Bir elimde anahtar bir elimde telefon kapıyı açmaya uğraşırken telefonumun çalmasıyla odağım ona yöneldi.
Annem arıyordu.
İçimdeki kötü his gitti ve telefonu açtım.
"Alo anne?"
"Alo? Telefon sahibinin kızı mı oluyorsunuz?"
"Evet benim. Siz kimsiniz?"
Gerildim.
"Yanınızda kimse var mı?"
"Beyefendi kimsiniz?"
"Öncelikle sakin olmanızı istiyorum. Aileniz bir zincirleme bir kazaya karıştı hastaneye kaldırıldılar.."
Kaza geçirdiler. Hastaneye kaldırıldılar
Beynimin içinde dolaşıp durdu duyduğum son cümle. Gözlerim doldu,ellerim titremeye başladı,bacaklarım tutmaz oldu.
Telefon elimden kayıp yere düşerken ben de çöktüm. Dünya ayaklarımdan kayıyor gibiydi.
Beni gören abim arabadan yanıma koşuşu sağlam kafayla gördüğüm son şey oldu."Duru ne oldu abicim?"
Cevap veremiyordum. Verebilecek halim kalmamıştı. Telofonu gösterdim elimle. Yüzü ikinci kez allak bullak oldu."Annem,bir şey mi oldu annemlere?Duru? Duru?Duru abicim konuş!"
Hıçkırıklar boğazıma dizilmişti. Konuşamıyordum. Sadece başımı sallayıp ağlayabildim.
"Duru ne oldu annemlere?"
"Kaza, kaza yapmışlar.. Has-hastaneye kaldırılıyorlarmış."
Abim de dondu kaldı. Hayatında bir kere ağladığını görmediğim adam yıkılmıştı resmen. Kendini sakinleştirmeye çalışırak derin nefesler aldı.
"Hangi hastaneymiş?"
"Bilmiyorum."
"Telefonunu ver."
Tefonumu uzattım. Annemin numarasını aradı. Telefon son çalışında açıldı. Abim olabildiğince sakin konuştu.
Kısa konuşmayla bilgileri alıp koluma girdi. Onun yardımıyla kalktım.
_
Danışmadaki görevliyle konuşmuştuk. Ameliyata alındıklarını söyledi. Ameliyathanenin önüne geçtiğimizde beklemekten başka bir şey yapamaz durumdaydık.
Bir koltuğa yığıldığımda kafamda sadece aynı düşünce vardı,
Değerlerine neden bu kadar geç farkına vardım?
Belki aylardır, belki senelerdir aramız açılmıştı. O sevdiğim insanlar birden çok uzağımda kalmış gibiydiler. Hele ki üniversite dönemi,resmen apayrı dünyalardaydık.
Neden bu kadar izin verdiniz aramızın açılmasına anne? Neden baba? Abi, sen neden yardım etmedin?
Bağıra bağıra konuşmak, aklımdakilerden kafamdakilerden kurtulmak istiyordum. Ama olmuyordu işte. Boğazım dikenli teller ile düğüm atılmış gibiydi. Konuşmayı geçtim,ağlayamıyordum.
Neden bunca zaman sonra, tam da yakınlaşmaya tekrar başladığımız zaman oluyordu bunlar? Neden ben?
Başımı yasladığım duvardan güç alarak kalkmayı denedim. Ama olmadı,kalkamadım. Oturduğum yerden boş gözlerle abimin koridorda gidip gelmesini izledim.
Bir yerden sonra o da yoruldu. Yan koltuğa çöktü. Başım duvardan kayıyordu. Tutacak takatim de kalmamıştı. Abimin omzuna düştüm resmen. Yadırgamadı.