BÖLÜM-29:FRANK WATSON GERİ DÖNÜYOR

10 6 0
                                    


Aniden '' biliyordum '' diye bağırıp Kate'i yanına çağırmıştı. Dinlediği ses kayıtlarını Kate de dinletip-

--'' Biliyordum bir yanlışlık olduğunu taşların yerine tam oturmadığını biliyordum işte kanıtladım Kate.''

Kanıtlamaya kanıtlamıştı ama kanıtladığı şey ne yazık ki ölenleri geri getiremiyordu ve geç de olsa Felix'de bunun farkına varmıştı. Yine de modunu düşürmeyerek en azından suçsuz olanı serbest bırakacağız deyip evden çıkmıştı. Şehire giden trene binip yol almaya başlamıştı. Kate ise öyle kala kalmıştı bir yandan kız kardeşi'nin ölümü diğer yandan ise Hunter'ın ona evlilik teklif etmesi işler çok karışmıştı çıkış yolu bulamıyordu Hunter'a ne diyeceğini de bilemiyordu. Böyle bir şeye hazır değildi ne yazık ki, gitmek istese bile gidemiyordu terk edemiyordu şehri, terk edemiyordu babasını, terk edemiyordu sevdiği adamı.

Derin bir nefes alıp üzerini değişmek için odasına gitmişti. Bütün gerçekleri öğrendiğinin aydınlanmasını yaşarken aklına Amanda gelmişti. Gerçekleri ona bizzat kendi söylerse belki çektiği acı hafiflerdi düşüncesi ile üzerini değişip Hunter'ın evine doğru yürümeye başlamıştı. Diğer yandan ise Hunter ile karışlamak istemiyordu o gün onu orada bırakıp kaçması doğru bir hareket değildi ve bu yüzden utanıyordu aynı zamanda da Amanda dan alacağı tepkiden korkuyordu. Derek'ın onu aldattığını bildiği halde onu sevmeye devam etmişti şimdi ise onun bir katil olduğunu öğrendiğinde de onu eskisi gibi sevebilecek miydi?

En nihayetinde Hunter'ın evine varmıştı ve ne yazık ki Hunter da bahçede çiçeklerle uğraşıyordu. Kate derin bir nefes alıp yavaş adımlarla yanına giderek-

--'' Selam şey acaba Amanda evde mi ?''

Diye sorabilmişti. Hunter ise ona bakıp sadece kafasını sallayarak '' üst katta benim odamda'' diyip arka bahçeye geçmişti. Kate ise eve girse de Hunter'ın odası hangisi bilemediğinden üst katta ki odalara tek tek bakmıştı ve sonunda Amanda'yı bulmuştu. Uzandığı yerden doğrulan Amanda gözlerinde ki yaşları silerek Kate tebessüm etmiş ve içeri buyur etmişti. Kate ise çekinerek yanına geçip oturup bir kaç dakika hiçbir şey söylemeden etrafına göz gezdirmeye başlamıştı. Bu sessizlik Amanda'yı hem sıkmıştı hemde ürkütmüştü bu yüzden dayanamayıp-

--'' Bir şey mi oldu ? Hangi rüzgar hangi sebepten dolayı seni buralara kadar getirdi?

Kate derin bir nefes alarak Amanda'nın ellerinden tutup-

--'' Sana söyleyeceklerim asla hoşuna gitmiycek Amanda ama bilmen gerekiyor.''

Kafasını önüne eğip dudaklarını ısırmaya başlamıştı her ne kadar söylemekten çekinip sıkılsa da söylemek zorunda olduğunu biliyordu.

--'' Az önce babam Victor ve Allison'ın telefonlarını karıştırırken gerçek katil'in kim olduğunu öğrendik ve asıl katil Frank değil de Derek'in olduğunu öğrendik.''

Sinir bozucu şekilde kahkaha atmaya başlamıştı Amanda o kadar yüksek sesle kahkaha atıyordu ki Hunter arka bahçede olmasına rağmen onu duyar duymaz bir hışımla yanlarına çıkmıştı. Kate ve Hunter şaşkın gözlerle birbirlerine bakmaya başlamışlardı.

--'' Ona ne söyledin de bu kadar komiğine gitti merak ediyorum Kate?''

Şaşkın şaşkın Amandaya bakıyordu ve dilinden dökülen tek cümle '' komik birşey demedim'' olmuştu. Amanda gülmeyi kesince kardeşine bakıp-

--'' Duydun mu sevdiğim adam katilmiş ahahaha inanabiliyor musun? Oysa Victor ve Allison'ın öldüğü gün o da ölü bulunmamış mıydı?

Kate ve Hunter duraksamışlardı ve Kate birden-

-- '' Ne demek istiyorsun sence başka bir katil daha mı var ?''

İÇİMDE Kİ KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin