Bölüm 10-Yemin

3.3K 168 84
                                    



Baver

Bir hışımla konaktan çıkıp arabama atladığımda, öfke damarlarımda kan niyetine dolaşıyor, yıllardır açığa çıkmayı bekleyen duygularım daha da hızlanmama sebep oluyordu. Kendime duyduğum nefret hat safhadaydı. Evlendiğim kadının kim olduğunu unutmuş, ettiğim yeminleri bir hiçmiş gibi kenara itmiştim. Ona dokunmuştum. Zehirli teninin kokusunu almış, dudaklarımı aklımı kaybedeceğim yumuşaklığında gezdirmiştim. Bu küçük dokunuşlar bile beni büyülemeye yetmişti. Ondan bu denli etkilendiğim için kendimden nefret ediyordum.

Rajan'ın yanına vardığımda daha oturmadan doldurduğu kadehi bir dikişte bitirdim. Bu kadına duyduğum arzu benim sonum olacaktı. Nikah kıyıldığında ağzından çıkan ''evet '' kelimesinin zihnimde oluşturduğu sahiplenme hissi benim sonum olacaktı. Ona sahip olma düşüncesi öyle kafamı karıştırmıştı ki ellerindeki kanı, almam gereken intikamı tamamen unutmuş, peşinde sürüklenmeye odaklanmıştım. Ta ki Nilay gelip yapmam gereken her şeyi bana tekrar hatırlatana kadar.

Gelin alma için topluca Baştir konağına gittiğimizde aklımdaki tek şey Jiyan'ı görmek ve şansım varsa dayanılmaz kokusunu bir kez daha içime çekmekti. Ayrıca ağlayıp ağlamadığını anlamak için uzun uzun yeşil gözlerine bakacak, ona dokunmak için yanıp tutuşan ellerimi teninde söndürecektim. Fakat hiç beklemediğim bir konuşmanın tüm isteklerime ve arzularıma ket vuracağını o sırada bilmiyordum.

Nilay dolu gözleriyle yanıma geldiğinde sorgular bakışlarımı yüzüne diktim. O benim gözümde Delal'den farksızdı. Kılına zarar gelse tüm Mardin'i ayağa kaldırırdım. O bana amcamın emanetiydi.

''Baver Ağam biraz vaktin var mı?'' Önemli bir şey olmasa beni çağırmayacağını biliyordum. Kafamı aşağı eğip beni takip etmesi için eve doğru yürüdüm. Herkes belli bir koşuşturmacada olduğundan bize kimse dikkat etmiyordu. Çalışma odasına geldiğimizde ellerimi cebime koydum ve merakla söyleyeceği şeyi beklemeye başladım.

'' Ağam-'' Göz yaşları hiç beklemeden akmaya başladı.

'' Ağam belli etmemeye çalışıyorum ama –hıgh- senin o kadınla evlenmen canımı çok yakıyor.'' Devam etmesi için sessiz kaldım ancak akan gözyaşlarına içim gidiyordu. Nilay benim için kız kardeşimden ayıramacağım küçük bir çocuktu hala. Ne kadar büyüyüp serpilmişte olsa konağın bahçesinde koşturan kız çocuğuydu.

'' Ağam babamın katillerinin böyle evimize girecek olmasını-hıgh- kaldıramıyorum'' Hıçkırıkları art arda yükseldiğinde daha fazla dayanamadım ve gözyaşlarını ellerimle sildim. O amcamın bana emanetiydi. Ne pahasına olursa olsun teyzemi ve çocuklarını koruyacağıma ve kardeşimden ayırmayacağıma yemin etmiştim. Amcamın daha soğumayan bedeninin başında yemin etmiştim.

Nilay'ı kollarıma aldım.

'' Şşş gulamın, farkındayım, biliyorum.''

Bir hışımla kafasını kollarımdan çekti.

'' Farkında değilsin Ağam! Çoktan unutmuş gibisin olanları. Onun peşinde divanesin. Babam görse nasıl hayal kırıklığına uğrardı.''

Sözleri uzun zamandır ziyaret etmediğim yaranın kabuğunu kaldırmış, kalbim ilk zamanları hatırlarcasına sızlamıştı. Sanki bir perdenin ardındaydım da Nilay beni zorla ordan çıkarıyor gibi hissetmiştim.

'' Gulamın sen bunları düşünme hiçbir şeyi unutmadım, için rahat olsun.'' Hüzünlü bir gülümseme dudaklarında belirdi.

'' Unutma Ağam, babama yaptıklarını unutma, ona verdiğin sözleri, ettiğin yeminleri unutma. Sen unutursan ondan geriye hiçbir şey kalmaz.''

SENSİZ OLAMAM (TÖRE)Where stories live. Discover now