Tardiness ٭ Ryeji

Bölüm 1- İlk Hata

fice başlama tarihinizi alayım 💁🏻‍♀️

yarı texting bir fic olacak, beğenirsiniz umarım
yan ship minsung

🪐

Kafama fırlatılan şeyle başımı yasladığım omuzdan kaldırdım. Hain evladı Jisung yine kıskançlıktan kudurduğu için kafama peluş terliklerinden birini fırlatmıştı. Omuzumdan aşağıya düşen terliği aldım ve darmadağın evin içinde onu kovalamaya başladım.

"Minho bir şey yap bu arkadaşın olacak köstebek beni öldürecek!" diye bağırdı ince sesiyle. Olduğum yerde durarak kulaklarımı kapattım ince seslere karşı tikim vardı nefret ediyordum. Jisung saklanmaya çalıştığı yerden ban orta parmak çekip kışkırtmaya çalıştı.

"Lan senin ağzını dikeceğim bir daha bağıramayacakdın o olacak." dedim tuttuğum terliği sıkıp üzerine yürürken. Alnından boncuk boncuk akan terleri görünce gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım, benden ölesiye korkuyordu.

"Ryujin altına işettireceksin çocuğu yine geçen sefer ki gibi." dedi Minho az önce benim oturduğum koltuktan. Bizim hallerimize alışık olduğundan pekte umursamıyordu.

"Ya onda gün boyunca tuvalete gitmediğim için tutamadım" dedi Jisung ellerini belinin iki kenarına yerleştirerek kendisini savunmaya geçmişti, Minho da ben de gülmemek için bakışlarımızı ondan çektik "Gülmeyin ya, bak onu silin hafızanızdan yoksa kafanıza da işerim." diye bağırdı.

"Onu bırakın da hadi gelin iddiaya girelim." dedi Minho telefonunu karşı koltuğa fırlatarak. Elimdeki terliği ziyan olmasın diye Jisung'a fırlattım. Az önce gardını indirdiği için kafasına isabet eden terlikle çığlık attı. Kulaklarımı tekrardan kapattım, bu çocuğun ses tellerini birbirine bağlamam gerekiyordu.

"Minho bak işin sonucunda ne yapıp edip kazansam bile ikiniz bana kitliyorsunuz iddiayı. Ben girmiyorum kardeş." dedi Jisung yanımıza gelerek. Minho'nun yanındaki koltuk başlığına oturdu ve bizi izledi. Minho siyah kutudan bir büyük şişe alkol çıkardığında ağzım açıldı iştahla, uzun zamandır alkol almıyordum.

"Ya sen bir tanesin gel öpeceğim." diyerek Minho'nun tepesine çıkmaya çalıştım, koltum başlığında oturan Jisung bana öfkeli gözleri ile bakıyordu. Bu ikisinin yanında harbiden kumaydım, hatta Jisung'un direk kumasıydım.

"Sonra öpüşür koklaşırız." dedi Minho yanağımı parmakları ile sıkarken. Jisung'a nispet yapar gibi öpücük attım Minho'ya. Bu çocukla uğraşmaktan aldığım zevki başka hiç bir şeyden almıyordum.

"Ya defol kocamın yanından pis kuma." dedi Jisung ayağını benim olduğum tarafa sallarken, ona dil çıkarıp geriye çekildim koltukta. Minho'yu benden gerçekten kıskanmıyordu sadece şaka yaptığımı biliyordu.

Minho ile çocukluğumdan beri arkadaştım, aynı mahallede hatta aynı apartmanda komşu çocukları olarak büyümüştük. Annelerimiz kardeşten öte bir bağ ile arkadaşlık kurmuşlardı, babalarımız desen biraz garip tiplerdi akşama kadar futbol muhabbeti yaparlar onun dışında hep kavga ederlerdi.

Jisung'ta lisede tanıştığımız arkadaşımızdı. Eh tabii şu an sadece benim arkadaşımdı, sevgili arkadaşım Minho ona köpek gibi aşık olmasaydı ne güzel çift tabanca olarak gezmeye devam edecektik. Neyse ki Jisung'u sevmiyordum, yoksa bu ilişki asla gerçekleşmezdi.

Minho elinde bardaklarla geldiğinde Jisung'ta ben de iştahla şişeye bakmaya başladık. Yaşımız henüz 19 du hatta Jisung bizden bir yaş küçüktü. Normalde 20 yaşında girmeden içmemiz kesinlike yasaktı ama ailelerimizle yaşamadığımız için kural tanımıyorduk.