Sabah kapım açıldı, taehyung'un sesini duyunca kalktım, gülerek yanıma oturdu.
"Süpriz getirdik"
"Süpriz mi?"
Kafasını salladığında kalktım, aşşağı indik, salonun ortasında sandalyeye bağlanmış iki kişi görünce korkarak bir adım geri gittim.
Namjoon gülerek kafalarındaki çuvalları çıkarttığında koşarak yanlarına gittim.
"Jimin,jungkook, siz aklınızımı kaçırdınız"
Ağızlarındaki bantları açtığımda jimin ağlayarak bana baktı.
"Hoseok, hoseok özür dilerim,seni kırdım özür dilerim"
"Jimin susarmısın, ne haldesin ve ne konuşuyorsun"
İkisinin el ve ayaklarını açtım , sarıldıklarında bende sarıldım, geri çekilerek onlara baktım.
"Nasıl geldiniz"
"Asıl sen nasıl normalsin, o görüntün.."
Gözleri dolduğunda sarılarak sarı saçları öptüğümde, sıkıca sarıldı, namjoon konuşunca dinledik.
"Üstlerinde 2 saatlik bir büyü var, zaman kısıtlı"
Kafamı salladım.
"Teşekkür ederim"
Gülerek mutfağa gittiklerinde koltuğa oturduk, jimin ve jungkook iki yanıma oturdular, elimi tuttuklarında güldüm, jimin kafasını eğdi.
"Özür dilerim hoseok, o gün jungkook ile kavga ettik ve ben sana patladım, çok pişmanım, yemin ederim çok pişmanım"
"Önemli değil jim, ben seni çoktan affettim"
Jungkook da kafasını eğdi.
"Bu bir hafta jimin gelmek istedi ama ben izin vermedim, daha sindirememişti, özür dilerim hoseok"
"Bunları boş verelim, kısıtlı zamanımız var ve bunları konuşmak istemiyorum"
Kafalarını salladılar, jungkook eğildiğinde ona odaklandık.
"Bu adamlar kim? Nasıl güvenerek burada duruyorsun hoseok"
"Hepsi aslında çok iyiler, bana iyi bakıyorlar"
Jimin elini saçlarıma koyarak okşadı.
"Bizimle gel hoseok, kardeşimi çok özledim"
"Yapamam jimin, orman izin vermiyor"
Gözleri dolduğunda ellerimi yanaklarına koyarak anlını öptüm.
"Yapma lütfen, sınırda yine buluşuruz ha,olmaz mı?"
"Ama o zaman zombi gibi görünüyorsun ve ne konuştuğunu anlayamıyoruz"
"Bir yolunu bulurum, söz veriyorum"
Kafasını salladığında sarılarak durduk, şuan huzurlu hissediyordum.
Ne kadar sarılarak sessiz durduk bilmiyordum ama namjoon ve jin yanımıza geldiğinde ayrılma vaktimizin geldiğini anladık.
Kalkarak sıkıca sarıldım ikisine de, jimin'in saçlarını öptüm.
"Görüşürüz jim"
Gözleri dolduğunda benimde gözlerim doldu, jungkook ile de sarıldık, geri çekildiğimde jin, namjoon,jungkook ve jimin ortalıktan yok oldu.
Kafamı eğdiğimde yoongi gelerek sarıldı, kafamı boynuna sallayarak ağladım, yutkunarak kelimelerimi topladım.
"Teşekkür ederim, kardeşime sarılmayı çok özlemiştim"
Yoongi saçlarımı öperek geri çekildi.
"Ağlama hoseok"
Göz yaşlarımı sildiğinde bileklerini tutarak ellerini çektim.
"Yapmamanı söylemiştim"
Elindeki kızarıklara baktığımda dudaklarını gözlerime bastırdı, şaşkınca kaldım, geri çekildiğinde kalbim ağrıyacak kadar hızlı atıyordu.
Gözlerimi açtığımda dudakları kızarmıştı, yüzümü kuruladım.
"Aptalca davranıyorsun min"
"Sende öyle"
Güldüğümüzde taehyung'un sesi ile korktum.
"Iyy cilveleşmeye bak amk,liseli ergenler"
Yoongi'nin söylediği ile güldüm.
"Defol tae"
