Uçak indikten sonra taksiyle Mine'nin ailesinin evine doğru yola çıktık. Muğla güzeldi ya Muğlayı seviyorum.
Yirmi-yirmi beş dakikalık yoldan sonra eve varmıştık.
Eve bir şeyler mi olmuş,bahçe bir değişmiş gibi sanki Allah Allah.
Hemen kızlarla kapıya yürüdük. Daha zile dokunmamıştık ki sanki saatliymiş gibi açıldı kapı. Karşımızda dev gülümsemesi ile Aynur teyze belirdi. Her zamanki o neşeli konuşmasıyla,
"Oy kuzularım gelmiş. Hoş geldiniz hepiniz. Hadi kalmayın kapıda geçin geçin içeri."dediğinde çantalarımızı elimizden kapmıştı bile.
Aynur teyzenin sesini duyan Ozan amca da hemen içerden yanımıza gelmişti.
"Hoşgeldiniz kızlarım. Çok özlemişiz sizi hehe. Hadi gelin bakalım."dedi o babacan tavrı ile.
Allah'ım Ozan amcaya ölünür
Ufak selamlaşmamızın ardından Aynur teyze bizi hemen çoktan hazırladığı odamıza gönderdi.
Hemen yer yataklarından birini kaptım. E çünkü favorim. Mine ve Ela minik bir yatak kavgasından sonra şükür ki sustular. Koca kız oldular hala kavga valla en ufak şeye. Sanki birinci sınıf çocukları.
"Ee Duru, Ryanla nasıl gidiyor?"sorusuyla tam uykuya dalmak üzereyken uyandım.
"İyi Ela iyi."diyerek kestirip attım.
"Sadece iyi mi?"
Bu sefer de Mine. Bi salın sabah konuşalım.
"İyi, mükemmel, güzel,efsane. Ne kadar pozitif ifade varsa hepsini kullanabilirim."
En son Mine'nin,
"Zoraki konuşan prenses modun da açıldığına göre yatabiliriz artık."dediğini hatırlıyorum. Sonra uyumuşum zaten.
_
Sabah tepeme inen yastık ile uyandım. Ya Rabbim bir gün kendim uyansam olur mu?
"Hadi kalk artık Duru. Denize girmeden önce aç kalmak istiyorum dersen o ayrı tabi."
Al işte tatil tatil diye zırıldadın şimdi bu delilerle sabah sekizde git bakalım denize.
"Tamam kalkacağım. Tabi siz bana yastık vurarak beyin travması gecirtmezseniz."dedim yatağımda doğrulurken.
"Aman alt tarafı yastık taş atmadık."
"Sana yapsak olay çıkarırsın. Neyse hadi."
Kızların ardından alt kata kahvaltıya indiğimde gözüm dönmüştü biraz açıkçası. Sanki serpme kahvaltıya gelmiştik. Yani kahvaltı sevmeyen ben bile delirdim o kadar yani.
_
Kendi kahvaltı sınırlarımı zorlayarak yaptığımız kahvaltıdan sonra kızlar anında hazırlanmaya başladılar.
"Bikini mi mayo mu giysem. Sizce?"
Bikini
Pislik beynim defol.
"Sen bilirsin Ela."dediğimde şöyle bir düşündü tekrar.
Onlar kıyafet seçerken ben de havluları,kremleri falan hazırladım. Çantayı kenara koyduğum sırada telefonum çalmaya başladı.
R🤍 Arıyor
Ryan'ım ya. Onu da aramayı unutmuşum.
Bekletmeden hemen açtım.
"Günaydın aşkım." dedi karşımdaki ses.'My love' diyen ağzını yerim.
"Günaydın canım."
"Nasılsın, dinlenebildiniz mi?"
Düşünceli insan bir başka
"İyiyim ama yorulmuşuz gerçekten. Sen nasılsın napiyorsun?"
"İyi ben de. Tesise gidiyorum işte. Sesini şimdiden özledim. Ve daha bir koca hafta var."
"Sen de hiç dayanamıyorsun. Kampa gitseniz ne yapacaksın acaba. Dönünce bol bol konuşuruz."
"O zaman sözlerini unutma hanımefendi."
