Korkuyorum

5 0 0
                                    

Gerçekten seven insan pes etmez bırakmaz her ne olursa olsun vazgeçmez bende tam öyle yaptım işte. Ama sonrasında belli bir müddet evden çıkmadım kimse ile konuşmadım ama sonra içimdeki yanan kor ateşin közleri yüreğimi dağladığında anladım bitmeyecek tükenmeyecekti. Tekrardan şansımı denemek için çok sevdiğim bir arkadaşımı aradım sonra Canan'a haber verip onlar ile bir yerlerde bir şeyler içip sohbet etmek için davet ettim. Sarhoş iken belki daha iyi konuşurum kendimi daha iyi ifade ederim diye düşündüm. Ve bunu kullanmak istiyordum çünkü ne zaman onunla konuşmaya başlasam utanıyordum ve saçmalamaya başlıyordum bazen ne dediğimi ben bile bilmiyordum.

Onlar ile gidip suyun kenarında bir masaya oturup küçük küçük sohbetler etmeye başladık bu sırada arkadaşım Kadir sürekli beni destekliyor ona benle ilgili bir sürü şeyler anlatıyor. Kadir kendisine anlattığımı ve onu ne kadar sevdiğimi anlatıyordu. Ben sessiz bir şekilde sadece onun gözlerinin içine bakıyordum. Baktıkça kayboluyor kayboldukça dağılıyordum içim parçalanıyordu, burada karşımda oturuyor ama hiç bir şey yapamıyorum ona sarılamıyorum. Gecenin karanlığını sanki tek başına aydınlatıyordu, o ana kadar sanki ben gecenin bu kadar güzel olduğunun farkında değildim onun sayesinde öğrenmiş gibiydim. Şişenin sonuna doğru gelirken sohbette artık koyulaşmıştı ben daha rahat bir şekilde konuşabiliyordum ve ona anlatıyordum. Biraz yürüdükten sonra tepeye çıkmıştık o karşıdaki manzarayı bende onu izliyordum gözlerimi alamıyordum kayboluyordum baktıkça içimdeki kelebekler tekrar canlanıyordu sanki dizlerim titriyordu o an kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissediyordum. O manzarayı izlerken narin bir çiçeği tutar gibi sarıldım heyecandan titriyordum adeta ve oda bunun farkındaydı ama bir şey demiyordu. Sonra gözlerimin içine bakmaya başladı işte zamanı gelmişti içimdeki tamda şuan ona söylemem gerekiyordu. Ama o benden önce davrandı

"Ali yaptığımız şey doğru değil ben seni arkadaşım olarak seviyorum."

İkinci kez yıkılmıştım o an ne diyeceğimi bilemedim elimi belinden çektim ve olduğum yere oturdum. Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmiyordum nasıl tepki vereceğimi şaşırdım dünyam alt üst oldu o cümle ile. Ama neden neden benimle bu yolda yürümek istemiyordu? Neden benim ona baktığım gibi bakmak istemiyordu? Neden canımın yanacağını bilerek bu sözleri söylüyordu?

Dış görünüşüm iyi değildi o yüzden mi sevmedi beni? Onun yanına yakışmadığım için mi sevmedi beni? Sabaha kadar ağlaya ağlaya kendime bu soruları sordum kendim ile savaştım. Yalnız şeyi anladım insanın sevilebilmesi için kendisi gibi olmaması gerekiyormuş. Sabah güneş doğuyordu herkes kahvaltı yaparken ben balkonda kaçıncı sigaramı içiyordum, gözlerim şiş ve kan çanağı gibiydi tekrar ettiğim tek şey "NEDEN".

Adana'da her sene düzenlenen Portakal Çiçeği Festivali vardı. Arkadaşlarım ile okuldan kaçıp erkenden konser alanına yakın bir yerde içmeye başlamıştık. Aradan bir iki saat geçmişti ve kuzenim ile konuşmuştum ve onun ile beraber üç kız geleceklerini söyledi. Buluşacağımız yere gelmişlerdi ben ufaktan çakır olmuştum onu görünce biraz daha içip iyice sarhoş olmak istedim. Herkes sokaklarda alkol içerek yavaş yavaş konser alanına doğru yürüyordu tabi bende içiyordum. Konser alanına geldiğimizde bir kişinin daha geleceğini söylediler bende kız arkadaşlarıdır diye pek üzerine düşmedim ve sormadım. Aradan kıs bir süre sonra gelen bir erkekti ve onun sevgilisiymiş. O an yıkıldım öyle zoruma gitti ki isteyerek yaptığını düşünmeye başladım. O anki kafamın bozukluğu ile daha da çok içtim ve ciddi anlamda kafam iyi oldu. Konser başladığında dans edip eğleniyorlardı ben ise kenarda oturup onları izliyordum. Aslında sakin kalamıyordum ama onun mutlu olduğunu gördüğüm için sesim çıkmıyordu. Kimsenin tadını kaçırmanın anlamı yoktu. Canım yanıyordu ama sadece susuyordum. 

Aradan uzun süre geçmişti o çocuktan ayrılmıştı aramız arkadaşça iyiydi. Her şeye rağmen vazgeçmek gibi bir düşüncem yoktu ya onunla birlikte olacaktım yada başka hiç kimse olmayacaktı. Ona bu yaşadığım acıların hiç birini söylemedim anlatmadım belki bilmeden yapmıştır diye düşündüm hep. Ben onu sevmeye devam ettim ve biz konuşmaya devam ettik hiç vazgeçmedim her şeye boyun bükerek bu yolun sonunu görmek için bıkmadan yılmadan yürümeye devam ettim. Zaten seven insan da bunları yapmaz mıydı?

Aşkından vazgeçer miydi? İşte bende aşkımdan vazgeçmedim ve asla onu bırakmadım. Çok yerlere gittik gezdik yeri geldi eğlendik yeri geldi hüzünlendik. Bursa'dan arkadaşı gelmişti çocukluk arkadaşı bana o gün onunla biraz gezeceğini ona zaman ayıracağını söyledi o gün buluşamayacaktık. Sorun olmadığını ve yapması gerekenin o olduğunu söyleyerek konuşmamızı o gün bitirmiştik. Ertesi gün arkadaşı kuzenim ve benim iki arkadaşım bir yere oturmaya gitmiştik. Tanışma faslı bittikten sonra sohbetimiz baya koyulaşmıştı arkadaşlarım sürekli sohbeti ben ve onun ile olan konulara getiriyordu sürekli onlara onun ile ilgili söylediklerimi anlatıp benim için uğraşıyorlardı.

Onlara kızıyordum konuyu kapatmalarını söylüyordum ama bir yandan da hoşuma gidiyordu ve onun da benden hoşlandığını düşünüyordum. Bursa'dan gelen arkadaşına bir iş teklifinde bulunmuştum ona işi anlattıktan sonra oda kabul edince haberleşmek için birbirimize numaramızı verdik o sırada kuzenim ile o lavaboya gitmişlerdi. Sonrasında biraz daha oturduktan sonra kızları bırakmak üzere onların evine doğru araba ile yola çıktık. Onları eve bıraktıktan sonra biz yine her zaman ki gibi mahallemizdeki Kadir'in pastanesin de köşemize geçtik ve sohbet ediyorduk o sıra telefonuma bir mesaj geldi.

"Benden habersiz numaranızı birbirinize vermişsiniz bana ne zaman söylemeyi düşünüyorsun?"

Bu mesaj beni öyle mutlu etti ki o an suratımdaki gülümsemeden masadakiler anlamıştı hayırlı olsun diye bana sarılıyorlardı. Evet galiba oluyordu hissediyordum yada ben yanlış mı anlamıştım? Başka bir şey mi ima ediyordu ben mi anlamamıştım? Ertesi gün yine onu görmeye gittikten sonra eve geldikten yaklaşık bir saat sonra telefonum çaldı arayan oydu normalde beni hiç aramazdı hep ben arardım onu ama bu sefer o arıyordu kafamda fırtınalar kopuyordu dünkü dedikleri ve bugün beni araması. Hemen telefonu açtım ama hiç beklemediğim şekilde karşılaştım ikisi de sarhoştu ve ağlıyordu. Ne olduğunu sormaktan anlamaya çalışmaktan kafayı yiyecektim ama onlar bir şey söylemiyor sadece ağlıyordu ve sonra arkadaşının ağzından şu cümleler çıktı;

"Bak Ali her ne kadar çocukluğumuz beraber geçse de benimle her şeyini paylaşsa da ben elimden geleni yapıyorum ama mesafeler yüzünden bazen işe yaramıyor burada nerede ise bütün arkadaşlarını gördüm ve tanıştım ama tek emanet edeceğim insan sensin bir tek sana güvenebilirim bana söz ver sahip çıkacaksın ve onu asla üzmeyeceksin..."

En son ona teklif edeceğim zamanın üzerinden epey zaman geçmişti ve o zamandan bu zamana kadar hiç bir şekilde konusunu dahi açmamıştım, ona bu konu ile alakalı hiç cümle kurmamış ve hiç bir şekilde bu tarzda yaklaşmamıştım. Acaba bana zamanı geldiğini belirtmek için mi bu şekilde konuşuyordu ve bunları anlatıyordu ? Kafamda yine kurmaya başlamıştım ama bu ilk kez olmuyordu bundan önce iki defa bu eyleme kalkışmıştım ama ikisinde de kendimi toplamam çok zor olmuştu korkuyordum adım atmaya çekiniyordum tekrar üzülmek istemiyordum.

Açıkçası tekrar reddedilmekten korkuyordum üzülmekten canımın yanmasından korkuyordum tekrar ona sevdiğimi söylersem tekrar kalbimi sözleri ile delik deşik edeceğinden çok korkuyordum ama içimdeki isteğe engel olamıyordum... 

VİRAHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin