26.08.1952
Sevgili tek aşkım,
Benim kendim hakkımda kötü konuşmamı istemiyorsun peki sen ne yapıyorsun?
Kimse kalmadı demişsin gege. Neden öyle düşünüyorsun ki? Eminim ki senin görmediğin birçok insan vardır sana teşekkür borçlu olan. Onlar senin hakkında iyi şeyler düşünüp seni andıkları sürece hep yanında birileri olacaktır demektir. Senin iyiliğini isteyen düşündüğünden çok insan var, emin ol.
Ayrıca sen sevimsiz misin? Gege kör müsün yoksa son zamanlarda aynaya bakmadın mı? Hayatımda senin kadar tatlı ve sevimli birini daha görmedim ki evimde iki bebeğe benzeyen kardeşim var. Yine de senin inanılmaz derecede şeker olduğunu söyleyebilirim.
Kişiliğin de öyle. İçinin güzelliği dışına yansımış sanki. Senin gibi iyi yürekli bir insan bu kadar tereddüte düşmemeli kendi hakkında. Biraz sakin ol ve yaptığın onca şeyi düşün. İyileştirdiğin, evlerine sağlam bir şekilde yolladığın insanları düşün. Ayrıca o güzelim sarı saçların ve boncuk gibi gözlerinin yüzünle sağladığı uyumu farkına var.
Ah ben sana çok aşığım ya. Böyle övdürtme kendini bana, yoksa kağıt yetmez.
Bir de benim yanında olma sebebim onlardan biraz farklı tabi. Benimkisi gözümü kör eden bir aşk. Karşılık alayım ya da almayayım hiç fark etmez. Seni, beni sevdiğin için sevmiyorum. Beni büyülediğin doğru fakat bu bana özel değil ne yazık ki. Senin mükemmelliğinden kaynaklanıyor.
Düşüncelerin çok yanlış Hannie. Seni seven ve sevecek insanlar her zaman olacak. Dünyanın her yerinden insanlar teşekkür edecekler bir gün sana. Onlar için yaptıklarını unutmayacaklar seni bir daha görmeseler bile. Kendim hakkında konuşmaya gerek duymuyorum. Sonsuza kadar birlikte olacağımızı biliyorsun değil mi?
Aferin gege! Ağlamamışsın.
Demek ki yaptığımız anlaşma işe yaradı. İçimi ne kadar rahatlattığını bilemezsin. Göz yaşlarının akma ihtimali bile kalbim için büyük bir tehlike. Fakat bu sersem sevgilini dinleyip ağlamaman en büyük teselli bana.
Ayrıca sözümü de unutmadım. Ben de ağlamıyorum artık. Annem bile bendeki iyimser tavrı görüp beni tebrik etti. Uzakta olsan bile beni iyi etkiliyorsun gege. Nasıl başarıyorsun bunu? Melek falan mısın? Tabi ki! Neden daha önce aklıma gelmedi ki?! Bu kadar kusursuz olmanın sebebi melek olman!
Sonunda bir sırrı daha çözdük. Böylece hayatımıza devam edebiliriz.
Min Seok'a iyi dileklerini ilettim. Çok sevindi hakkında böyle düşünmene. Ayrıca bize çok tatlı yeğenler vereceğini söyledi fakat karısı olacağından bile endişeliyim. Hastalığından dolayı değil. Yavaş yavaş iyileşmeye başladı bile. Verdiğin para sayesinde.
Endişe duyduğum şey yan komşumuz Jong Dae'yle çok yakın olması. Yani onun da babası öldüğü için destek çıktığını biliyorum. Sadece son zamanlarda beraber fazla zaman geçirdiklerini görüyorum. Bunda bir sorun yok aslında. Tek isteğim ikisinin de üzülmemesi. Jong Dae'yi de kendi kardeşim gibi severim ve babasından sonra bir kayıp daha kaldırabileceğini sanmıyorum.
Ölüme karşı çıkmıyorum. Çıksaydım kardeşlerime güler yüzle bakamazdım. Haklısın onları kendi kararlarıyla baş başa bırakmalıyım. Onlar ben seninle aşk yaşarken bunun tehlikeli olduğundan bahsetmediler ve istediğimi yapmama izin verdiler. Aynı anlayışı ben de göstermeliyim.
Kyungie ile empati kuramıyorum çünkü arada çok fazla duygusal bağ var. Onun hissettiklerini anlamam imkansız. Yine de senin söylediklerinle gidip sarıldım ona. Eğer gerçekten kendini yanımızda küçük hissettiyse bunun bedelini nasıl öderim bilmiyorum. O ufacık boyuyla kocaman bir adam taşıyor.
38. Paralel gerçekten haddini aşmaya başladı? Bize bunları yapma hakkını hangi acımasız veriyor?
İyileşen insan savaşmaya geri dönüyorsa bu 38. Paralelin ya da senin değil, o insanın zihniyetinin sorunudur sevgilim. Bunları sakın kafana takma ve sen işini yapmaya devam et. Çünkü başkalarını iyileştirirken ne kadar mutlu olduğunu gözümle gördüm. Neşenin elinden alınmasına izin verme.
Kardeşin için yapılan hakkında ne diyeceğimi bilemiyorum. Benimkine yapılsa kafayı yiyeceğimden eminim. Yine bir melek olduğunu kanıtladın işte gege. Her şeye rağmen sağ kalabiliyorsun. Ayrıca Tao'nun hemen bulunacağından eminim.
O panda ejderhasından uzakta fazla zaman geçiremez. Hemen geri döner bir yolunu bulup. Yi Fan'a da üzülmemesi gerektiğini söyle. Ümidini asla kesmesin. Bu şekilde yaşamanın ona bir zararı ya da yararı olmayacağını bilmeli. Hem Tao onu bu halde görürse üzülmez mi? Biraz sevdiceğini de düşünsün.
İkiniz de abartmayı kesin. Senin böyle olduğunu bildiğim sürece nasıl yanına gelmekten kendimi alıkoyabilirim? Sana deli gibi sarılmak istiyorum fakat bu o kadar imkansız ki sanırım ben de deliriyorum.
Belki çocuk bu hayattan çok sıkıldığı için kaçtı hem. Onu rahat bırakmayı deneyin. Zaten elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz. Geri döneceğine dair umudum var. Tao wushu biliyor Luhan. Kendini koruyabilecek kapasiteye sahip. Yemeyi bırakın siz de kendinizi.
Delirmiyorsun. Delirmeyeceksin çünkü yanında olacağım bebeğim. O halüsinasyonların hepsini gerçek yapacağım. Seni sevecek, dokunacak ve sıkıcı sarılacağım. Sadece biraz daha beklememiz lazım. Bu acı günlerin geçeceğinden eminim. Tao geldiğinde ona benim için vur. Benim biriciğimi böyle endişelendirmeye kimsenin hakkı yok.
Sönükleştiğimi nereden çıkardın ki sen hem?
Tam tersi her gün seni düşünüp aşkımızı besliyorum. Senin aşkın benimkiyle karışınca öyle sağlıklı ve mükemmel büyüyen bir çiçek oluyor ki inanamazsın!
Ben ışığımla ona enerjimi veriyorum hiç eksiltmeden ve senin de suladığını biliyorum. Aşkımızın bizden başka bir şeye ihtiyacı yok Hannie ve biz olduğumuz sürece de aynı hızda büyümeye devam edecek. Sakın endişelenme. Biraz rahat ol.
Seni çok seviyorum yaşam kaynağım.
Hep de seveceğim.
Sevgilerle Sehun.
-Azra
Bu bölüm çok romantik olmadı bence. Artık çıkmaz sokağa girdik zaten arkadaşlar özel bölümü saymazsak son iki bölüm kaldı ve ben korkuyorum çünkü sonuna geliyoruz. Bir de ben şu an evde değilim o yüzden bölümler geç geliyor kusura bakmayın ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Royalty of Love (RoL) // HunHan
FanficDünya'yı ikiye bölen bir savaşta ayakta kalmaya çalışan iki aşık... Düşman olmaları gerekirken yanlış yola saptılar ve birbirleriyle karşılaştılar. Peki kader onları ayırdığında onlar ayrılmayı kabullenebilecek mi?