0.3

6.5K 300 110
                                    

3. Bölümden herkeze selam!
Evet bölümü erken atasım tuttu.
Tebrik edin beni.

Neyse amma uzattım.

Ig: ediizell_

Bölüme geçebilirsiniz efenim.

****************

Serra Demirtaş'tan....

Malikâne nin kapısına vururken özlem içinde kavruluyordum.

Çok özlemiştim madamımı.

Kapı hafif bir ses ile açılınca karşımda gördüğüm Chloé ile gülümsemem genişlemişti.

"Bienvenue madame."
(Hoş geldiniz hanımefendi.)

"J'ai trouvé ça sympa, est-ce que ma grand-mère est à l'étage ?"
(Hoş buldum, babaannem yukarıda mı?)

"Oui, madame, ils sont à l'étage."
(Evet hanımefendi yukarıdalar.)

Chloé'yi ardımda bırakarak yukarıya çıkmak için asansöre girip 3. kata çıkmak için düğmeye bastım.

Fransızca konuşmayı bile özlemiştim.

Asansörün katta durması ile asansörden indim ve geniş holün sonundaki odaya ilerledim.

Kapıya vardığımda üç kere tıklatıp gir komutu ile içeriye girdim.

Babaannem pencere kenarında sandalyesinin üzerinde gökyüzünü izliyordu.

Kapının pervazına yaslanıp bana dönmesine bekledim.

Sadece gökyüzünü izliyordu.
Babamı, oğlunu...
O ne kadar belli etmese de oğlunu çok özlüyordu.
Çok iyi anlaşırlardı babamla.
Anne oğul gibi değilde iki dost gibiydiler.

Hâlâ onu izlerken yavaşça sandalyesinden kalkıp bana döndü.

"Ay gelmiş benim işkoliğim!"

Her zaman böyleydi.
Hüzünlüyken bile neşeliydi.

Kollarını açıp sarılmam için yer açtı. Yaslandığım yerden doğrulup hızlı adımlarla babaannemin benim için açtığı kollarına girdim.

Biraz eğilerek bana sarılmasına yardımcı oldum.

Saçlarıma bıraktığı bir öpücük ile derin bir oh çekti.

Ondan ayrılıp konuşmaya başladım.

"Bir ayrı mı güzelsiniz bugün acaba?"

Gülümseyerek etrafında bir kere döndü.

"Ben her zaman güzelim sadece torunuma biraz süslendim!"

LUMİÉRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin