23.12.1951
Sevgili Hunnie'm
Popona konduracağım öpücüklerin bahsini şimdi açmayalım bence. Ayrıca beni gerçekten iyi tanıyorsun. Eğer yanımda bu konunun bahsini açsaydın benden güzel bir dayak yerdin. Bunlar mektuba yazılacak şeyler değil.
Mektuplarımız çok fazla oyalansa da elimize ulaştıktan sonra bizim adımıza sorun olacağını sanmıyorum. Yine de haklısın. Mektubunu beklerken ben de düşündüm konuştuğumuz konuları. Herkesin sığ olarak düşündüğü Sehunnie'min yetişkin bir adam olması beni sandığından daha mutlu etti.
Zamanımı nasıl geçirmeye başladığımı anlatmadan önce senin kendini küçümseyen yorumlarına karşılık vermek istiyorum. Benim biricik bebeğimi kimse aşağılayamaz. Kendinin ne kadar cesur olduğunu bilmeyen bir adama göre çok konuşuyorsun Sehun.
Bana nasıl böyle şeyler yazmaya cüret edersin?
Ağlıyormuşsun. Bunları bana yazarken ne düşünüyordun? Beni hiç sevmiyor musun? Kalbimin sağlığını düşünmüyor musun? Senin ağladığını öğrenmek iyi mi hissettiriyor sanıyorsun?
Senden uzakta olmak zaten yeterince zor ve beni azıcık bile düşünmeden ağlayabiliyorsun bir de bana söylüyorsun. Kalbim bunlara dayanabilir sanıyorsun herhalde. Ama dayanmıyor. Senin söylediklerine karşılık ben daha çok ağlıyorum. Sana sarılamadığım için içten içe yanıyorum.
Gözyaşları neden sıcak olur biliyor musun? Çünkü içindeki ateşin dışarı yansımasıdır onlar. Yanakların bu yüzden yanar onların sıcaklığıyla. Şimdi beni yaktığın için memnun musun?
Özür de dilersin sen bunları okuduğunda büyük ihtimal. Dileme. İstemiyorum. Sadece ağlama artık. Dayanamıyorum. Sana sarılamadığım için kendimi suçluyorum. İzin vermemeliydim gitmene diyorum.
Elimde biraz birikmiş para var. Kardeşin için, bu mektubun içine koyacağım. Onu alnından öp benim adıma ve iyileşmesi için Luhan hyungunun gönderdiğini söyle. Sakın bir dahaki mektupta bu parayı görmeyeyim yoksa elimde kalırsın.
Kyungsoo'nun kararlarına sen karışamazsın, karışmamalısın Hunnie. O yetişkin bir adam ve istediğini yapabilme özgürlüğüne sahip. Gitmek istiyorsa ona destek olmaktan başka bir seçeneğin yok. Canını sıkma bunun için.
Ayrıca benden asla utanma. Ben senin her şeyin olmak isterken sen, her şeyini benden saklıyorsun. En azından mektuplarda içini dökebilmene sevindim. Kimse basit değildir Sehun-ah. Eğer basit olsaydın sana aşık olamazdım. Kalbim senin gibi birini seçmezdi.
Benim günlerim nasıl geçiyor bilmiyorum. Dediğin gibi düşmanın yaralarını sarıyorum. Etrafımdaki herkesi öldüren düşmanın. O kadar suçlu hissediyorum ki kendimi. Sanki ülkemdeki insanlara ihanet ediyormuşum gibi.
Fakat daha sonra aklıma sen geliyorsun. İlk tanışışımız geliyor. Hastaların yaralarını sararken gülümsüyorum aniden ya da yolda giderken ya da bir şey alırken. İnsanların bana nasıl baktığını umursamıyorum çünkü aklımda senin bana nasıl baktığın oluyor.
Kendimi hayaline o kadar çok kaptırıyorum ki dün Tao'ya senin adınla seslenmişim. Bu kadar aptal bir aşık olmamam gerektiğini söyledi küçük kardeşim. Ondan bu sözü duymak beni utandırdı. Seni sevdiğim için değil, yaptıklarımdan da değil.
Sevgimi başkalarıyla paylaşmaktan. Ya biri sana olan aşkımı kıskanıp aynısına sahip olmak isterse?
Ya ellerimden kayıp gidersen?
Gitme diyebilir miyim sana?
O kadar cesaretli dediğin bu ben, seni üzmek pahasına bencil olabilir miyim?
Bu günlerin gelmemesi için ben de dua ediyorum sevgilim. Orada nasıl yaşıyorsun, yanında kimler var, kimin omzuna yaslıyorsun başını?
Beni unutmuyorsun değil mi?
Sevgimiz kaybolmuyor değil mi?
Korkuyorum Hunnie. Uzaktan yürüttüğümüz bu ilişkinin iplerini elimizde tutamamamızdan korkuyorum. Seni bırakırsam yanıma geleceğini söyledin. Bir yandan seni bırakmak istiyor canım o güzel yüzünü tekrar görmek için. Diğer yandan pes edersin diye düşünüp sesimi çıkartamıyorum.
İpi sıkı tut sevgilim.
Çünkü ben boynuma bağladım bu aşkı.
Sen elinde tuttukça vücudumda iz bırakıyor.
Eğer tutmaktan sıkılırsan uçurumdan aşağı yuvarlanırım.
Ben de seni çok seviyorum. Boynumu feda ediyorum senin için. Aşkından başka bir şeyin oraya değmesine izin verme.
Sevgilerle Luhan.
-Azra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Royalty of Love (RoL) // HunHan
Hayran KurguDünya'yı ikiye bölen bir savaşta ayakta kalmaya çalışan iki aşık... Düşman olmaları gerekirken yanlış yola saptılar ve birbirleriyle karşılaştılar. Peki kader onları ayırdığında onlar ayrılmayı kabullenebilecek mi?