Bölüm 1 - Korku

5.3K 156 11
                                    

Jiyan

Yüzüme vuran güneşle gözlerimi açtım. Tüm gece olanları düşünüp bir çare bulmanın umuduyla dönüp durmuştum. Fakat hiçbir sonuca ulaşamamıştım. Yataktan kalkmak için hiç hazır olmadığımı fark ettim. Bu dünyada en değer verdiğim insandan, abimden ,uzun zamandır haber alamıyorduk. Onu en son iki gün önce sabah işe uğurlamıştım ve o zamandan beri görmemiştim. Beni başımdan öpmüştü ve uzun uzun sarılıp '' Kendine dikkat et dile min , anamın ilaçlarını unutma '' demişti. Açıkçası bu sevgi gösterisine şaşırmıştım ve '' Ne o Siwar Ağa ölüme mi gidiyorsun sanki akşama yine evdesin ''diye dalga geçmiştim . Keşke dedim içimden keşke bir sorun olduğunu anlasaydım ve buna engel olsaydım. İnsan bazen en yakınının içindeki yangını bile görmeyebiliyor diye düşündüm.

Akşam herkes masaya oturupta abime hala ulaşamayınca bir sıkıntı olduğunu anlamıştık. Babam tüm hiddetiyle akrabalara haber yollamış ,tüm adamlarını seferber etmişti. Başlarda başına bir şey gelmesinden korkuyorduk. Fakat sonra işin rengi değişmişti. Tüm Mardin Hezoların kızı Dilan 'ın yokluğuyla çalkalanmaya başlamıştı. İşte o an abimin yıllardır aşık olduğu Dilan'la kaçtığını anlamıştım. Tüm ev halkı anlamış olacak ki evi büyük bir matem havası sarmıştı. Babam kıpkırmızı bir yüzle çıkıp gitmiş, anam anında yataklara düşüp ağıt yakmaya başlamıştı. Elim ayağım buz gibi olmuştu ve tir tir titriyordum. Başımıza gelecek en kötü ihtimali düşünememeye çalışıyordum. Babam ve amcalarım o andan itibaren her şeyi bırakıp abimi aramaya başlamıştı. Tek çıkış yolu onları Hezolardan önce bulup Baver Ağa'nın hiddetinden kurtarmaktı. Aklıma Baver Ağa geldiğinde elektrik çarpmışa döndüm. Onu hemen kafamdan atmak için yataktan fırladım.

Bir haber yoksa, bugün dünün aynısı olacaktı. Zozan Hanım ağlayacaktı bense onu sakinleştirecektim, daha da üzülmesin diye gizli gizli mutfakta ağlayacak ve yemek hazırlıklarına yardım edecektim. İçimden Allah 'a dua ettim 'Lütfen abim iyi olsun ve onu önce babam bulsun '. Aksini düşünmek bile istemiyordum.

Yüzümü yıkamak için banyoya geçtiğimde hiç tanımadığım bir Jiyan'la karşılaştım. Kan çanağına dönmüş gözler, ağlamaktan kıpkırmızı olmuş bir burun ve korkudan kanı çekilmiş bir yüz. Biraz olsun kendime gelmek için buz gibi suyu yüzüme çarptım.

Merdivenlerden inerken konağın o cıvıl cıvıl ruhu çoktan burayı terk etmişti. Her zaman kahkahaların olduğu bu ev benim evim değildi sanki. Avluya kadar sesleri takip ettim, ablamlar gelmiş bir taraftan anamı sakinleştirmeye çalışıyor bir taraftan da sofrayı kuruyorlardı. Kısa bir baş selamıyla hoşgeldiniz diyip mutfağa girdim. Babamın ilk karısı olan Gülbin Hanım bile buradaydı. '' Günaydın Jiyanım, hemen şunları masaya götürüver '' diyip sıcacık gülümsedi. Severdim Gülbin Hanım'ı bizi hiç çocuklarından ayırmamış, anama hiç kötü davranmamıştı. Anamdan duyduğum kadarıyla Gülbin Hanım babamın uzaktan akrabasıydı ve sırf ailelerin isteğiyle sevmeden evlenmişlerdi. Sonrasında kısa sürede 3 kızları olmuştu ama birbirlerini hiç sevememişlerdi. Babam anama aşık olduğunda, ortak bir kararla 'erkek çocukları olmuyor' bahanesine sığınmışlar ve babamı aşık olduğu Zozan Hanım'a kavuşturmuşlardı.

Tepsideki kahvaltılıkları masaya yerleştirmeye başladığımda anamın gözyaşları çoktan kurumuştu. Zozan Hanım normalde çok güçlü bir kadındı , onu ağlarken görmek imkansıza yakındı. Fakat herkes gibi o da biliyordu ki bu sefer durum çok ciddiydi. Hezolarla Baştirlerin yıllardır süregelen bir kan davası vardı ve eğer abim Hezoların eline düşerse sağ kurtulamayabilirdi. Bu düşünce geldiği gibi kafamı salladım ve kendime kızdım. Bunları düşünüp ben de anam gibi kendimi bırakamazdım. Tam da bu sırada konağın büyük kapısı açıldı.

Kapıdan girmesini beklediğim son insan olan abim içeri girdiğinde farkında bile olmadan kendimi onun kollarına bıraktım. Anamın feryadı birden tüm konağı sarmıştı.

SENSİZ OLAMAM (TÖRE)Where stories live. Discover now