5

495 35 16
                                    


Beynimi neredeyse hissetmiyorum. Hala düşünüyorum, neden buradayız ki biz? Ben böyle bir sorumluluk alabilecek miyim?

Düşüncelerimin arasından annemin seslenmesiyle sıyrıldım ve doktorun odasına girdik.

"Merhaba Yuki bey."

"Hoş geldiniz uzun zaman olmuştu."

"Evet. Bu oğlum ve buda onun eşi. Bu gün onlar için geldik."

Doktorun bir anda yüzü düştü. Bize bakış şekli değişti.

"Sizi dışarı alalım o zaman sadece ikisi kalsın."

Annem dışarı çıktıktan sonra ayağa kalktı Hinata'yı yatağa yatırdı ve bana döndü.

"Yaşınız için bu olaylar fazla erken."

Bunu derken sinirli bakışlar atmaya başladı.

"Tişörtünüzü kaldırın ve pantalonunuzu açın lütfen."

Vücuduna kremimsi bir şey sürüp aletle bakmaya başladı. Derin bir nefes aldı ve karnını temizledi. 

"Kalkabilirsin. Bazı testler daha yapıcaz ama...... tahminimce yaklaşık bir aylık hamilesiniz."

H-hamile dedi. HAMİLE DEDİ!!! Hinata'ya döndüm ve o ultrasondan çıkartılan resme gözleri parlayarak bakıyordu.

"KAGEYAMA bak daha çok ufak. Fasulye gibi aynı. Çok tatlı."

Ne diceğimi bile bilmiyordum. Sadece öyle boş boş bakarken doktor araya girdi.

"Yaşınız daha genç olduğu için size bir şey söylemek istiyorum. Bebeği aldırma şansınız da var."

"Bebeği aldırmak mı?"

"HAYIR! SAKIN AKLINDAN BİLE GEÇMESİN KAGEYAMA."

Neden bu kadar kızdığını anlayamadım bile ama aklımdan geçmemişti zaten. Üstünü düzeltip ultrason resmini aldı.

"Testlere falan gerek yok. Gördüğünüz gibi hamileyim ben" diyip odadan çıktı.

Onun çıkmasıyla arkasından koşmam bir oldu. Annemi bile unuttum.

"Hinata bir dakika durur musun lütfen."

"Ne var."

"Aklımdan bebeği aldırmak geçmedi."

"O daha çok küçük gördün di mi? Onu korumamız lazım çünkü-"

"Çünkü?"

"O bizim bebeğimiz."

Bir insanı bu sözün bu kadar mutlu ediceğini ve duygulandırıcağına inanmazdım. Neredeyse ağlicaktım ama o zaten ağlamaya başlamıştı. Onu kollarımın arasına aldım ve başını sevmeye başladım.

"Sorun yok tamam mı?"

Ağlaması bittikten sonra başını kaldırdı. Gözlerinin altı kıpkırmızı olmuştu.

"Belki istemezsin bu bebeği ama sonuçta o bizim bebeğimiz ve o seçmedi bu hatayı biz yaptık. Bizim yaptığımız bir hatayı bebeğimizin çekmesini istemiyorum. H-hem zaten evlendiğimiz zaman illaki bir çocuğumuz olucaktı şimdi olsa ne olur?"

"Asla onu istemediğimi söylemedim ve söylemicem. Sadece biraz korktum daha erkendi ama evet haklısın bunu biz yaptık ama lütfen bir daha hata deme. Senin o resme baktığındaki gözlerinin parlaması ve bizim bebeğimiz demen beni çok mutlu etti. Bebeğimiz bir hata değil ve öyle görülmicek. En azından benim için güzel bir anın devamında gelen güzel bir hediye. Lütfen yaptıklarımızı ve onu hata olarak görme."

"H-hayır b-ben hata olarak görmüyorum onu."

"O zaman sevindim. Annemin yanına gidelim mi artık endişelenmiştir."

Birlikte geri döndük ve dönerken elini tuttum. Ona güven vermek istiyordum ama bir yandan korkuyorum. İkimizde daha yeni liseye başlamışken böyle bir şey ile nasıl başa çıkabiliriz bilmiyorum.


Eve geldiğimiz de annem Hinata'yı dinlenmesi için yukarı yolladı ve beni kenara çekti.

"Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Bilmiyorum anne ama bunlar sen ve babam yüzünden oluyor."

"Sana anlattığım masalı hatırlıyor musun oğlum? Sonunda iki gencin birlikte olmasını isterdin hep. Çünkü aralarında gerçek aşk vardı ve onlar da sizin yaşlarınızdaydı."

"Evet ama asla kavuşamadılar."

"Hayır ben o hikayeyi bitiremeden sen büyüdün. Devamını duymak ister misin?"

"Devamı varsa duymak isterim. Gençler bir hevesle başladığı şeyin sonunda bir bebekleri olmuştu orda kaldın anne."

" Bebek olduktan sonra bebeğin babası gitmişti. Orada kaldık. Bebek ve anne bir başına kalmıştı ama anne asla sevdiği kişinin onu terk ettiğini düşünmedi ve onu hep bekledi. Bebeği kendi başına büyütmek zorunda kalmıştı ama bir an olsun ailesinden vazgeçmedi. Yaşı erkendi ama çoktan kabullenmişti. Bir süre kendi başlarına idare ettikten sonra ansızın bebeğin babası geri geldi. Ailesini geri almak için. Gittiği yerde çok çalışıp onlara bakıcak mevkiye geldi. Hem de genç yaşta. Sorumluluklarını biliyordu, onlara bakmalıydı ve bu yüzden gitti. Ama geri döndü ne olursa olsun sevdiği kişi ve bebeği onun için önemliydi. Senin için de her şey erken başladı tıpkı onlar gibi. Bir bebeğin ve eşin var artık o yüzden sorumluluklarını öğren ve onlara iyi bak. Eğer yapamazsan bu senin suçun. Babanın o çocuğu keşfetmesinin sebebi sensin. Yıllar boyunca omegalardan, alfalardan, feramonlardan ve geri kalan her şeyden ne kadar nefret ettiğinden bahsederken bir anda bir kere bile feramonlarını yaymayan sen bir omega için kavga ettin. Babanın onu bulması senin suçun ve eğer onlara göz kulak olmazsan onlara olucaklar yine senin suçun. Şimdi eşinin ve bebeğinin yanına git.  Erkek omegalar hamileyken zor bir dönem geçirir."

Annem haklıydı bunlar benim ergence hareketlerimden sonra yaptığım şey yüzünden oldu.  

Odaya girdiğimde Hinata üstünü değiştiriyodu.

"AHH ÖZÜR DİLERİM!"

"Kageyama şey zaten her şeyi görmedin mi neden utanıyosun?"

"B-ben bilmiyorum öyle aniden girince."

Haklıydı zaten her şeyi görmüştüm ama yine de onu böyle görmek saçma şeyler düşünmeme sebep oluyo.

"Üstümü değiştirdim dönebilirisin arkanı."

Üstünü değiştirmiş yatağa giriyordu. Ben de üzerimi değiştirip yatağa girdim.

"Biraz konuşalım mı?"

"Ne konuşmak istiyosun?"

"Bebek hakkında."

"Ben resesif omega değilim yani doğum veya hamilelik sürecinde yaşicağım en kötü durum miğde bulantısı olucak bunun için de endişelenmene gerek yok."

"Konu o değildi aslında hem oda var ama...."

"Daha hazır olmadığımızı ben de biliyorum ama olan oldu artık. Sorumluluk almak istemiyosan sorun değil ben bakarım."

"Saçma şeyler söyleme birlikte bakıcaz."

"O zaman sorun olmamalı. Ona......sadece biz gözkulak olabiliriz. İyi birer anne ve baba olmalıyız."

Gözleri dolmaya başlamıştı yine. Kendimi tutamadım ve ona sarıldım. 

"Babam beni istememiş bu yüzden annem çok fazla şiddet görmüş. Yinede benden vazgeçmemiş ama omega gibi gözüktüğüm için babam yine beni ve annemi istemedi ve şimdi ikisi de yok. Ama ilk kez omega olduğum için baban beni istedi ve şimdi bir bebeğim...bebeğimiz olucak. Onunda benimkisi gibi bir babasının olmasını istemiyorum."

"ASLA ÖYLE OLMİCAK. Ben onu istemiyorum demedim. İstiyorum seni de onu da. Her zaman yanınızda olucam."



I NEED YOU [KAGEHİNA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin