7

64 9 14
                                    

Baji Keisuke

Arkadaşlarım beni bırakmamış ve Kazutora ile olan buluşmama geç kalmıştım.

Kazutorayı bir çok kez aramış fakat cevap alamamıştım.

O sırada buluşacağımız kafenin yanında polis arabalarının olduğunu gördüm.

Oraya yürüyüp ne olduğuna bakacaktım ki olay yerine yaklaştıkça aldığım koku ile hızla olay yerine gittim.

Etraf kan doluydu.

Kafamı kaldırıp gördüğüm manzara karşısında kendimi öldüresim gelmişti.

Tora'm yerde yatıyordu ve omuzlarındam aşağısı örtüyle örtülmüştü.

Barikatı geçip Tora'mın yanına koştum.

-Beyefendi buraya giremezsiniz!

-Ne oldu burada!?

-Beyefendi giremezsiniz!

-Sevgilim o benim ne olduğunu öğrenmeliyim!?

-Bir dahakine sevgilinize sahip çıkın derim...

-Ne demeye çalışıyorsun!?

Ambulans gelmişti o sırada.

-Toplu tecavüz, Ciddi derecede yaraları var.

-Ne...?

Onu ambulansa bindirmişlerdi.

-Onu bulduğumda Keisuke diye birini sayıklıyordu tanıyor musunuz?

-Keisuke benim...

-O halde bizimle karakola geliyorsun.

-Saçmalamayın onunla gideceğim hem az önce toplu tecavüz dedin!?

-Bizimle geliyorsun dedim.

-Bak kimin nesisin ya da ne derece homofbiksin bilmiyorum ama sırf sevgilisi olduğum ve serseri gibi göründüğüm için beni karakola götüremezsin!?

-Sakin ol.

-Senden şüphelendiğim için seni karakola götürmuyorum evrakları birinin imzalaması lazım ve kimliğinden baktığım üzere tüm ailesi ölmüş.

-Yani tek imzalayabilecek kişi sensin.

-Ayrıca homofobik falan değilim, benim oğlum da eşcinsel.

-Dediğin türden bir annesi olsaydı emin ol ki oğlundan önce annesinden şüphelenirdim.

Aklıma anneme ilk açıldığım zaman gelmişti.

Beni sabaha kadar dövmüştü.

-Sevgilin iyi ellerde olacak merak etme.

Gözlerim dolmuştu ister istemez.

-Hey iyi misin?

-Ağlıyor musun...?

-Sevgilinin durumu ağır bir süre uyanacağını sanmıyorum o sürede benimle konuşmak ister misin?

Başımı sallamakla yetindim.

Arabaya binip karakola gittik.

Birkaç imza attıktan sonra ikimize getirdiği kahveyi içerken konuşmaya başladı.

-Neden gözün doldu orada..?

-Annem ona açıldığımda dövmüştü beni.

-Sizin oğlunuzu desteklediğinizi görünce kıskandım...

-Peki şimdi?

-Annen nasıl karşılıyor?

-Onu uzun süredir görmüyorum...

-Ne demek uzun süredir görmüyorsun?

-Dövdüğü gece beni evden atıp birdaha gelmememi söylemişti.

-Bende dönmedim.

-Nerede kaldın...?

-Yetimhanede.

-Kimse bilmiyor gerçi insanların yanında apayrı biriyim...

-Beni zengin birinin oğlu sanıyorlar.

-Neden peki?

-Okuduğum okul sadece prestijili insanların çocuklarının gidebileceği kadar pahalı bir okul.

-Bense bursla girdim.

-Kimse bilmiyor gerçi.

-Bilseler seninle konuşmazlar mı ki?

-Öyle insanlar değiller ama ezik görünmek hoşuma gitmiyor...

-Saygı görememişsin hiçbir zaman Keisuke.

-Bende senin gibiydim gençken.

-Genç yaşta hamile kaldığım için evden ayrılmak zorunda kalmıştım.

-Farklı biri gibi davranıp yaşadım bunca zaman.

-Oğlun senin gibi bir annesi olduğu için çok şanslı...

Suratımı asıp etrafı izlemeye başlamıştım.

-Hey baksana Keisuke...

-Aslında biliyorum artık gençsin ama...

-Seni evlat edinmeme ne dersin?

-Ha..?

-Bir çocuğumun daha olmasını çok istedim...

-Ama hiçbir zaman olmadı.

-Senin gibi bir çocuğum olsa çok güzel olurdu.

Kahretsin aile sevgisi görmeye yüz tutmuştu neredeyse kalbim.

Geçmişimde aldığım yaraları böyle kapatabilirdim belki.

-Neden olmasın ki?

Bana sarıldığında ilk defa anne sevgisini üzerimde hissetmiştim.

Popular Boy -Bajitora-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin