bu kötülüğün içinde sıkışıp kalmışız minik kelebek.
"Minik kelebeğim bu dünya ne kadar da kötü değil mi ama ? Bu dünya ne kadar da yaralayıcı. En çokta ben yarayla kaplıyım. Biliyor musun annemi de özlüyorum. Aslında onunla pek de vakit geçirmedim oysa ki. Belki de özlem değildir bilmiyorum, bir yanım eksik gibi. Içimde öyle büyük acı var ki başka duyguya anca ayrılmış gibi hissediyorum. Burnumun direği sızlıyor bazen. Babam aslında kötü değil miydi ki ? Hiç bilmiyorum ama bana iyi değil minik kelebeğim. Içimde ki acıların sızısı zamanla artıyor biliyorum ama hissediyorum da. O his var ya o kadar çok yaralayıcı ki, o yara benim bütün duygularımı da sökmeye meçhul. Evet meçhul, belki de meçhul değil ama hiç sökemedi sonuna kadar. Sökmesini de istemem zaten aslında. Bu yaraların sızısı geçmiyor gibi geliyor bana. Şöyle bi bakıyorum yaralarıma sonra bakışlarımı başka şeye çeviriyorum. Çok kötü gözüküyorlar, çok acınası. Acınası bir hayatım var işte. Kelebek senin bir geleceğin olsun ama ben öleyim. Neyse kelebeğim, minik kelebeğim. Sen biraz uyu ben biraz ağlayayım."
;༊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir acı yuvası
Novela JuvenilElime aldım sonra bir kavanozun içine hapsettim, dedim ki yaşa acıyla benim gibi. Bir acı yuvası oldu kavanozda ki minik kelebeğimin, sonra benim. Acı yuvam da, onun da vardı acı yuvası ama acısı bendim. ;༊ |23508|