Uyandım ama yatağından çıkmadım, gitmek,onu bırakmak istemiyordum.
Kapım açıldığında ona döndüm, yanıma gelerek oturduğunda kolunu tuttum.
Yanıma uzandı ve beni kolları arasına aldı, saçlarımı okşar iken göğüsüne sindim.
"Beni bırakma"
"Üzgünüm hoseok ama gitmelisin"
"Hayır istemiyorum,seni bırakmak istemiyorum"
"Lütfen zorlaştırma, yapma"
Gözlerim dolduğunda yutkundum, gözlerimi sıkıca kapattım ve ağlamamı durdurmaya çalıştım ama olmadı, yine de yaşlar aktığında elini yanağıma koydu.
Elini uzaklaştırarak kafamı kaldırdım.
"Beni bırakma"
Gözleri acı çeker gibi baktığında dudaklarını öptüm, belime sarılarak karşılık verdi, öpüşümüz bir den fazla duygu barındırıyordu, üzüntü, sevgi, anlayış,aşk..
Geri çekildim ve gözlerine baktım, ellerini yanaklarıma koyarak burunlarımızı sürttü.
"Seni hep sevicem, sonsuza kadar sevicem, söz veriyorum"
Ağlamam şiddetlenince hıçkırarak kafamı omuzuna dayadım, sarılışı sıklaştı ve eli sırtımda gezindi.
Geceye kadar öylece durduk, hava kararmış dolunay etrafı aydınlatmıştı.
Jin'in sesini duyduğumuzda yoongi'ye sıkıca sarıldım, beni kucağına aldı ve kalktı, aşşağı indiğinde ağlamam şiddetlendi.
Dışarı çıktığımızda namjoon yere altı köşeli yıldız çizdi, yoongi ortasına geldiğinde kollarımı sıklaştırdım.
"Yapma,lütfen yapma yoongi"
Yere oturduğunda bir şeyler fısıldamaya başladı,dudaklarımı boynuna bastırdım, bacağıma ne olur ne olmaz diye koyduğu bıçağı alarak uzun saçlarını tuttum ve kestim, ondan bir hatıra, onu hatırlamam için bir ihtiyaç.
