Prisoners of Darkness |Chanmin|

*5*

İyi okumalar...

Chandan

Uyandığımda güneşin ışığı yüzümü ısıtıyordu.
Seungminin kolları ise vücudumu ısıtıyordu,bir bebek misali beni sarıp sarmalamıştı.

Kafamı Seungminin göğsünden biraz kaldırıp yüzüne doğru baktım.

Melekten farksızdı benim gözümde.
Koyu kahve saçları yüzüne dökülmüştü.
Onu rahatsız ediyor gibiydiler.

Sağ elimi Seungminin yüzünün hizasına doğru getirip yavaş ve tek tek saç tutamlarını yüzünden çekip kulağının arkasına sıkıştırmıştım.
Bu hareketimden biraz huylanmış olacak ki yüzünü buruşturuyor, garip sesler çıkartıyordu.
Bende anlamasın diye kafamı tekarar onun göğsüne yaslayarak gözlerimi kapattım.

Seungminden

Hâlâ uyuyordu.
O kadar güzeldi ki kelimeler kifayetsiz kalırdı onun yanında.

Rahatsız olmasını istemediğim için yerimden kalkmamış hala ona sarılmaya devam etmiştim.

Ardan birkaç dakika geçtikten sonra kıpırdanmaya başlamıştı,uyandığı belliydi fakat hiçbirşey yapmadım.

Ancak elleri ile saçlarımı kulağıma sıkıştırana kadar. O esnada kalbimin teklediğini,nefes alışverişlerimin düzensizleştiğini hissetmiştim.

Beni uyandırdıgını düşünerek tekrar uyuyor gibi yapıyordu. Bazen bir çocuktan farksız oluyordun chan.

Ellerimi hafif ve narin bir şekilde saçlarına daldırıp okşamaya başlamıştım. Tepki vermediğini düşünüyordu, ancak o kadar gülümsüyordu ki gamzesi bile belli oluyordu.
Nefes alış verişleri de bir o kadar düzensiz bir hal almıştı.

Hafif kıkırtı arasında şunları söylemiştim:

S:iyiki başvascı olmuşsun chan.

S:oyuncu olsaydın yönetmen seni mahvederdi.

C:Gerçekten o kadar belli ediyormuyum?

Kafasını kaldırıp tatlı bir bakış ile sormuştu bu soruyu.

S:Yani saçlarını okşuyorum diye gülümsediğine göre uyumadığın belli oluyordu.

C:Hayır hayır kabul etmiyorum bunu.

Bu tatlı gülüşlerimizi bozan benim çalan telefonum oldu. Arayan ise Felixti.

S:Efendim Felix.

F:Seungmin saat kaç oldu farkındamısın?

S:En fazla 10 olmuştur felix sakin ol biraz ge- (sözümü Felix kesmişti.)

F:Saat 12.30 oldu bay uykucu, aynı zamanda Chan da yok ondan haberin var mı?

Chan ordan ben yokum der gibi kas göz yapıyordu, ben ise zaman kazanmaya çalışıyordum.

S:Chan mı? Hayır bilmiyorum Felix.

O esnada Chanın telefonu da çalmaya başlamıştı işte şimdi sıçmıştık.

F:Seungmin müsait değilsin sen galiba, bari yalan söyleme Chanı görmedim diye.

S:Yalan söylediğimi nerden çıkarttın pardon da.

F:Hyunjin yanımda ve o da Chanı arıyor.
Eee tam Hyunjin aradığında orada bir telefon çaldığına göre Chan yanında. Yanılıyor muyum??

S:Hayır yanılmıyorsun aptal!!! Evet Chan yanımda dün akşam bendeydi salonda film izlerken uyuya kalmışız  ne var bunda.

F:Tamam Seungcuğum anladım ben seni haydi bu gün izinlisiniz ,biz Hyunjin ile idare ederiz. Siz biraz baş başa kalın.