Bölüm 5 - Kırgınlık

136 64 3
                                    

kötü sonra bitecek diye korkuyorum

🪐

Yeji kafede ve aynı masada kalmaya devam etmişti. Ben ve Jisung dışarıdaki siparişleri alırken Yeji arada bana gülümseyip selam vermişti, bana gülümsediği için kalbimin aniden heyecanlanması yüzünden bayılıp kalacaktım. Jisung kolumdan tutup beni içeri götürmeseydi bu yaşanabilirdi. Harbiden de bayılmanın eşiğinden dönmüştüm.

"Minho beş dakika şu kıza sahip çık yoksa dışarıdaki kızın üzerine doğru bayılacak. Çok aptal davranıyor ben utandım of of." Jisung mutfak girişinden beni ittirip kapıyı arkamdan sertçe kapatıp çıktı. Peşinden saçlarını çekmek için gideceğim anda Minho beni durdurdu.

"Kızın yanında soramadım iyi misin?" dedi Minho belimden tutup kendine yaklaştırırken. Mutfakta çalışan birkaç göz bize dönmüştü eminim aramızda olan bu arkadaşlık hatta kardeşlik ilişkisini açıkça yanlış anlamışlardı. Anlasınlar sorun yok ama patronun kulağına giderse işimiz biter.

"Daha iyiyim, hem korkma kötüye bir şey olmaz." dedim sivri burnunu sıkıp geriye çekildim. Minho burnunu sinirle tuttu ve bana baktı ben ise etraftakileri işaret ettim kaşlarımla. Minho ne demek istediğimi anlamıştı kolayca onda en sevdiğim özellik vücut dilimle anlatmak istediklerimi kolayca anlamasıydı.

"Sen kötüysen kendimi düşünemiyorum, şeytanın erkek kardeşi falan olabilirim sanırım." dedi ensesini kaşıyarak. Kıkırdadım ve tabağa yerleştirdiği dilimlenmiş kivileri ağzıma attım. Kivi ekşi olduğundan yüzümü buruştururken Minho bana ters ters bakışlar atıyordu. Sipariş tabağındakileri yediğim için bana sinirlenmişti.

"En iyisi işime döneyim ben." dedim geri geri kapıya adımlarken. Minho ellerini önlük üzerinden beline yerleştirip gülümseyerek bana baktı.

"Bence de git sen aman diyeyim kızın önünde bayılmaya kalkışma." dedi bana imayla. Hem sevgilisi hem de kendisi benimle uğraşma konusunda bir numaraydılar. Yeji'ye karşı olan ilgimi benden önce fark ettikleri için dillerine alay konusu olmuştum, harika!

"İkinizi de eve gittiğimizde geberteceğim." dedim ve arkamdan kapıyı çarpıp mutfak koridorundan uzaklaştım. Eve gidince benimle on kat alay edecekleri için bugün kaçma planları yapacaktım tabii ki. Onlar da alışkın değillerdi, benim ilk defa birine hatta ilk defa bir kıza böyle baktığımı görmüşlerdi.

"Pardon yardımcı olabilir misiniz?"

Bana seslenen kıza döndüm sakince, oradan bakınca yardımcı gibi mi görünüyorum demek istedim ama patronun bizi kovmak için tetikte olduğunu hatırlayarak geniş gülümsememi sundum kıza. Kız kucağında taşıdığı kediyi bana uzattı, ilk önce alıp almama konusunda çekingen davrandım ama sonrasında kucakladım sakince kediyi.

Kedileri severdim Minho sayesinde alışmıştım kedi bakıcılığı yapmaya çünkü onun birbirinden yaramaz üç kedisi vardı. Neyse ki annesinin evine bırakmıştı kedileri çünkü biz günün yarısından fazlasını dışarıda çalışarak geçiriyorduk. Kedilerin evde yalnız kalmalarına içimiz rahat etmediği için eve göndermişti.

Turuncu ve beyaz renklerle karışmış tüyleri olan kediyi kucağımda hoplatarak başını okşamaya başladım. Bir yeni doğan bebeği tutar gibi tutuyordum sahibi bana bakıp güldü.

"Lavaboya gidip gelene kadar ona mukayet olabilir misin?" diye sordu kedinin tasmasını bana uzatarak. Tasmayı alıp iplerinden boynuma doladım ve "Fazla gecikmeyin kedilerle sıkıntılı olabiliyorum bazen." dedim kucağımdaki kediye yandan bakış atarak. Kız başını tamam anlamında sallayıp koşar adımlarla yanımdan uzaklaştı.

Tardiness ٭ Ryeji Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin