Mis Kokulu 18+

1.0

sakinleştikten sonra ayağa kalkmıştım 

''her şey için üzgünüm ve istanbul da durmamalısın en azından köse ispanyaya dönene kadar''

köse o günden 2 ay sonra ispanyaya okumaya gitmişti ve orada yeni bir hayata başlamıştı sık sık dönmüyordu buralara işi düşmedikçe 

''o şerefsiz sana zarar vermedi demi ''

''hayır sadece seni uğurlamaya gittiğimiz gün yaşananları anlattı ve galiba yanlış bir tepki gösterdim karam ben özür dilerim her şey, her şey benim yüzüm-

cümlemi bitiremeden omuzlarımdan tuttu bana doğru eğilerek

''hiçbir şey senin yüzünden değil umay ona söylemem gerekiyordu en uygun zaman o gündü belki de içimde o duyguları öldürmeliydim ama yapamadım bu olanlar köse ve benim aramda o yüzden kendini suçlama''

''seni öldürmek istiyo karam''

tekrar ağlamaya başladım o da beni göğüsüne çekip sarılıp başını saçlarıma yatırdı

''mis kokulum'' diye fısıldadı.

iki buçuk saat sonra karamların dağ evine gelmiştik. 

''bir süre burada kalırız anneni arayıp bir bahane söyle ben burdan işe gider gelirim ama senin daha tedbirli olman lazım köse bu ne yapacağını bilemeyiz''

bana denileni yaptım ve anneme kız arkadaş gurubumla şehir dışına 1 haftalığına tatile gitçeğimi söyledim 

karnımın gurultusuyla mutfağa gittim karam da duştan çıkmış tavuklu bişeler hazırlıyordu 

yarım adımlarla yanına gittim ''yardım etmemi ister misin'' dedim

bana dönüp gülümsedi ''sen otur ben hazırlarım zaten çok yoruldun bugün'' dedi

yemeği yerken hiçbir şey konuşmadık sadece bir kaç kere bakışıp gözlerimizi kaçırdık

uyumak için yatak odasına gittim arkamdan karamda benle birlikte girdi

''fazladan nevresim yok aynı yatağı kullanmamızda bir sıkıntı olur mu salonda da uyuyabilirim''

''hayır sorun olmaz''diyip gülümsedim 

o da elimi tutup yanağıma küçük bir buse bıraktı

yatağa yatıp sarılıp uyuduk.

uyandığımda karam yanımda değildi 

telefonu elime aldığımda 6 cevapsız çağrı vardı 5i köseden 1i eceden di

eceyi geri aradım direkt açtı

''nerdesin sen abim eve dün sarhoş gelip senin hakkında bişeler diyip durdu''

'' ne'' 

''bilmiyorum karamı öldürcem dedi görürsün umay dedi''

''hassiktir ece ben çok korkuyorum''

''nerdesin sen amk'' 

''karamın dağ evindeyim gelme şansın var mı ama abin takip eder falan çok dikkatli olman lazım''

'' tamam ben arka sokaktan taksi çağırır gelirim konumunu yolla bana''

''tamam'' diyip kapadım. konumu attım ve duşa girdim

duştayken bir anda sular kesildi havluyu sarıp dışarı çıktım

kapıyı açmamla karamla karşılaştık

''eee sular kesildi de'' 

donup kalmıştı sonra bir anda arkasını döndü 

bana bakmamaya çalışarak '' vanayla ilgili bir sorun var bende sana onu diycektim kapının arkasından yani neyse ben hallediyorum hemen kusura bakma'' diyip hızlı hızlı gitti

suyun sesiyle birlikte bende içeri girip duşumu alıp çıktım 

mutfağa girdim karam kahvaltıyı hazırlamış pencereden dışarıyı izliyordu. geldiğimi fark edince gülümseyip oturdu. normalde kahvaltı eden biri değildim kahvem ve sigaram yetiyordu. ama onun o masada bana olan bakışı o masayı daha bir çekici kılıyordu.

bir şeyler atıştırdıktan sonra eceyle konuştuğumu ve buraya geleceğini söyledim. o da dışarda biraz işi olduğunu eceyi dönüşte ben bırakırım diyip çıktı.

ece geldiğinde ikimize kahve hazırladım her şeyi eceye anlattım.

''abim 2 ay daha ispanyaya dönmeyecek umay ne yapıcaksınız burada''

''ne demek 2 ay daha burda''

''baya okulu bittiği için oraya gitmeden önce kafasını burda dağıtsın diye babam buraya çağırdı erken dönceğinide sanmıyorum''

''ece biz napıcaz 2 ay amk''

''siz mi ispanyaya gitseniz kanık'' diyip güldü 

''off bu ne derttir bu nasıl sınavdır anlayabilirsen anla umay cabbar''

''sıkma canını be küçük ay çiceği abim kelebeği öldüremez karamı nasıl öldürsün''

''dün hiç öyle durmuyordu valla kanzi''

''bence sen git abime de ki olmuyo böyle kaç yaşında adamsın haddini bil dingil de'' 

''hıı güzel plan sigortamı siz mi sağlıyosunuz hanımefendi''

''bişi olmaz beeee''

bir kaç saat sonra ece kalkıyordu bende karamı aradım eceyi bırakması için karam geldikten sonra gittiler 

aradan 1 saat sonra zil çaldı 

''zekiye kesin bişesini unuttu'' diyerek kapıya yöneldim

kapıyı açmamla köseyle bakışmam bir oldu

devam edecek