Okul değiştirmeyi ve onu bir daha görmemeyi planlıyordum fakat önce emin olmama gereken şeyler vardı.
Son kez odasına dönüp iyi olduğundan emin olacaktım.
Yavaşça odasına doğru yürümeye başladım...
Odadan tanıdık ama bir o kadar da hatırlayamadığım bir ses geliyordu.
Adımlarımı hızlandırdım ve kapıyı açıp içeriye girdim.
-Bu ilacı sana günde bir iki kez enjekte edeceğim kendine gelmeni sağlayacak tamam mı?
-Tamam doktor bey...
O sırada saksıya çarpmamla tüm odak ben olmuştum.
-Keisuke ne yapıyorsun burada?
Doktorun duyduğu isimle bana dönmesi bir olmuştu.
Bu adamı tanıyordum...
-Keisuke?
-Baba..?
O an Kazutorayı unutup babama sarılmıştım sıkıca.
-Annem bana öldüğünü söylemişti...
-Öyle olması gerekiyordu...
-Neden baba?
-Annen onun gerçek oğlu olmadığını öğrenmeni istemedi çünkü.
-Ne?
-Keisuke evet ben senin babanım fakat...
-Fakat ne?
-Bunu dışarıda konuşmalıyız...
Kısaca Kazutora'ya baktım ve sonra babamla beraber bahçeye çıktık.
-Annenden gizli bir ilişki yaşıyordum...
-Kimle peki?
-Bunu kimseye söyleyemezsin tamam mı..?
-Tamam...
-Keisuke sen krallık soyundan geliyorsun...
-Ha?
-Sen doğduğunda henüz prenstim...
-Karşı krallığın prensesiyle bir ilişkim oldu ve o sana hamile kaldı.
Geçmişimin değişik olabileceğini düşünmüşümdür hep ama bunu hiç düşünmemiştim.
-Peki ne oldu?
-Ailelerimiz bunu öğrendi ve bize karşı geldi.
-Seni halktan birine bakılman için vermek zorunda kaldık.
-Ki bu kişi bunca zaman annen sandığın kadındı.
-Böylece veliaht bir prensin olduğunu kimse öğrenmeyecekti.
-Peki neden beni aramaya kalkmadın...?
-Annen sandığın o kadına seni verdikten sonra benim haberim bile olmadan ortadan kaybolmuştu.
-Seni aradım fakat bulamadım.
Geçmişimde ve rüyalarımda hep geçmişe ait gibi görünen ama çok bulanık anılarım vardı...
Belki de sebebi buydu.
-Rüyalarımda ismi Edward olan bir çocuğu görüyordum sürekli...
-Hayatı anlattığın hikayelere çok benziyor...
-Keisuke bunu nerden biliyorsun?
-Bilmiyorum...
-Sanki tüm bu anlattıklarını daha önce birinden dinledim baba...
-Baba?
-Gerçek annemin kim olduğundan çok bahsetmedin...
-Az önce dediklerimi kimden dinlemiş olabilirsin ki...
-Annem beni evden attıktan sonra uzun bir süre yetimhanede kaldım, belki de sadece orada anlatılan saçma sapan hikayelerden biridir.
-Ben biliyorum sanırım...
Duyduğum sese merakla döndüm.
-O hikayeyi bende dinledim.
-Ha?
-Hep bana tanıdık geliyordun Keisuke.
-Küçükken bir yetimhanede olduğumu hatırlıyorum.
-Şömineli salonda oturup tüm çocuklara anlatılan kayıp prensin hikayesini de hatırlıyorum.
-Uzun siyah saçlı sana benzeyen kehribar gözlü bir genç kız anlatıyordu hatta.
-Birkaç gün sonra sen geldin ve kız ortadan kayboldu.
-İkinizin çok benzediğini görünce belki tesadüftür diye düşünmüştüm.
-Geceleri yetimhaneden çıkıp etrafı dolanırdım hep.
-Her gece telin ardından seninle konuştuğunu ve sana "Edward" diye seslendiğini duymuştum.
-O zaman çok anlayamasamda şimdi anlıyorum.
-Yetimhanede büyüdüğünü bilmiyordum.
-Benim hakkımda hiçbirşey bilmiyorsun Keisuke.
-Ben artık gideyim çocuklar.
-Görüşürüz baba...
Babam gittikten bir süre sonra cesaretimi toplayıp nihayet Kazutora'nın yüzüne bakabilmiştim.
-Tora özür dilerim, dediklerin yüzünden de ayrılmak istememiştim senden...
-Neden o zaman Keisuke?
-Benim yüzümden zarar görmeni istemiyorum artık.
-Tora, söz veriyorum ne kadar sürer bilmem ama birkaç yıl sonra pislik olmayan biri olarak senin karşına çıkacağım.
-Artık kim olduğumu bildiğime göre bunu yapabilirim.
Elini tuttum.
-Beni affetmezsende sorun değil...
-Keisuke, eğer sözünde durursan seninle evlenirim.
-Hayatımda kimseyi senin kadar sevmedim.
Dudaklarımızı muhtemelen son kez birleştirmişti.
-Hayatımda tanıdığım en mükemmel çocuksun Tora.
-Görüşürüz Keisuke.
-Görüşürüz Tora.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popular Boy -Bajitora-
RomanceDaha ilk günden okulun en yavşak çocuğunun kalbine girmişti Kazutora