım mı dedi o?
Ben: Noldu Ahmet, hanım diyosun?
Ahmet: Beni lütfen affedin!
Ben: Beni bu duruma soktuktan sonra mı?
Ahmet: Ben de bu durumdayım şuan.
Ben: Sen neden bu durumdasın peki küçüklük hayalin falan mı? Köle olmak, aptal sürtüklere tapmak falan! Ha?
Ahmet: Gelin benimle.
Ben: Şu nolcak?
Ahmet kafesin tepesindeki kilidi açıp beni çıkarttı. Yanımdaki aptal zaten köpek gibi uyuyordu.
Ahmet: Gelin şu oda boş ve güvenli. Size her şeyi anlatacağım.
Ben: Ne ki bu kadar önemli olan?
Bi kelime daha etmeden odanın kapısını açtı ve içeri davet etti. Sonra ayaklarıma kapandı??!
Ben: Napıyosun Ahmet!
Ahmet: Lütfen beni affedin! Ben bu kadını daha önce sosyal medyadan tanıyordum. Varlıklı biri ve güçlü siz o gün sinirlenip gidince sizin adınızı falan sordu. Boş boğazlarda hemen söyledi.. Ben de olaya dahil olup sizi yalnız bırakmak istemedim!
Ben: Nasıl yani? Ben öyle yapınca.. Beni kölesi mi yapmak istedi? Dümdüz!
Ahmet: Evet... Ben de kendimi sevdirdim hemen konuştum size ulaştırdım işte.. Güvenini kazandım.
Ben: Peki şimdi ne olacak?
Ahmet: Plan yapacağız bu cevadan kurtulacağız! Ama şimdi biraz aşağıda durmamız bir şeylerle meşgul olmamız lazım. Yoksa şüphe çekeriz.
Ben: Tamam o zaman ne yapacağız ki şimdi?
Ahmet: Ece gitti o yok. Gökçe var ona hizmet edersin bugün. Ben kurtulmak için plan yapacağım. Lütfen sadece biraz ortama uyum sağlayın. Biliyorum çok kötü bi ortam ama.. Öyle işte.
Ben: Midem bulanıyor Ahmet.. Artık ayak falan istemiyorum ben!
Ahmet: Biliyorum.. Kurtaracağım sizi en azından siz kurtulun ben kalsam da farketmez..
Ben: Teşekkür ederim Ahmet.
Ahmet'le beraber aşağıya indik. Evin içi düşündüğümden daha kalabalıktı. Hizmet için bekleyen on tane köle vardı. Ciddi anlamda buradan kurtulup bu sürtükleri bi yere şikayet etmem lazım diye düşündüm.. Ahmet bana bi ışık olmuştu bunca karanlığın ardından. Cidden beni kurtaracak mıydı? Bu lanet yerden!
Gökçe merdivenlerden iniyordu. Bana bakış attı ve "yat yere" dedi..
Hemen yattım ve üzerime basıp geçti.
Gökçe: Yumuşaksın! AHAHAHA! Bugün buradasın merdiven olacaksın. Hoşuma gitti!
Arkasını dönüp mutfağa yöneldi. Oradakilere benim üzerime basıp geçmelerini tembihledi.. Ve sırf bu yüzden yukarıda odasında olacağını oraya hizmet beklediğini ekledi.
LANET OLSUN!
Gökçe: Bugün şanslısın bol ezilmeli ayaklı günler.
Yüzüme çıkıp telefonuyla ilgilenmeye başladı ayak parmaklarını suratımda oynatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmeyen Misafir
Teen FictionGerçeklik barındıran kurgusal bir hikaye. Sıklıkla olağan bir fetiş hikayesi.