Sonbahar akşamıydı. Yalı da yemekler yenmiş herkes odasına çekilmişti.
Orhan son bir kaç gündür işten çıkıp eve gelince akşamları işte olup bitenleri gülgün'e tek tek anlatıyordu. Gülgün her ne kadar orhan'ın bu hareketlerine anlam veremesede orhan'ın anlattıklarını sabırla dinliyordu. Yine o akşamlardan bir tanesiydi. Gülgün yemekten sonra odalarına 2 tane kahve isteyip orhan'ın bugün işte ne yaptığını dinliyordu. Anlam verememişti orhan'ın bu tavırlarına ne oldu da adam bi anda her şeyi karısına anlatı vermeye başlamıştı. Çünkü hiç bir zaman orhan işte ne yaptığını anlatmazdı gülgüne hatta düzgün sohbet bile etmezlerdi. Orhan işten gelince calisma odasina gecer ve yemek saatine kadar da hep orda kalırdı. Artık dayanamayınca ne olduğunu sormak için söze girdi.
Gülgün; Orhan ne oluyor sana nedir bu hareketlerin.
Orhan; Ne varmış hareketlerimde
Gülgün; Ne mi var, son bir kaç gündür bana işte ne yaptığını anlatıyorsun resmen, hayır yani durduk yerde neden
Orhan; Rahatsız mı oldun yoksa?
Gülgün; Hayır ama hiç böyle yapmıyordun sen ne oldu da her yaptığını anlatmaya başladın bana.
Orhan; Seninle vakit geçirmek istiyorum hem de seninle aramda gizli bir şey olmasını istemiyorum artık.
Gülgün; Bunca yıl sonra mı aklına geldi karınla vakit geçirmek veya ondan bir şey saklamamak bunca yıl neredeydin orhan!
Orhan; Haklısın çok haklısın belki sana 28 yıl geç kaldım ama -
Gülgün; Aması yok orhan. Dediğin gibi bana tam 28 yıl geç kaldın sen.
Gülgün tam ayaklanıp içeri geçeceği sırada Orhan'ın sesiyle olduğu yerde durdu.
Orhan; Gülgün! Senden bir konu da yardım istesem yardım eder misin?
Gülgün; İsteyeceğin şeye bağlı neymiş o?
Orhan; Bana iyi bi eş nasıl olur öğretir misin?
Gülgün; Nee!
Orhan; Duydun işte iyi bi eş nasıl olunur öğret bana ögret ki en azından bundan sonra ki hayatimda sana iyi bi eş olabileyim.
Gülgün: Orhan sen iyi misin? Ateşin falan yok değil mı? Sen ne dediğinin farkında mısın?
Orhan; Gayette farkındayım. Bak Gülgün sana bunca yıl iyi bi eş çocuklarıma ise iyi baba olamadım bunu biliyorum. Ama bana yardım et, et ki senin için çocuklarımız için değişeyim. Evet belki geçmişte kötü şeyler yaşattım sana ama herkes ikinci bi şansı hak eder bana da bi şans ver değişeyim senin için lütfen gülgün
Gülgün geçmişte yaşadıklarını hatırlayınca gözleri dolar.
Gülgün; Orhan sen bunca yıl değişmemişsin bundan sonra mı değişeceksin Allah aşkına
Orhan; Niye öyle diyorsun Gülgün bak ferite nasıl da değişti seyran için. Bende değişebilirim.
Gülgün: Ferit seyranı çok seviyor orhan. Ama sen [Yutkundu] ama sen beni sevmiyorsun ki
Orhan; Sevmediği mi kim söyledi Gülgün seni seviyorum ben
Gülgün; Hayır orhan bu sevgi değil. Sevgi dediğin böyle olmaz. Sevgi, karşındaki insana şefkat göstermek, ilgi göstermek ve saygı duymaktır. Sen hiç bir zaman bana ilgi veya şefkat göstermedin. Varsa yoksa kırdın, üzdün, bağırdın çok acı çektirdin sen bana, bu da sevmek olmuyor. Senin bana çektirdiğin acıları saymaya kalksam ohoo burdan üsküdar'a yol olur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Ve Son Aşkım
FanfictionSeni sevmenin nasıl olduğunu bilmek istiyorum... ✨️ Bana sevmeyi öğretir misin?