⛥27⛥

78 16 25
                                    

Oy vermeyi unutmayıınnn

Hyunjin's pov
Oyuncak standına gelmiştik. Gelincik türü gibi bir oyuncak beğendi ve aldı. Sonra bana uzattı. 

''Bak bu aynı sen'' Oyuncağı yüzümün yanına koyup ''Harbi aynısı Jinnie''

Oyuncağı bana uzatıp.

''Bu sana hediyem, iyi bak ona''

''Bakacağım merak etme.. İsimde koydun mu? Bbokari'nin yanına yakışacak türden''

''Hyun jin jinnie jini BULDUM Jiniret olsun''

''Jiniret mi? Güzelmiş. O olsun''

Geze geze eve gittik. Sadece Minho ve Han vardı. Biz gelince onlar da gitti. Mısır patlatıp televizyonun karşısına geçtik. Film bittikten sonra öylece bakıştık dakikalarca ara ara yanaklarından öpüyordum. Huzurlu dakikalarımızı çalan telefon bozmuştu. Han arıyordu.

''Efendim Han''

''Alo Hyunjin. Bara gidiyoruz gelin''

''Hayır.''

''Hongjoong yok. Sadece bizimkiler.''

''Hayır''

Lix yalvaran gözlerle bakıyordu.

''Hadi Hyun lütfen''

''Yanımdan bir saniye bile ayrılmak yok. Tamam mı?''

''Tamamm''

''Geliyoruz yarım saate''

''Sen az çakal değilsin kapat görüşürüz''

Kalkıp hazırlandık. Simsiyah bir takım giymiştim. Lix ise siyah pantolon, beyaz gömlek giymişti. Gömleğin üstüne korsede geçirmişti. Mükemmeldi. 

''Hadi gidelimm''

Arabaya bindik ve bara geldik.

''Ordalar Hyun''

Elinden tuttum ve işaret ettiği yere gittik.

''Gelebilmişsiniz Hyunjin Bey''
Dedi Han. Changbin  girdi söze.

''Belki işleri vardı Haaan deme öyle''

Hepsi güldü. Felix'e jeton hâlâ düşmedi. Minho konuştu.

''Ee hadiii bişeyler içelim''

Masayı donatmışlardı. Hepsinin kafa yavaştan  gidiyordu. Ben sarhoş olmamaya çalıştım. Chan, Seungmin ve Minho'da öyle düşünüyordu. Felix'te d
fazla kaçırmıştı. Bağırarak konuşmaya başladı.

''Haann kalk dans edeliimm''

''Aaaa tamaaaamm''

''Felix. Buraya gel.''

''Hyun böyle yapma amaaa''

''Felix.''

''Dikkatli olucam gözünün önündeyim zateen''

''Başka yere ayrılma ama''

Gülümsedi ve Han ile beraber piste çıktılar.  Dans etmeye başladılar. 2 tane adam sürekli yakınlarındaydı ve gözünü ayırmıyordu. Bende gözümü ondan ayırmadım. Elini Felix'in beline atınca kalktım, piste gittim.

''Felix buraya gel yoksa kavga çıkacak.''

''Ama-''

''Aması yok gel buraya''

Bileğini tuttum.

''Sende Han buraya gel''

Biraz sert konuştum sanırım, gözleri dolu haldeydi.

''Felix ağlıyor musun?''

''Yo hayır'' Gözlerini sildi.

''Beni artık  sevmiyorsun Hyun''

''Lix ne diyorsun?''

''Sus biliyorum''

''Felix seni çok seviyorum. Herşeyimle herşeyini seviyorum deme böyle. Gel elini yüzünü yıka''

''Seninle gelmem. Seungminle gidicem''

''Tamam onunla git o zaman''

Seungmin ile ikisi lavaboya gitti.

Felix's pov
Elimi yüzümü yıkayınca kendime geldim. Tam giderken maskeli bir adam girdi içeri. Elindeki bezi Seungmin'e tuttu ve Seungmin oraya yığıldı.

''SEUNGMİN!''

''Seni duyamaz artık. Yarına kadar''

''Sen kimsin? Ne yaptın ona?''

''Bayılttım sadece ikimiz eğlenirken görmesin değil mi?''

''Ne saçmalıyorsun sen?!''

Bana yaklaştı korkuyordum.

''SEUNGMİN UYAN LÜTFEN''

''Uyanamaz anlamıyor musun?''

Adam beni lavabo ile arasına almıştı. Sonra maskesini çıkardı.

''Hongjoong?''

The Man /// HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin