12

146 19 2
                                    

Uyanarak gözlerimi ovdum, yataktan çıkarak lavaboya gittim,işlerimi hallederek üstümü giyindim ve aşşağı indim.

Yoongi yine salonda yerde oturmuş kitaba bakarak bir şeyler yapıyordu, yanına giderek kollarımı boynuna sardım.

"Ne yapıyorsun?"

"Büyü yü deniyorum"

"Ne büyü sü bu?"

"Süpriz"

"Yaa benim için mi"

Kucağına oturarak konuştuğumda kolunu belime sardı, burunlarımızı sürttü.

"Senin için"

Dudaklarımızı birleştirdiğinde gülerek karşılık verdim ve kollarımı sıklaştırdım.

Geri çekildiğinde yutkundum.

"Açım, bana süt ısıt"

Dudaklarımı sarkıtarak tatlı tatlı konuştuğumda parmağını çeneme koydu.

"Süt"

Sırıttığında kaşlarımı çattım.

"Pis sapık"

Söylediğime kahkaha atarak kolunu bacaklarımın altından geçirip kalktı, mutfağa girdik, beni oturtarak  dolaptan süt çıkarttı ve cezve ye koydu, ısınması için ocağa koydu ve yeniden dolaba gitti.

Sandwich malzemelerini çıkarttı, kafamı masaya koyarak gözlerimi kapattım.

Yanağıma dudaklarını bastırdı.

"Uyan hadi"

"Uyumadım ki"

Gülerek sandwich tabağını önüme koydu, sütü de önüme bıraktığında yanağını öptüm.

"Teşekkür ederim"

Şakağımı öperek salona gittiğinde bende yaptıklarını hemen yemeye başladım.

Sütü de bitirip hepsini tezgaha koydum, havalandıklarında güldüm, salona girdiğimde yoongi'nin etrafında ışıklar parlıyordu, ne büyüsü yaptığını merak ediyordum.

Önünde durduğumda gözleri beyazlamış ama gözlerinde üçgen bir sembol görünüyordu, gözünü kırpmadan ileriye bakıyordu ama şuan gerçekliğinin başka bir evrende olduğunu anlayabiliyordum.

Gözlerini kapatarak biraz bekledi, ışıklar gittiğinde yanına giderek oturdum, ellerimi yanaklarına koydum.

"Yoon"

Geri çekilerek kalktı, kitap kayboldu ğunda bana bakmadan yukarı çıktı, ellerim havada kalmıştı, yutkunarak ellerimi indirip kalktım ve arkasından gittim.

Odasına girdiğimde yatağında oturmuş yere bakıyordu, yanına oturdum.

"Ne oldu?"

"Bir şey olmadı"

"Yalan söyleme"

"Hoseok-"

"Anlat bana"

Bana döndü, üstüme geldiğinde kollarımı kaldırıp boynuna sardım, dudaklarımı öptüğünde karşılık verdim, geri çekildi.

"Gitmek istiyordun"

"B-ben.. Evet"

"Bir yolunu buldum"

"Nasıl?"

"Bir sorum var, bana gerçeği söyle"

Kafamı sallayarak kollarımı sıklaştırdım, yutkunarak elini yanağıma koydu.

"Beni seviyor musun?"

Tereddüt etmeden kafamı salladım.

"Seviyorum"

Güldüğünde yutkundum.

"Ne oldu?"

"Bu ormandan seni çıkartıcam ama beni hafızından silmeliyim, burada olan hiç bir şeyi hatırlamayacaksın"

Şaşkınca kaldım, bunu istemiyordum, onu bırakmak istemiyordum, bana hayatımın en güzel anlarını yaşatan insanı unutamazdım.

"Bunu yapamazsın"

"Yarın dolunay var, kardeşine kavuşacaksın"

Dudaklarımı öperek geri çekildi, kollarım arasından çıktı ve yok oldu, beni odada yalnız bıraktı ve gitti.

Ben onu bırakmak istemiyordum.

sope : Orman 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin