17.Bölüm: GERÇEKLİK

670 47 48
                                    

"sevgilim?"dedi Çınar.

"Efendim." Dedim yanağına bir öpücük kondurarak.

"Bana ölen arkadaşlarının nasıl öldüğünü anlatır mısın?" Neden hatırlatıyor bunu?

"Niye sen hatırlamıyor musun?" Dedim.

"Hatırlıyorum ancak hangisi nasıl öldüğünü hatırlamıyorum."

"Hani ölmemiştiler?" Dedim tedirgince.

"Ölmediler ama o an bu size nasıl gösterilmişti? Ya da o an ne hissettin? Bana bunu anlatsana." Sıkıntılı bir şekilde nefes verdim.

"Nasıl öldüklerini hatırlamıyorum ama korktuğu mu hatırlıyorum. Ya da üzüldüğümü. Oğuz'a sarıldığımı da hatırlıyorum."

" daha dün rüya yanarak öldü dedin ama."

"Sadece onu hatırlıyorum."dedim.

"Peki Oğuz'u çok mu seviyordun?"

"Senin kadar değil ama o zamanlar çok seviyordum." Yüzü tuhaf bir hal almıştı. Sanki bunu söylememe katlanamıyormuş gibi.

"Hangi zamanlar, ya da oğuz'dan ne zaman soğudun?" Bu konuyu konuşmak istemiyordum.

"Çok oldu zamanını hatırlamıyorum." Dedim.

"Peki oğuz senin gözünde nasıl biriydi? Hem fiziksel hem de kişisel olarak?" Bunları neden soruyor?

" şöyle ki o zamanlar gözümde çok farklı bir boyuttaydı. Fiziksel olarak da zaten bildiğin gibi sarı saç, yeşil Gözlü birisiydi. Yani anlayacağın onu fiziksel olarak hiç büyütmedim gözümde." Bunu söylememe sevinmiş gibiydi.

"Ada bugün seninle oraya gitmemiz gerek biliyorsun değil mi?" Oraya gitmek istemiyorum.

"Tamam." Dedim sakince. Güldü ve alnıma bir öpücük bıraktı.

                         🏝️

Kapıdan dışarıya çıkarken karşımda beni bekleyen çınar bugün yine gülmemi sağlamıştı.

Yanına doğru giderken kollarını açması ile birlikte hemen kollarının arasına girip sarıldım.

"Nasıl geçti günün? Bugün daha iyi misin?"dedi.

"Evet, daha iyiyim. Galiba Oğuz'u ve diğerlerini unutmaya başladım."

"Şunun ismini artık söylemesen mi?" Yüzü düşen çınarın yanağına uzun bir öpücük bıraktıktan sonra arabaya binerek onu beklemeye başladım.

O ise bu hareketime gülerek sürücü koltuğuna geçti.

"Ada, annenler ile hiç konuştun mu?" Aramıyorlar ki.

" Bir kere konuştum." Dediğimde bana doğru döndü saniyelik.

"Nasıl geçti peki? Ya da sana birşey dediler mi?"

" Yaşadıklarım yüzünden psikologa gitmem gerekiyormuş." Dediğimde öylece yüzüme baktı.

" seni seviyorum bunu biliyorsun değil mi?" Dedi alnıma bir öpücük kondurarak.

"Biliyorum hem bende seni seviyorum." Nasıl söylediğimi bilmiyorum ama yüzünde tebessüm oluşmuştu.

"Peki bugün uzaktan bir şekilde arkadaşlarını görmeyi ister misin? Ama uzaktan." Gelmişler miydi?

"Tamam." Dedim heyecanla.

"İyi o zaman gidelim." Dedi.

...

TERCİH SENİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin