The Man /// Hyunlix

⛥26⛥

OY VERMEYİ UNUTMAYİİNN

Hyunjin's pov
Felix ve Han dışarda biraz takıldıktan sonra eve gelmiştik. Salondaydık. Ben koltuğun diğer ucunda Felix diğer ucundaydı.

Neden gelmiyordu ki yanıma?

''Lix''

''Efendim''

''Niye yanıma gelmiyorsun'' Derken ona yaklaştım.

''Sabahki Hongjoong yüzünden küstün sanmıştım.''

''Lix..neden küseyim sana'' Yüzünü avucuma aldım. Burnundan öptüm.
''O adamdan rahatsız oldun gibi''

''Evet.. İlk kez gördüğü birine böyle yaklaşması o kişi ben olunca daha kötü hissettirdi''

Felix'i kollarım arasına alıp. Yüzüne baktım.

''Ben yanında olacağım her zaman merak etme.''

''Aa HYUN''

''Ne oldu bi yerin mi acıdı?''

''Hayır dur burda.''
Odaya gitti ve bir kutuyla döndü.

''Bugün Han ile gezerken buldum.''

''Çift yüzüğü mü bu?''

''Evet beğenmezsen sorun değil''

Kutuyu elinden aldım ve elini tuttum.

''Sen beğendiysen bende beğendim Lix. Ayrıca cidden güzel. En sevdiğim renkler''

Yüzüğü Felix'e taktım. O da elimi tutup bana taktı.

''Hiç çıkarma tamam mı?''

''Tamam''

''Söz ver''

''Söz''

Felix'in yanaklarını öpüp göğsüme yatırdım. Öylesine kanalları geziyorduk.

''Hyun artık uyusak''

''Uyuyalım''

Odaya çıktık. Sarılarak uyuduk. Sabah saat 9 da kapı hayvan gibi çalındı.

Changbin gelmişti.. Tek değildi tabi. Chan, Seungmin, Jeongin, Minho, Han ve tabiki Hongjoong...

''Sabahın köründe ne var''

''Böyle mi karşılıyorsun yıllardır görmediğin arkadaşını ayıp''

''Felix'i uyandırmadan girin içeri''

''Noluyor?''
Felix uyanmıştı. Yanına gittim.

''Bizimkiler oturmaya gelmişler. Geri uyu sen''

''Yok uykum kaçtı''

''Tamam o zaman şortu değiştir''

''Neden? Böyle şeylere karışmazdın?''

''Hongjoong'ta burada.''

''Tamam o zaman gelirim 10 dakikaya''

Felix şortu değiştirmiş benim kıyafetlerimden eşofmanımı ve sweatshirt giymişti. Uykulu şekilde Han'ın yanına oturdu kucağına da minderi aldı. Uyukluyordu çok sevimliydi. Herkes oturuyordu ben omlet yapıyordum. Ev sahibiyim diye.

Aradan zaman geçti biraz. Hayvanlar için kaç yumurta kırdım bende hatırlamıyorum. Felix yanıma geldi.

''Lix noldu aşkım?''

''Hiç öyle''

Kafasını yere eğdi. Çenesinden tutup bana bakmasını sağladım.

''Emin misin?''

''Anladın gibi''

''Evet. Yanımda kal''

Tezgaha oturttuktan sonra bir elim ile elini tuttum diğer elimle omleti yapmaya çalıştım.

''Bitti sanırım''

''Bitti bence de Hyun''

Yaklaştı. Dudaklarıma uzandı ve öptü. Ellerimi beline yerleştirdim onun elleri ise yanağımdaydı. Tezgah ile arama alıp öpmeye devam etti. O sıra Changbin içeri girdi.

''AÇIM BEN AMINAKOYİM SİKİSMEYİN ACIKTIM ACIIIKKTIIMM''

''Changbin sence sırası mıydı?''

''Açım''

Dedi ve masaya oturdu. Herkesi çağırdık. Masa da benim karşımda Jeongin, Hongjoong, Changbin, HongjoongSeungmin olarak oturduk. Masanın başına ise Chan oturdu. Yemek yerken farkettim. Hongjoong'un gözleri hep Felixteydi. Rahatsız olmuştu Lix belli ediyordu. Kolumu Felix'in omzuna sardım.

''Sevgilim bugün nereye gitmek ister?''

''Bilmeem''

Hongjoong girdi söze.

''Aaa bizsiz mi?''

Changbin girdi bu sefer.

''Hani ikisi sevgili date falan bizim ne işimiz var amınakoyim.''

Bozulmuştu. Zafer.
Yemeği yedikten sonra Han ile masayı topluyorduk.

Felix's pov
Hongjoong gözlerini çekmiyordu. Abim bunu farketmişti.

''Ee Hongjoong buralara ne rüzgar attı?''

Heh işte o rüzgarın ben amk

''Şirket işleri ya.. Ama gelmişken Felix ile bir kahve içmek isterim.''

''Hongjoong!'' dedi Changbin

''Öyle mi? Bakalım sevgilisi ne diyormuş?''

Abim Hyunjin'e seslendi.

''Hyunjiin Hongjoong'un diyecekleri varmış''

''Hyunjin den mi korkucam çağırın''

Hyunjin ve Han gelmişti.

''Ne oluyor?''

Hyunjin ile bakıştıktan sonra Hongjoong konuştu.

''Felix ile bir kahve içmek isterim.''

''Ha öyle mi?''

''Evet öyle''

Hyunjin, Hongjoong'un yakasından tutup kulağına eğildi. Ne dediği duyulmuyordu.

Hyunjin's pov

''Benim olandan uzak duracaksın.''

''Peki ya senin olan artık senin olmazsa?''

''Benim olan herzaman benimdir. Özellikle Felix ise''

''Ya artık olmazsa?''

''Ne sikim konuşuyorsun?''

''Zaman Hyunjin zaman..''

Hongjoong'un yakasını bırakmıştım. Felix'e zarar mı verecekti? Ya da daha kötüsü?

''Minho ev size emanet çıkıyoruz biz''

''Tamamdır Hyun''

Felix ile odaya çıktık. Kapıyı kapattığım gibi
Kapıya yasladım yüzünü inceledim. Onu görememekten korkuyorum.

''Seni seviyorum Lix''

''Bende seni seviyorum Jinnie''

Gözlerinden, çillerinden, dudaklarından ve yanaklarından öptüm. Hazırlandık. Hâlâ salonda oturuyorlardı. El sallayıp çıktık.