Seungminden
Aradan geçen 1 saat içinde çocuklar ile acil durum toplantısı kararı almıştık.
S:"Ne demek konumu babası gönderdi!!"
Hj:"Seungmin mesajlara bak. Babası Chanı bu konuma davet ediyor ve son kez gel diyor."
S:"Bir şey olacak ama ne olacak?"
J:"Çok şüpheli."
S:"Şu konum nereye çıkıyor bir bakalım."
Jeongin hızlıca konumu aratma motoruna girmiş detaylıca incelenmeye koyulmuştu.
J:"Seul- Incheon yolu arasından geçen bir köy var köy yolunun bulunduğu yerde de bir lojistik deposu var ve bangların deposu. Konum da orası."
S:"Güzel. Koordinat bilgilerini alacağım."
Hj:" Heyy heyy, gitmeyeceksin değil mi."
S:"Gitmeyeceğim Jisung. Sadece merak ediyorum."
J:"Bak Seungmin gitmeyeceksin değil mi. Hele ki pazar günü."
S:"Ahh tanrım sen sabır ver. GİTMEYECEĞİM!! Manyak mıyım ben??"
Jisungun yüzünü hemen bir sırıtış kaplamış dudaklarından daminik minik kıkırtılar dökmüştü. "Evet canım arkadaşım sen tanıdığım en manyak herifsin." Bu sözlerin ardından Jeongin de kahkahalara boğulmuştu. Ben ise sinirden çatlayacak duruma gelmiştim.
S:"Tamam biraz manyak olabilirim ama bu canımı tehlikeye atacağım anlamına gelmiyor."
J:"Sana güveniyoruz seungcuğumm."
S:"Chan babasının mesajına ne yazdı? Telefonda falan konuştular mı?"
Hj:"Yok, Chan daha mesajı görmedi bile."
S:"Ciddimisin. Ben ne zaman Chana mesaj atayım en geç yirmi dakika sonra cevap veriyor."
J:"Konu sen olunca ta-"
Hj:"öhö öhö öhööö ne diyorsun Jeongin çok ayıp tıch tıch tıch."
S:" Bir dakika bir dakika. Jeongin cümlesini tamamlasın."
Aslında Jeonginin ne kastettiğini anlamıştım. Sadece duymak, o ihtimal bile benim hoşuma gideceği için Jeonginden duymak istedim.
J:"Yani diyorum ki, hani siz savcısınız ya."
S:"Eeeee"
J:"Belkide dava ile ilgili önemli bir şey sorduğunu düşündüğü için erkenden cevap veriyordur."
Jisung hemen diğer sandalyeden"sıç istersen jeongin." Diye mırıldanıyordu.
S:"Olabilir bak. Bilemiyorum."
Jeongin ile Jisung göz göze gelmiş uzun uzun bakışmışlardı. Jeongin "ben ne yaptım Şimdi de bana aval aval bakıyorsun." der gibiydi. Jisung ise "Gerizekalı salak salak konuşuyorsun sıçıp sıvadın" der gibi bakıyordu. Bu enteresan bakışmayı ilk önce gözlerini kaçırarak Jeongin bozmuş daha sonrasında da konuşmaya başlamıştı.
J:"NEEEE VAR JİSUNG BENİ YİYECEK GİBİ BAKIYORSUN YAA."
HJ:"SALAK SALAK KONUŞUYORSUN SENDE. UTANMASAN CHAN SENDEN HOŞLANIYOR O YÜZDEN MESAJLARA ERKENDEN BAKIP CEVAP VERİYOR DİYECEKSİN!!"
J:"SIÇ JİSUNG. BEN BUNU KASTETMEDİM BİLE. GÖTÜNDEN UYDURUYORSUN YİNE."
HJ:"YALAN SÖYLEME JEONGİN. BAL GİBİ DE BUNU DÜŞÜNDÜN."
J:"KİŞİ KENDİNDEN BİLİR İŞİ O ZAMAN JİSUNG. KABUL ET SENDE BUNU DÜŞÜNDÜN."
Jisungu bir sırıtış kaplamıştı Jeongin ise bir o kadar öfkeliydi. Ben ise tamamen bu salaklara adapte olmaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoners of Darkness |Chanmin|
Fanfiction"Söylesene, kendi suçlarını araştırmak nasıl bir duygu başsavcı?" "Söylesene, bu suçluya aşık olmak nasıl bir duygu savcı?"