Artık günleri saymayı bırakmıştım. Çünkü buradan bir kurtuluş olmadığını da anlamıştım. İşin en can alıcı kısmı ise regl dönemimin şuan bana el sallamasıydı.
"Benim adımmm bok. Yuvarlanırımmm çok." Mal yiğit.
"Naber lan?" Dedi yiğit. Ben ise göz devirdim.
"Yine ne oldu?"dedi ardından.
"Acıktım ayrıca tuvalete gitmem gerek ama ben eriniyorum." Dedim.
"Ee gitsene o zaman salak."
"Hayır gitmicem."dedim çünkü yine Çınar'ı görmek istemiyorum. Her dışarıya çıktığım da orada. Sırf sinirlenmem için yapmadığı şey kalmıyor.
"Altına yapmayı düşünmüyorsun değil mi?" Mantıklı soru.
Cevap vermeyince enseme vurup "mal" dedi. Allah'ın salağı.
"Oğuz."diyerek bağırdım.
"Efendim Ada." Benden bıkmış gibi cevap verdi.
"Niye öyle söyledin?" Dedim.
"Nasıl söyledim?" Dedi.
"Benden bıkmış gibi."
"Senden bıkmadım. Sadece yoruldum. Beni çağırıyorsun yanına gelince birşey yok diyip geri gönderiyorsun." Şuan kendimi kötü kedi Şerafettin gibi hissettim.
"Tamam tamam anladım ben ne demek istediğini bari benimle tuvalete gel."
Oflayarak yanıma geldi."yürü gidelim." Diyince adımlamaya başladım.
Kapıyı oğuz çalınca haliyle kapı açıldı. Ben önde oğuz arkada giderken adamlardan birisi Oğuz'u durdurdu.
"İki kişi gidemez." Dedi Oğuz'a.
"Niye burası sınıf sen de öğretmensin de bizim mi haberimiz yok." Karşılık veren bendim.
Kulağında ki siyah kulaklıktan emir almış gibi geri geçmemize izin verdi. Adam bana kaşları çatık bir şekilde bakarken Oğuz adamın yanından sırıtarak geçti aynı zamanda adama attığı omuzlukta gözümden kaçmış değildi.
Ayy benim minik bokum. Ne kadar tatlı ya gerizekalı. Ben Oğuz'u hayranlıkla olduğum yerden izlerken kolumdan tutup beni ileriye doğru çekti.
"Yürümeyi düşünüyor musun? Ayrıca ihtiyacı olan sendin ben değil."
"Tamam." Diyerek kısa bir cevap verdim.
Tuvalete girerken Oğuz rahatsız olmayayım diye kapının biraz ilerisin de durdu. Gerçi arkamızdan gelen adam tam kapının yanında durdu ama olsun.
Tuvalet ihtiyacımı bitirdikten sonra ellerimi yıkadım. Oğuz'la beraber içeriye gireceğimiz sırada bir adam kolumdan tutup beni kendisine çekti. Oğuz da ani hareketi farketmiş olacak ki arkasına döndü. Ben hiçbirsey anlamaksızın ne olduğuna bakarken beni tutan adam sımsıkı kollarını vücuduma sarmalamıştı.
Oğuz bize doğru bir hareket edecekti ki yanda ki adamlar silahını Oğuz'a çevirdi. Sadece yutkundum. Kafamı kaldırdığımda Çınar'ı görünce kalbimin sesi duyulur şekile geldi. Çünkü korkuyordum. Oğuz'a birşey yapmasından korkuyordum.
Gözlerim dolararken Oğuz'a kafam ile hayır işareti yaptım. O korkmuyordu ve yanıma gelmek için çırpındığının farkındaydım.
"Boşuna uğraşmana değmez. Burada yapabileceğin en iyi şey arkadaşlarının yanına dönmektir." Barlas'ın küçümseyici bakışı ve söylediklerinin ardından oğuz iyice sinirlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERCİH SENİN
Misterio / SuspensoOrtamda duyulan sesle herkes bir anda duraksadı.Ses yükselmeye başlayınca bir çoğu kulağını elleriyle kapatmaya çalışırken, diğer kısım sese odaklanmakla meşguldü. kimse ne olacağını kestiremezken bir anda havadan yükselen sesden çıkan kelimeler ne...