Uyandığımda saat sabah 11di. Akşam Berkayın anlattıkları hala aklımdaydı.
Hızla kalkıp banyoya girdim. Rutin işlerimi halledip giyinme odama girdim ve gri pantolon- siyah sweet giydim.
Eh güzel oldu gibi.
Aşağıya koşarak inip yemek odasına girdim.
"selamlaarr lomis ailesii" sebepsiz mutluydum.
Gözlerim direkt olarak Berkayı aradı. Gayet mutluydu gülüyordu.
Alas ve Emirin arasındaki sandalyeye oturdum.
"naber güzellik?" dedi Emir saçlarımı karıştırarak.
"iyi abis iş güç nolsun"
"he yoo senin işin yok seni bugün okula bırakacağız."
"ya hayır ya ben unuttunuz sanmıştım!"
Babam gülümseyerek "Yarın başlıyorsun prensesim." dedi.
Yiyecem ben bu adamı.
Ki sıkıntı şu asla iştahım yoktu. Okul meselesi iştahımı kaçırmıştı.
Tam on beş dakikadır tabağımdaki zeytini oynuyordum. Birden elimdeki çakalın yok olmasıyla kafamı yukarıya kaldırdım.
Alas elimden çatalı almış tepkisizce tabağımdaki zeytini alıp ağzıma doğru tuttu.
"Ya bak Alas mısın nesin bırak şu çatalı yemi-" Derken konuşmamı kesen ağzıma çatalın girmesiydi.
Alas sırayla ard arta ağzıma çatal sokuyodu.
Ya sabır.
🤭🤭🤭
Şu anda Alas ile Emir şirkete, Babam ve annem okuluma kayıt yaptırmaya gitti.
Zaten evdekilerde işsiz gibi evde durup duruyo insan bi dışarıya çıkar oksijen alır!
Hızla yukarıya çıktım ve giyinme odama gidip altıma beyaz kısa bir etek giydim. Eteğin içi şortluydu ve aşırı rahattı. Üzerime ise bej renginde sıfır kollu crop giydim. Çanta alma gereği duymadan parfüm sıkıp odamdan çıktım.
"Ben çıkıyorum çok geç kalmadan gelirim." dedim ve cevapları beklemeden kapıyı örtüp çıktım.
Markete gidecektim. Bir kaç bir şey alıp Alyaların evine gidecektim.
Markete gidip dondurma aldım ve 2 tane dido aldım. Didoları cebime attım. Ve dondurmayı açıp yemeye başladı.
Alyaların evi biraz uzaktı. Navigasyonu açarak yoluma devam ettim.
💅🏽💅🏽💅🏽
15-18 dakikanın sonunda sağımı solumu karıştıran bir salak oldugum için yanlış dar bir sokağa saptım. Burada gram yaşlı yoktu full benim yaşıtlarım vardı.
Dondurmamı bitirmiştim. Etrafı inceleyerek yürüken karşımda 3 meteor çocuk durdu.
OOFF TAŞ TAŞŞ.
"Oo güzellik naber?" dedi içlerinden en meteor olan.
"Sanane be? Niye durdunuz önüme çekilin bi" dedim. Evet şuan çok mantıklı konuştum.
"He yok salmam."
Hava kararıyordu ve ben artık gerçekten korkmaya başlamıştım.
Çünkü dakikam yoktu!
Neyse İnternetim var sakin.
"Bak lütfen bırakın sonra tekrar buluşalım he? Şu an hiç havamda değilim ya" Ne zırvalıyorsam artık mal mal.
Karşımdaki meteor çarpık bir şekilde gülümsedi.
"Komik şakaymış."
"Ee neden tuttunuz o zaman?" dedim.
Allah Allah. Neden tuttuki acaba?"
"Güzelim sen dalga falan mı geçiyorsun?" Başlarım sanada güzeliminede ha!
"Zorluk çıkartmada gel hadi bebeğim."
"AAA YETER BE!" Dedim bağırarak ve bacak arasına tekme savurdum. Arkasındaki ikiliyede tokat atıp bacaklarına tekme atıp hızla oradan kaçtım.🥱🥱🥱
Allahım ne yaşadım ben az önce!
Evimi Allaha şükür bulmuştum. Hızla eve girdim.
"Hele şükür gelebilmişsiniz Beril Hanım!" dedi Efe sitem ederek.
Berkay abim ayağı kalkarak yanıma geldi.
"Hoşgeldin birtanem." dedi.
AAAA BERKAYIMDA BERKAYIM!!
Bende ona sarıldım.
"Kıskanıyorum ama!" Dedi Emir.
Berkay abim benden ayrıldığı an koşarak Emir Abime sarıldım.
"Neredeydin kızım?" dedi annem sırıtmalarının arasından.
"II şeyy arkadaşıma gittim!"
O an cebimde çikolata olduğunu farkettim. Yarın okula gideeceğimide hesaba katarsak bu gün çok güzel bir netfilix gecesi geçirebilirim!
Koşarak mutfağa girdim ve tüm dolapları karıştırdım. En sonunda bir sepetin içinde bir sürü abur cubur bulunca hepsini aldım ve tabakları döktüm.
"İyi geceler hepinize ama sana kötü geceler Alas!"
Alas kahkaha attı. "Güzelmiş." dedi.
Ne güzelmiş kanka kötü geceler demem mi?
Odama girip üzerime pembe sıfır kollu crop ve pembe pantolon pijama takımını giydim. Yatağa atlayıp bir korku filmi açtım ve abur cuburlarımı yiyerek diziyi izlemeye başladım.
Saat 4e geliyordu. Aşırı fena uykum gelmişti. Filmdeki olayları dahi anlayamıyordum. Sürekli gözüm kapanıyordu.
Ama inat ettim. O dizi bitecek!
Kucağımdaki tepsiyi bırakmak için ayağı kalktım. Mutfağa doğru indim. Tepsiyi masaya bıraktım ve elimi sabunlayıp yıkadım.
Sayıklaya sayıklaya gözüm yarı açık yarı kapalı bir şekilde merdivenlerden çıktım ve odaya girdim.
Ama sanki benim odam değildi.
Yoğun bir erkek parfüm kokusu vardı. Umursamadan yatağa zıpladım. O an bir ses duydum ama umursamadım.
"Noluyo lan!"
"Allah kahretmesin Beril sarhoş musun!"
O an duyduğum kelime ile kahkaha atmak istedim ama halim yoktu.
Efeden.
Beril büyük ihtimalle uyuklamıştı. Ve odamı kendi odası zannedip girmişti. Şimdi ise beni yastık sanıp sarılıyordu.
Kafasını boynuma gömdü ve sıkıca sarıldı.
Hayır hayır kaptırmamalıyım kendimi!
Dahada sıkı sarıldı.
Dayanamıyorum.
O anda ağzından ufak bir mırıldanma çıktı.
"Korkuyorum."
Eline abur cuburları alıp odasına çıktığına göre büyük ihtimal korku filmi izlemişti.
Eeh yok artık dayanamıyorum.
Sabah uyanınca büyük ihtimal baya fırça çekecekti bana ama neyse.
Bende Berile sıkıca sarıldım ve saçlarından öptüm.
Belinden kavrayıp kendime doğru çektim.
Beril kafasını iyice boynuma yerleştirdikten sonra uyudu.
✋🏽✋🏽✋🏽
Hepinizi öptüm askelattolaruum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öz Ailem Mi?
Cerita PendekKlasik karıştırılma hikayesi. Beril İdil okul çıkışında 17 yıl önce bebeklerin karıştırıldığını öğreniyor. Ve bu zamana kadar ailesinden duyduğu psikoloji bırakmayan cümlelerin boşuna olduğunu farkediyor. Yeni ailesinde ise 4 abi 1 ikiz ile baş edeb...