4

510 35 14
                                    

Birlikte küvete girdik. Onu kucağıma aldım ve öpmeye başladım. Suyun içinde olduğumuz için daha çabuk genişler ve canı yanmaz umarım. Parmaklarımı deliğine götürdüm ve yavaşça içine soktum. Makas hareketiyle 5-10 dk genişlettim.

"Ah ye-yeter artık sokabilirsin."

Parmaklarımı çıkarıp sikimi deliğe doğru götürdüm.

"Emin misin?"

"Evet ah hadi sok artık."

Yavaşça deliğine sokmaya başladım. Canı acıdığı için hem ağlıyor hem de inliyordu ama daha fazla dayanamayıp tamamını içine soktum. O an ki acı ile saçlarımı tutuyordu. Hareket ettikçe daha çok sıkmaya başladı.


Elimin biri ile karnını tutum.

"Tam burda bak."

Hızlıca hareket etmeye devam ettim. Ters çevirip küvete dayadım ve devam ettim. Tatlı küçük göğüslerini sıkmaya başladım.

"D-daha fazla dayanamıyorum nghh geliyorumm."

Ben de gelmek üzereydim. Hızlıca gir çık yapmaya devam ederken sertçe içine vurdum ve birlikte boşaldık. 

"Burda zor oluyo yatağa geçelim."

Kucağıma alıp yatağa doğru ilerledim. Etraf ikimizin karışmış feramonları ile doluydu. Yatağa geldiğimde onu yatırdım ve içine tekrar soktum. Gözlerinden gelen yaşları öperek silerken bir elimle de onu çekiyordum. Ters çevirdim, artık kendimi tutamıyordum ve kendimi kaybetmiştim. Ne yaptığımı bilmeden boynuna doğru ilerledim. Öpücükler ve ardından ensesini yaladım. Onu benim yapmak istedim ve kendime engel olamadım. İçine hızlıca girip bastırdım.

"D-dur! Bu garip hissettiriyo. S-sen büyü-ahhh orası olmaz! Bağlanı- nhgg"

Ona bağlanmaya başladım ve ensesini ısırdım. O artık benim omegamdı. Mühürlendik....

Bağlanma işlemi bitince içine boşaldım. 


ERTESİ SABAH

Uyandığımda yanımda yatıyordu. Her yeri ısırık ve morluk içindeydi. Deliğinden menim akıyordu. Temizlenmemişiz bile. Yaptıklarımı teker teker hatırladığımda büyük bir pişmanlık çöktü içime. Ne yaptım ben? Ona sormadan onu kendime mühürledim ve kaç kere yaptığımızı bile hatırlamıyorum. İÇİNE BİLE BOŞALDIM! Ya hamile kaldıysa ne yapıcaktık?

"IGHH... U-uyandın mı? Günaydın."

"İ-iyi misin Hinata?"

"Sadece belim biraz ağrıyo. Rutun geçti sanırım."

"Ben özür dilerim seni mü-"

"Sorun değil zaten böyle olması gerekiyodu seninle evlenicem demiştim di mi."

Bu onun için sorun değil miydi yani? O zaman hamile kalması da sorun değildir.

"Temizlenmek ister misin?"

"AH şey yürüyebiliceğimi pek sanmıyorum."

Onu kucağıma alıp banyoya götürdüm. Suyu yenileyip onu güzelce yıkadım. Ardından ben de yıkandım. Kapımızın kilidi açılmıştı o yüzden aşağıya indik. Kahvaltı hazır ve masada annemle babam vardı.

"Tebrikler oğlum."

Hayatımda hiç bu kadar sinirli olmamıştım. Bize bunu bilerek yaptı. O kadar sinirliydim ki yüzüne bir tane yapıştırmak istiyorum.

"Kageyama hadi kahvaltı edelim."

Elimden tutup yüzüme gülümsedi. Bildiğin boş ver dedi bana. Sinirimi bir kenara bırakıp yemek yemeye oturduk. 

Bir ay boyunca hiç bir sorunumuz olmadı, her şey çok güzel gidiyordu. Birlikte uyuyUp, yemek yiyip okula gidiyorduk. Vaktimizin çoğunu birlikte geçiriyorduk ama son günlerde Hinata bana biraz uzaklaşmış gibiydi. Bana sarılmıyo, yatarken arkasını dönüyo ve neredeyse yüzüme bile bakmıyordu. İçimde kötü bir his vardı. Kahvaltıya indik birlikte ama babam yoktu.

"Nasılsınız oğlum?"

"İyi gibiyiz anne."

"Bunu sormak bana düşmez ama hala fark etmediniz mi?"

" Neyi?"

"Hinata'nın feramonları değişti. Kızışma zamanı gelmesine rağmen de girmedi."

"Ne demeye çalışı-"

"Efendim bunun anlamı o mu?"

"Tahminimce evet."

"Neler olduğunu bana anlatır mısınız?"

"Sanırım doktora gitmemiz gerekicek oğlum."

Ne olduğunu anlamadan kendimi hastanenin omega doğum bölümünde buldum. Şaka yapıyolardı dimi? Hamile olamazdı di mi?

I NEED YOU [KAGEHİNA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin