Lütfen kara kedi aşkımı sorgulamayın ki bence herkes seviyordur ^^
Yazar Perilerim geldi günün 2. bölümünü atıyorum.
Her neyse
İyi okumalar...Yazardan
Nazlı bir anda Luna'nın kollarında bayılıp kaldığında herkes çok korkmuştu.Neden bayılmıştı ki?Emir'in bir anlık boşluğuna denk gelmişti koşarak Nazlı yı Luna nın kollarından aldı.Arabaya yürümeye başlamıştı.O da herkes gibi çok korkmuştu.Nazlı'nın üstüne o kadar çok gitmişti ki kız bayılmıştı.Kendisini suçlu hissediyordu.Yüzünü buruşturdu.Kadınları üzmekten nefret ediyordu.Ama elinde değildi.Kız kardeşi ihanete uğramıştı bir anlık sinir ile çıkışmıştı.Oysaki Nazlı'nın başına gelenlerden bir haberdi.
Keşke diye düşündü.Keşke zamanı geri alabilseydi.Zamanı geri alabilseydi hiç bağırırmıydı ona tekrardan.Kızın yüzüne baktı turkuaz gözleri kapalıydı.Ne çok isterdi açık olmasını.Sapsarı saçları yumuşacıktı.Sanki bir bebek kucağındaymışçasına dikkatle bakıyordu.Sanki sımsıkı tutsan kolu kırılacakmış gibi hissediyordu.Çok narindi.Aklından neden bunları geçirdiğini düşündü.Sonra gamzeli bir gülüş kapladı yüzünü.
Gerçektende kız kardeşinin anlattığı kadar güzeldi.Aklındaki bu düşünceler yüzünden ilerlemeyi kesmişti.Bir ses geldi kulaklarına.İlk başta ayırt edemedi ama sonradan Luna'nın sesi olduğunu anladı.
"Hadisene ne bekliyorsun!"diye sinirle soludu kız.Bir yandan da abisine ne diyeceğini düşünüyordu.Arkadaşını ona emanet etmişti nasıl derdi bayıldı diye.Ama haber vermek zorundaydı.Abisi sanki kötü birşey olduğunu anlamış gibi kız kardeşini aradı.Kızı korku kaplamıştı.Ama açmak zorundaydı.Eğer açmazsa abisi bütün şehri turlardı.Biliyordu.
Kız abisinin konuşmasına hiç izin vermeden.
"Abi Nazlı bayıldı hastaneye götürüyoruz."dediğinde abisi telefonun ardından bağırdı.
"Hangi hastane!"
Kız Emir'e döndü.Emir ne demek istediğini anlamıştı bu yüzden hastanenin yerini söyledi.Abisi hemen telefonu kapattı.Nazlı'nın iyi olmadığını biliyordu.Ancak varılacağını hiç düşğnmemişti.Bilseydi hiç gönderirmiydi onu dışarıya.İyiyim demişti ama o anlamıştı birşey olduğunu.Kötüydü biliyordu ama göz görerek onu dışarı gönderdi.Hızla elini duvara vurdu.Ardından ufak bir inilti çıktı dudaklarından.Eli kanıyordu.Duvara vurmuştu ne bekliyordu ki.
Luna kollarında yatan Nazlı'ya bakıyordu.Acaba ne yaşamıştı ki bu duruma geldi diye düşündü.Abisinin anlattıklarından biliyordu,ailesini depremde kaybetmişti.Geriye kalan sadece abisiydi.Ne kötüydü değil mi aileni küçük yaşta kaybetmek.O küçük kalp nasıl kaldırabilirdi ki.Bir daha annenin kokusunu alamamayı,babanın sesini duyamamayı.Ne zordu minik bir kalp için.
Araba durduğunda Luna kapıyı açtı.Emir de inip hemen Nazlı'yı kucağına aldı.Luna koşarak bir hemşire çağırmaya gitmişti.Emir de o sırada hastane girişine ilerliyordu.Hemşire sedye getirdiğinde yavaşça Nazlı'yı sedyeye bıraktı.Hemşire hanım durum tespiti için sordu.
"Hanımefendi neden bayıldı ve nasıl oldu?"dedi.Emir hemen cevap verdi.
"Oturuyorduk ortam biraz gerildi sonra ağlamaya başladı daha sonra da bayıldı zaten."hemşire başını onaylarcasına salladı.
Hastaneye girdiklerinden bir odaya gidiyorlardı.Emir de odaya girecekken hemşire onu durdu.
"Biz ilgilenip size haber veririz."dedi ve kapıyı yüzüne kapadı.Nazlı'dan
Gözlerimi beyaz bir tavana açmıştım.Anlamam uzun sürmemişti hastanedeydim.O iğrenç hastane kokusunu solumak nefret ediyordum!Doktor başımda dikilip
"Uyandınız demek?"dediğinde kahkaha attım.Bu adam bu beyinle nasıl doktor olmuştu tövbe ya gözüm açıksa uyanığımdır.
"Evet uyandım siz göremiyorsunuz herhalde ondan sordunuz?"dediğimde doktor güldü."Bende görebiliyorum bazen hastalar gözlerini açıyor ama aslında uyanık olmuyorlar."
dediğinde yeni bir bilgi öğrenmiştim helal olsun bana.
"Nasıl hissediyorsunuz."
"Lanet olası bileğim neden ağrıyor.Ahh."dedim.
"Bayıldığınızda incitmiş olabilirsiniz."dedi bende başımı salladım.Daha sonrasında gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.Odanın kapısı açılınca gözlerimi kapatmaya devam ettim.Odaya Emir girmişti çünkü konuşmasından anlamıştım.
"Özür dilerim."dedi ve devam etti
"Bilmiyordum seni boş yere yargıladım.......ne güzelsin keşke açsan şu güzel gözlerini de tekrar bana sinirli sinirli baksan.Yeter ki aç gözlerini başka bişey istemem."dediği an gözlerimi açtım.Gözlerimi açınca gülümsedi hemde gamzeli bir gülümseme.
"Affettim.Ama başka birisine de yapma böyle bişey yoksa benim gibi bayılır."dediğimde kollarını bana sardı.Ne çabuk benimsemiştim onu.Sanki uzun zamandır tanışıyormuşuz gibi.
Bende ona kollarını doladım.
"Su nasıl?"pat diye sorduğum soruya bilinmezlikle cevap verdi.
"Bilemiyorum ama eve gider gitmez ona herşeyi anlatıcam sana iftira atıldığını falan."dedi gülümseyip.
"Teşekkür ederim"dedim.
"Ne için?"dediğinden güldüm.
"Beni dinlediğin için."dediğimde beni şaşırtacak bir cevap verdi.
"Her zaman prenses." dedi ve odadan çıktı.BÖLÜM SONU
Evet efenim bölümü kısa yaptım ve heyecanlı bir yerde bıraktığımı düşünüyorum.Kısa yapmamın sebebi 2. bölümü atmamdı ve zaten daha fazla yazsaydım Nazlı gibi bayılıp kalacaktım.Aşırı uykum var.
Pamuk eller bir oy ve yorum atar diye düşünüyorum.Sizleri seviyorum💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Sar | Yarı TEXTİNG
ChickLitOtobüste kulaklığımı çıkarıp okuluma kadar benimle müzik dinleyen biri ile başarabilecek miydik? Yoksa yeni dostlar ve aşklar mı doğacaktı? ...