4

167 24 14
                                    

Kalktık, beni salona götürdü ve kapıyı açmaya gitti, hızla bir karartı önümde durduğunda korkarak bağırıp elimi yüzüme kapattım.

Titreyerek parmaklarımı gözümden çektim ki ormana geldiğimde beni kovalayan adamı görmem ve anlına bıçak yemesi bir oldu, yoongi'nin sesi duyduğum tek ses olmuştu.

"Defol tae"

+++++

Gözlerimi açtığımda odadaydım, yutkunarak kalktım ve yüzümü ovdum , tanrım rüya görmüş olmalıydım ama yoongi ile kahvaltı yapmam bir rüya değildi.

Derin bir nefes aldım ve kalkarak odadan çıktım, aşşağı indiğimde yine o adam vardı ve iki kişi daha, yoongi varlığımı hissetmiş gibi bana dönerek kalktı ve yaklaştı, elini uzattığında tuttum ve merdivenlerin son basamaklarını indim, koltuğa oturduk, yoongi'nin koluna sarıldım.

Tae denen adama baktığımda yüzünde tek çizik dahi yoktu, yoongi konuşunca onu dinledim.

"Bu çocuk nasıl kalkanı geçti, jin?"

"Bilmiyorum, kalkan sağlam ve bana bir uyarı da göndermedi, tabi birileri ruh çekmediyse"

Hepsi tae dene adama baktığında tae ellerini kaldırdı.

"Hey ben ruh çağırmadım, ormanda yalnız gördüğümde peşinden gittim sadece"

Hepsi bana baktığında yoongi'ye baktım, elini anlıma koyarak saçlarımı geri çekti.

"Ne düşünce ile girdin bu ormana?"

Yutkunarak kafamı eğdim, kolunu sıktım.

"Ölmek için"

"Neden?"

"Yaşamak için bir sebebim yok"

Ellerini yüzüme koydu, kafamı kaldırdım.

"Daha gençsin"

"Genç olmam bir şeyi değiştirmiyor, ailem öldü, kardeşim dediğim çocuk beni istemiyor, iyi şeylere olan inancım yok oldu, artık kaldıramıyorum"

Gözlerim dolduğunda ellerini çektim, göz yaşlarım aktığında kafamı eğdim, elini yanağıma yeniden koyunca ittim, elinin yanmasını istemiyordum.

Elini sıkarak geri çektiğinde hiç konuşmayan adam kalkarak yanıma geldi.

"Hayat yaşamak için bir neden değil mi zaten?"

Kafamı salladığımda önüme çöktü, ellerini dizlerime koydu ve gülümsedi.

"Yaşamak için bir insana ihtiyacın yok, hayatın tadını çıkart, doğa ile iç içe ol, mavi gökyüzüne bakarak huzur bul, yalnızlığını verimli geçir, kitap okuyarak yeni dünyalar keşfet. Yaşamak için bir çok neden vardır, sadece bizim o nedenleri bulmamız gerekiyor, hayat elbette bizi düşürmek için plan kuruyor ama o planları yıkmak bizim elimizde"

Yutkunarak kahve gözlerine baktım ve kafamı salladım, yüzümde ki ıslaklığı sildim, saçlarımı okşayarak kalktığında bende kafamı kaldırdım.

Jin'in yanına geri oturdu, ellerini birleştirdiler, taehyung öylece yere bakıyordu, yoongi de ondan farksız değildi.

Kafamı omuzuna koyduğumda kolunu belime sardı, bir süre sessizce kaldık, jin bir anda dikleşti,  gözleri parladığında diğerleri de kaşlarını çattı, jin'i dinledik.

"Ormana iki çocuk girdi"

Hepsi 'iki mi?' diyerek sorduğunda onayladı.

"Biri kısa, sarı saçlı, diğeri uzun boylu siyah saçlı, sarışın olan çok endişeli, çıkartın onları ormandan"

Yoongi ve taehyung kalktığında yoongi'nin kolunu tuttum, bana dönerek elini çekti.

"Buradan çıkma"

"Ama ben de gelmek istiyorum"

"Olmaz, aklından bile geçirme"

"Lütfen"

Onu daha bir kaç saattir tanıyordum ama içimdeki güven duygusu çok fazlaydı.

Kafasını eğdiğinde jin de kalktı.

"Ben onu gizlerim, siz hemen gidin"

"Yoongi"

Yalvarır gibi konuştuğumda kafasını salladı.

"Tamam, jin'in yanından ayrılırsan cezanı çekersin"

Sesi o kadar soğuk çıkmıştı ki korkarak kafamı salladım.

Yukarı çıktığında arkasından baktım, jin ve namjoon'da kalktığında taehyung kafasını bıkkın şekil de salladı.

"Daha dün buldu ve şimdiden ona boyun eğiyor"

"Karışmaylım"

Namjoon konuştuğunda ona döndüm, neyden bahsediyorlardı, jin gülerek bana yaklaştı.

"Onları boş ver, hazır mısın?"

"Yoongi?"

Merdivenden adım sesleri geldiğinde o tarafa döndüm, siyahlar içindeydi ve teni görünmüyor, yüzü pelerin ile kapalıydı.

Yanımıza geldiğinde yutkundum, jin elimi tuttuğunda bir den zemin ayaklarımın altında kaydı ve ben düşüyormuş gibi oldum.

Ormana geldiğimizde jin'in elini sıktım korkudan, taehyung ve yoongi gittiğinde ileride gördüğüm yüzler beni yerimde çiviledi.

sope : Orman 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin