The Man /// Hyunlix

⛥19⛥

Oy vermeyi unutmayıınnn ⭐

Hyunjin's pov

''Hayır Lix abin gayet iyi. Eğer için rahat edecekse arabadayken ararız. Tamam mı güzelim?''

''Tamam''

Hesabı ödeyip arabaya bindik. Felix Minho'yu aradı, bir kaç dakika konuştuktan sonra kapattı, derin nefes verdi.

''Şimdi iyi misin? Ağrın var mı?''

''Evet ama az gidince dinlenirim... Bu arada Hyunjin abimle konuşurken arkada bir kadın sesi geliyordu? Kim biliyor musun?"

''Gidince öğreniriz Lix''

Eve geldik. Önce ben indim kapıyı Felix'e açtım ve inmesine yardım ettim.

''HWANG HYUNJİN BURAYA GELECEK!!"

Han bağırmaya başladı.

''AMK DELİSİ SİKTİR OLUP GİTSENE EVİNE''

Derken kapının önünde Felix ve beni görmüşlerdi.

''Geldi işte bebeğin babası''

Felix bana döndü.

''Ne?"

Harbiden ne

''Sen kimsin? Ben nerden bebeğin babası oluyorum?"

''Aaa aşkım hatırlamıyor musun? Sevgilin hastanede yatıyor diye onunla yapamadın bana geldin ve beraber olmuştuk''

''Ne?''
Kahkaha attım. Çünkü Felix uyurken sürekli başındaydım.

''Hyunjin?"

Minho söze girdi.

''Ben inanmıyorum. Çocuk hastane odasında, Felix'in başında aylardır çürüdü''

''Bir saniye..''

Felix's pov

''Bir saniye..''

Hayır. Hyunjin gerçekten yapmamıştır. Kadın fotoğrafları sunduğunda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. İnanmak gelmiyordu içimden ama kanıtlara sahipti.

''Söylesene aşkım''

''Felix''

Ona döndüğümde çekip beni öpmüştü. Karşılık vermiştim ayrıldığımız da fısıldadı.

''Lix..seni seviyorum.. Bu saçma şeylere inanma sakın''

''Sen nasıl beni kocamı öpersin''

Diyip itmişti. Dengemi koruyamadığım için yere düştüm, sırtım duvarla buluşmuştu. Dikiş yerlerim patlayacak gibiydi.

''Aaa''

Abim ve Han geldi yanıma.

''İyi misin? Gel odaya gidelim. Dinlen biraz olmazsa hastaneye gideriz'' demişti Han.

''Teşekkürler Han''

''Hyunjin şu kadını gönder''

Kadın hâlâ gitmiyordu. En son Han sinirle gitti. Kadını sürükleyerek dışarı çıkardı.

''Kurtulduk'' (slayy💅🏻💅🏻💅🏻)

''İyi misin Lix?''

''Evet evet sızladı sadece.''

''Özür dilerim''

''Neden özür diledin Hyun''

''Bu kadınla eskiden iş arkadaşıydık. Gay olduğumu öğrenince köpürmüştü.''

''Anladim''

''Gel uzan şuraya''

Han abime fısıldamıştı. Abim kalkıp.

''Biz gidelim artık. Dikkat edin sizde.''

Vedalaşıp uğurladıktan sonra Hyunjin yavaş ve narin hareketlerle kucağına almıştı.

''Sevgilim ne yemek ister?"

''Hmm bilmem.. Pizza olabilir''

''Tamamdır güzelim''

Beni indirmeden koltuğa oturdu. Telefonu aldı ve pizzacıyı arayacakken durdurdum.

''Senin yapmanı istiyorum''

''Ben mi? Yapamam ki ben hiç denemedim. Sipariş edelim daha kolay''

''Kıracak mısın beni Hyun''

Dememle telefonu bırakıp ayaklanmıştı hâlâ kucağındaydım

''Asla. Hadi yapalım''

Mutfağa geldik. Malzemeleri mutfak taşının üstüne koyduk. Tarifi okudum.

''Yaparız bunu demi Hyun... Demi Hyun''

''...umarım''

Hamuru açıyordu Hyunjin, bende sosu hazırladım, sucuk, domates ve biber dilimledim. Hamur açma bitince Hyunjin'de peyniri rendeledi. Fırına attık  Beklerken aklıma fikir gelmişti.

''Hyunjiinniieeee. Özel brownielerimden yedin mi hiççç''

''Hayır''

''O yüzden şimdi yapıyorum.''

''Hayır. Yorulma güzelim başka zaman yerim''

''Sus Hyunjin sevmedin. Gidiyorum uyumaya uyandırma beni. Yemek içinde uyandırma yemicem''

Bu dramaqueenlik nerden aq. Sert adımlarla giderken Hyunjin peşimden geldi.

''Lix gel beraber yapalım yorulmazsın hem''

''Hayır''

''Gel hadiii...Hmmm o zaman iş arkadaşlarımdan brownie isterim''

Ne?

''Hayır dur.. yapacağım.''

''Beraber''

''O zaman sihri kalmaz. Yorulursam yardım edersin''

''Peki anlaştık.''

En sonunda hem pizza hem brownie bitmişti. Pizzayı iyi yapmışız. Mısırlarla
F ve H yapmıştık.

''Brownie için yer var mı?"

''Her zaman''

Biraz boş bi bölüm oldu😔