13

239 25 21
                                    


Babamın gözünü sinir ve kin bulamıştı. Yaptığı her şeyin açığa çıkması ile batıcağını hatta hapise bile giriceğinin farkındaydı. Bu yüzden içini dolduran öfke ve korku ile elimdeki bıçağı alıp Kenma'ya doğru koşmaya başladı. Bu diğer yaptığı şeylerden bile daha büyük bir hataydı.

"E-efendim.. kan var!"

"Sakin olun sadece küçük bir çizik. Bu hareketinizle birlikte dava edilicek şeylere kasten adam yaralama, ah yada öldürmeye teşebbüs mü diye eklesem. Kageyama Tobio, benimle gel. Baban asla eşin ve çocuğunun yerini söylemez. Bunu tahmin ettiğimiz için başından beri babanı izliyoruz. Yerini biliyorum."

"Hiç bir yere gitmiyorsunuz sizi adi piçler! Korumalar! Yakalayın ikisini de!"

Babamın seslenişi üzerine içeri kimse girmediğinde şaşkınlıkla hepimiz etrafımıza bakarken o çok sakindi. 

"Ah kusura bakmayın benim adamlarım sanırım sizinkileri biraz oyaladı. Bu güzel şeyler sayesinde hem şirketi yönetip hem de sevdiğim mesleğime devam edebiliceğim için mutluyum. Çok teşekkür ederim bayım ve iyi günler dilerim."

Arkasını dönüp giderken yere çökmüş babamın yanından geçip onu takip ettim. Şuan ki önceliğim Hinata ve bebeğimizi bulmak.


"Arabaya bin. Çok uzak değil zaten merak etme."

"Koluna baktırmamız gerekmez mi?"

"Hayır küçük bir sıyrık. Bana torpidodan bandajı verin. Sarsam yeter sonra pansuman yaparım. Şirket ve baban için endişelenmiyor musun?"

"Şirket için endişeleniyorum ama babam için....pek emin değilim. Çocukluğumdan beri onu fazla sevdiğimi söyleyemem. Yaptığı çoğu şey ve düşünce tarzı bana yanlış geliyordu."

"Anladım. Neyse pek umurumda değil. Tek önemsediğim bir omega ve bebeğin hayatı. He birde iki işi aynı anda yapabilmek. Bu elimdeki kanıtlar babanı lekelicek ve sen madur olucaksın, şuanda da şirketin başında sen olduğun için şirkete pek bir şey olucağını sanmam.Çoğu insan senin tarafında durur."

"Kimseyi istemiyorum."

"Babanın bunu yapmasının sebebi seni düşünmesi, yani o öyle sanıyor. Babalar değişiktir. Fakat bir süre sonra anlarsın, daha gençsin."

"Sen kaç yaşındasın?"

"Üniversiteyi bitirmiş ve doktor olmuş biriyim. Yani senden büyüğüm."

Değişik bir insandı. Her zaman aynı kalan asla değişmeyen bir yüz ifadesi vardı. Ciddi olduğunu yada duygularını yüzünden asla anlayamazsın.

"Geldik."

"Buradalar mı?"

"Evet."

Hızlıca arabadan inip binaya doğru koştum.

"En üst kata çıkman lazım."

Koşarak binaya girdim ve asansöre bindim. O sırada Kenma'nın bir kaç koruması da benimle geldi. 28 inci kata sonunda vardığımızda hızla asansörden indim fakat karşımda iki tane koruma vardı.

"Kenara çekil çocuk. Kapıyı açın Hinata ve bebeği almaya geldik. Kozume Kenma'nın emri."

"Sonunda geldiniz efendim. O omega yine kızgınlığa girdi ne yapıcağımızı bilmiyoruz, bastırıcıları kullanmayı da reddediyor."

"Yanımızdaki onun alfası."

Kapıdaki görevliler Kenma'nın gizlice içimize soktuğu korumalarmış. Nu adam cidden tehlikeli biri. Fakat önemli olan bu değildi. Hinata içerde acı çekiyordu. Kapı açılır açılmaz bütün koridor onun feramonlarıyla kaplanmıştı. İçerden hem bebek ağlaması hemde bir kadının bağırışları geliyordu.

"HİNATA BEY LÜTFEN ŞU BASTIRICILARI ALIN! BEBEĞİNİZ DE DURMUYOR."

"HAY-KAGEYAMA'NIN KOKUSU! O BURADA MI?"

İçeri hızlıca dalıp ona sarıldım ve feramonlarımı yaydım.

"SAKİN OL BEN GELDİM."

Güçsüz kolları ile bana sarıldı ve ağlamaya başladı.

"Ne kadar güzel bir rüya.."

"Rüya değil gerçekten geldim."

I NEED YOU [KAGEHİNA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin