Minik Karanlığım...

Güzel bir gün

"-Bilmiyorum Allah kahretsin bilmiyorum" diye bağırdı Poyraz.
-"Ama şundan emin ol. Hiç birinize bisey olmasına izin vermicem" Gidip Semih'e sarıldım.
-"Bu iş canımı sıkmaya başladı"dedi.
-"Benimde...benimde."diye fısıldadım kendi kendime.
-"Neyse yaa üzülme iyi seylerden bahsedelim. Mesela hatırlıyomusun küçükken bi gün okul cıkışı bizim eve bahçeye gelip 'seni sviyorum'demistin.Bende gülmüstüm.Sen.alay ediyorum sanıp ne kadar cok ağlamıştın.Oysa ben orada sevincimden ne yapacağımı bilemediğim icin gülmüstüm. " O günü hatırlayınca gülümsedim.
-"Hatırlıyorum.O günden sonra erenle birlikte hep dalga gecmistiniz benimle sümüklüyüm diye." ufak bi kahlaha attı.Onun bu hallerini cok seviyodum.
-"Gezmek istermisin? Sonucta İzmire gelmisiz yani gezmemek ayıp olur"
-"Aynen yaa.Hayallerimin sehrine gelmidim ama bi türlü gezmiyorum.Sanırım ben uçtum." ikimizde hafif bir kahkaha attık.
-"Ben hazırlanıp geliyorum."
*********
Evden cıkınca önümde kocamam siyah bir porsche görmemle şok oldum.
-"oha oha oha bu gercekten burda mı yoksa hayal mi görüyorum?"
-"ne burada mı aşkım?"
-"yaa gerçekten görmüyomusun?" diye üzgün bir sekilde sordum.
-"Bin hadi" dedi hafif tebessüm ederek.Çığlık atıp üstüne atladım.
-"Bu...bu gercekten senin mi?"
-"Evet... hadi bin" dedi ve sürücü koltuğuna geçti.Bende arabaya oturunca gazı kökledi.
-"Nereye gidiyoruz?"
-"Gidince görürsün." Bir daha araba durana kadar konuşmadık.Radyoda hafif sesle bir müzik çalıyor bende ona eşlik ediyordum.
You're the light,you're the night
You're the color of my blood
You're the cure,you're the pain
You're the only thing I wanna touch
Never knew that it could mean so much,so much
You're the fear,I don't care
Cause I've never been so high
Follow me to the dark
Let me take you past our satellites
You can see the world you brought to life,to life
So love me like you do,love me like you do
Love me like you do,love me like you do...
-"sesin cok güzel"
-"Teşekkür ederim"dedim hafif gülümseyerek.Sonra araba durdu zaten. İzmir fuarına gelmiştik.Akşama kadar gezdik eğlendik.Sonra Semih bana lunalarka gitmeyi teklif edince fuarda gezmeyi bırakıp lunaparka gittik.Hava karardığı icin ışıkları açmışlardı ve çok güzel görünüyordu.
Mutlu Yağmur Mod: on
Aynen oyle iç sescim.neyse lütfen sonra konusalım
tamam byy
byy .
-" Bu gece benimle tekrar cocuk olacaksın. Hangisinden baslamak istersin?"Ona bakıp gülümsedim.
-"bilmiyorum hepsi cook güzel"
-"O zaman ben seçeyim.Imm...buldum gel" dedi ve elimi tutup beni cekmeye basladı.Kamikazenin önünde durdu.
-"Sacmalama Semih ben buna hayatta binemem" karsıma gecti.
-" Yanında ben varım unutma.birsey olmayacak"
-"tamam"dedim ve bindik.
********
Semih'in ağzından:
Yağmur o kadar güzel uyuyordu ki uyandırmaya kıyamadım.Kucağıma alıp arabadan indirdim.Lunaparkta ki tüm oyuncaklara binmistik.Yağmur cok mutlu olmuştu.Elimde olsa onu hep murlu ederdim ama sürekli olaylar oluyor ve hep o üzülüyor.Onun üzülmesine dayanamıyorum.Yukarı bakınca Poyrazı pencerede gördüm.Kafamla selam verdim.Oda aynı sekilde karşılık verdi.Yağmuru odasına çıkarıp yatağa yatırdım.Sonra odadan cıkıp kendi odama geçtim. Altıma bi eşorfman giydim sıcak olduğu için üzerime birsey giymedim.Sonra erenin odasına gittim.Emrede oradaydı.
-"Selam "
-"selam kardesim"
-"merhaba"gecip yatağa oturdum.
-"emre bi sorun mu var Yağmur ve bana cok soğuk davranıyosun"
-"yok kardesim ne sorunu olabilir ki? siz yanlış anlamıssınız"
-"İyi peki...Ben bira varmı diye bakıyorum.Sanırım bu gece uzun olacak"dedim ve aşşağı indim.Sabah olan kötü seylere rağmen yinede güzel bir gündü.Yine iyi bitmisti.Biraları alıp yukarı cıktım.O gece sabaha kadar dertleştik...