Ateş ve Su Efsanesi

💧Ateş ve Suyun🔥 Hikayesi Tek Parça

Dünya... Ne su vardı, ne de ateş. Ne sıcak vardı, ne de soğuk. Dünya yalnızca bir kaya parçası idi. Ve her geçen gün bu kaya parçası büyümeye devam ediyor idi. Bu kaya parçası her şeyi lâkin her şeyi kendisine çekiyor idi. Su, dev bir meteor parçasının içinde idi. Ateş, meteor yere düştüğü anda ortaya çıkmış idi. O vakit meteor parçalanmış, içinden de su çıkı vermiş idi. İşte, cihanın ilk ateş ve suyu gelmiş idi. Dahası da geliyor idi. Birdenbire, cihandaki tüm ateş ve sular bir yerde, vücut halinde birleşti. Su ve Ateş tanımaya çalışıyorlar idi kendilerini. İlk uzattı elini ateş, önce biraz tereddüt etti su lâkin sonra o da uzattı elini. Ve garip bir ışık ile buhar çıkmış idi. Canı yanmış idi ikisinin de. Bir sorun vardı. Suyun ayakları buhar olmaya başlamış idi. Yer çok sıcaktı çünkü. Bu ateşe göre idi, suya göre değil. İkisi de yukarıya baktı. Atmosfer oluyor idi. Yakında bulut oluşacak, yağmur yağdıracak idi. Bu da ateşe göre değildi. Ancak, bu durum suyun buharlaşmasını engelleyemedi. Endişelenmişti ateş. Gözünün önünde buharlaşıyor idi su. Tek çare, yerin soğuması idi. Ve o suya ne kadar yakın olursa, onun olduğu yer o kadar sıcak olacak, buharlaşacak idi. Gözlerini kapadı, arkasını döndü ve hızlıca koşmaya başladı. Su ona baktı şaşkın şaşkın. Neler olduğunu anlamak için koştu ateşin peşinden. Bu, ateşin ondan uzaklaşmasını mâni oluyor idi. Ateş, en sonunda durdu, dizlerinin üstüne oturdu. Su da durdu. Su" Neden kaçıyorsun Ateş? Anlamıyorum... Lütfen, anlamam için bir şey söyle." dedi. Ateş, şaşkınlıkla baktı ona. Suyun sesi çok güzel idi. İmdi ondan uzaklaşması daha da zorlaştı.Yalnızca tek cümle söyledi " Senin iyiliğin için." dedi. Hiçbir şey kavrayamamış idi su. Bir anlık cesaretle su, ateşin omzuna dokundu. O anda gene canları acıdı, lâkin su elini hiç çekmedi. Ve daha da buharlaşıyor idi. Ateş daha fazla dayanamadı " Benim yanımda iken bile buhar oluyorsun. Çünkü sıcaklığım yeri ısıtıyor, bu da buharlaşmana neden oluyor. Gözlerimin önünde yok oluyorsun. Sen yok olma diye uzaklaştım senden. Fakat bu şimdi çok daha zor. Sana daha çok bağlandım çünkü. " dedi. Ateş, suyun elini omzundan çekti. " Ve lütfen, iyiliğin için benden uzaklaş. Yoksa yok olacaksın." dedi. Su, tam gidecekken gök gürültüsü duyuldu. Eğer bir şey yapmazsa ateş yok olacaktı. Onun yanına koştu, ona sudan kalkan yaptı. Ateş şaşkınlıkla" Neden, neden yaptın bunu benim için?" dedi. Su " Ben de senin yok olmanı istemiyorum."dedi. Ateş kalkanın içinden, su kalkanın dışından yağmuru izledi. Yağmur dindi, güneş çıktı. Su, kalkanını geriye çekti. Su buharlaşmaya başlamış idi. Lâkin ateş kader dinlemez idi. Bir baktı, suyun olduğu yerde çiçekler vardı. Kendi kendine " Acaba bunun büyük hâli var mıdır?" dedi. İleriye baktı, şans mıdır bilinmez ama orada ağaç vardı. Ateş "Su! Şurada ağaç var. Sen oraya git." dedi. Su " Sen gelemeyecek misin? Ben sensiz çok sıkılırım." dedi. Ateş " Ben dokunduğum her şeyi yok ediyorum. O nedenle, burada durmam daha iyi. Ben izleyeceğim seni buradan." dedi. Uzaklaşmaya başladı su. O uzaklaştıkça, içi daha da acıyordu ateşin. Fakat zorunda idi. Yoksa su, yok olacak idi. En sonunda su ağacın altına ulaştı. Suyun dokunduğu her şey daha da yeşilleniyor idi. Ateş, son bir kez baktı suya. Koşa koşa uzaklaştı. Sudan ne kadar uzaksa, onun için daha iyi olacak idi. Ateş, suyu zar zor görebiliyor idi artık. Gördüğü kadarıyla su hızlıca bakındı etrafına, sağa sola hızla koşmaya başladı. Sonra oturdu, ağlamaya başladı. Ateşin içi daha da acıdı. Lâkin dayanmak zorunda idi.

°°° 1 AY SONRA •••

Suya ne oldu derseniz hâlâ buharlaşmadı. Fakat çok üzgün idi. Sebebi, ateşin de yanında olmasını istiyordu. Ateş ise suyu uzaktan izliyor idi hep. Yanına gitsem mi, gitmesem mi ikileminde. En sonunda karar verdi. Suya yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı. Suyun görebileceği yere gelip " Uzun zaman sonra seni görmek güzel." dedi. Su heyecanla " Geri mi döndün?" dedi. Ateş " Bu kadar üzgün olmana dayanamadım. Son bir kez sarılalım bâri." dedi. Su, ateşin yanına koştu. Birbirlerine sarıldılar. Başta su buharlaşmaya, ateşte küle dönmeye başladı. Sonra, bir ışık çıktı. Açık sarı ve mavi karışımı. Yok olmadılar. Ancak, ateş ve suyun ruhu çıktı, gökyüzünde ruhları dans ettiler, sonra da yukarıya birlikte el ele gidip gözden kayboldular. Su ve ateşin bedenleri etrafa yayıldı. Bu olaydan her yüzyılda bir ateş ve su bir şekilde birleşiyor idi.Yani, su ateşi söndürmüyor, ateşte suyu buharlaştırmıyor idi. Bu olay dünyanın en yaşlı ağacın bulunduğu bir mağaranın içinde gerçekleşiyordu. O bölgenin halkı, ateş ve suyun ruhunun yüzyılda bir anılarını tazelemek için buraya geldiğini söyler. Gerçekten de böyle midir bilinmez ama bu olayı görmek insanın içini yumuşatıyor. Bu ânı gören kişiler hiçbir zaman bu anı unutmazlar. Ateş ve Suyun hikayesini, bir efsanenin hikayesini okudunuz.

♾️Son♾️