Oy vermeyi unutmayıınnn🤍🤍
Felix's pov
Havaalanında bekliyordum. Heyecandan titriyordum. Öyle bir heyecan vardı ki içimde karnımı yarıp fırlayacakmış gibi..
En sonunda Kore- Japonya uçağı inmişti. Uçaktakiler inmişti. 2 valiz ile gelen Hyunjin görüş açıma girmişti. Beni farketmişti. Gülümsedim.
Hyunjin's pov
Han'ın valizini de taşıyordum. Etrafa bakarken biri gözüme ilişti. BİR SANİYE KARŞIDAN BANA GÜLÜMSEYEN FELİX GERÇEK DEĞİL HAYIR KAFAYI YEMİŞ OLMALIYIM. Han konuştu.
''Bak karşında kim var?''
Gerçekmiş. Valizleri Han'a verip. Felix'e koştum ve onu kucaklayıp havaya kaldırdım. Bileklerim acıyordu. Ama Felix vardı bu da geçerdi.
''Hyunjin düşücem durr'' gülüyordu.
Sevdiğim gülüşü tekrar gördüm. Yanaklarını öpmeye başladım. Gülüyordu yine. En son ayrılıp göz teması kurduk.
''Hyunjin çekilsen de bende Felix ile hasret gidersem?"
Han ve Felix sarılıyorlardı. Han ağlıyordu artık.
''Tamam Hanniee. Geçti artıkk''
Felix ile yine göz göze geldik.
''Felix benimle kaçsana.. Bu kadar hasret yeter. Beraber mutlu olalım''
''Eşyalarım ne olacak?"
''Boşver ben sana istediğin herşeyi veririm.''
Felix kollarını boynuma dolayıp sarılmıştı. Ellerimi beline götürdüm. Han konuştu.
''Abin ile konuşmayı denerim sonra beraber Kore'ye döneriz''
''Olabilir''
''Gidiyor muyuz yani? Felix?"
''Gidiyoruz.''
Bir otele gelmiştik Felix ile. Han'ı da Minho'ya gönderdik.
Minho's pov
Kapı çaldı. Açtığımda Felix'i beklerken Han çıkmıştı.
''Han?"
Dediğimle bana sarıldı.
''Seni özlemişim koca adam''
''Bende seni özledim Hannie"
Felix neredeydi?
''Hyunjin gelmedi mi? Felix görünce mutlu olabilirdi''
''İkisini ayırmıyor musun artık''
''Hayır. Onları ayırmam Felix'e çok zarar veriyor''
''Hyunjin ve Felix beraber gittiler.''
''Nereye?"
''Kafa dinlemeye, hasret gidermeye. Sinirin geçince dönecekler.''
''Peki.. Onlar hasret giderirken biz neden hasret gidermeyelim ki?"
''Ha? Ne? Anlama-"
Sözünü bitirmeden dudaklarını öpmüştüm. Bu masum öpücüğe karşılık vermişti. Ayrıldığımız da kızarmıştı.
Sevimliydi.
Yanağına öpücük kondurup televizyonu açtım.Hyunjin's pov
Felix'i kollarımın arasına aldım. Saçlarını kokluyordum ve ara ara öpücük bırakıyordum. İkimiz de konuşmuyorduk Sadece bakışıyorduk arada. Bu da yeterdi.
''Seni çok özledim Lix''
''Bende çok özledim Hyun''
Doğrulurken sızlandı
''İyi misin?"
''Evet evet iyiyim stresten oluyormuş sadece''
''Stres bu kadar olmaz. Kore'ye gidince iyi bir doktora götürürüm''
''Cidden iyiyim bişeyim yok''
''Benim için''
Kafasını eğip ''Peki'' demişti.
''Masaj yapmamı ister misin?''
''Ne?"
''Masaj iyi gelir mi?"
''Hayır gerek yok cidden''
''Emin misin?"
''Evet''
Film açmıştık. Sürekli esniyordu.
''Hadi uyuyalım.. Felix?"
Çoktan dalmıştı. Onu yatağa bıraktım. Koltuğa gittim orada yattım.
Sabah güneş gibi başımda bekleyen Felix ile uyandım. Kafasını avucuma koymuş öyle uyumuştu.Uyandırmadan koltuğa
koydum. Yüzümü yıkayıp, mutfağa gidip kahvaltı hazırladım ve Felix'i uyandırmaya gittim.
Nedense bu mutlu günler kısa sürecek ve bir daha Felix'i göremeyecek gibi hissediyordum.
Psikolojiktir herhalde.
Felix'in yüzüne gelen saçlarını çekip, yanağını öptüm.''Uyan hadi Lixiee''
Nedense günlerimiz dolu dolu geçsin, unutulmayacak anılar biriktirmek istiyordum.
''Günaydın Hyun''
En sıcak şekilde gülümsemişti.
''Günaydın Lix''
Bende ona gülümsedim. Doğrulurken yine sızlanmıştı. Bu normal değildi.
''Lix. Kahvaltıyı yap. Kore'ye dönelim. Doktora görün artık. Abine de haber veririz Han ile birlikte dönerler. Bu kadar ağrı normal değil''
''Peki Hyun''
Gece çıkmayı planladık. Bana göstermek istediği yerler varmış.
Günümüz çok eğlenceliydi.
Günün sonunda ona peluş aldım. Cidden seviyormuş. Adını bbokari koydu.
Sevimli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Man /// Hyunlix
Fanfic[Tamamlandı] Felix tanımadığı birini yaralamaktan tutuklanmıştı. Bıçaklanan kişi savcı Hwang Hyunjin'in ailesinden geriye kalan tek kişi olan kardeşi gibi olan kuzeni Han Jisung'tu. Han'ın yaralanması Hyunjin'i korkutmuştu onu bıçaklayan kişi de el...