hediye

1K 110 57
                                    

yeonjun☀️: soobin

soobin: efendim

yeonjun☀️: okulda mısın

konuşmamız lazım

benim seninle konuşmam lazım yani

soobin: konuşalım ? 

kötü mü

yeonjun☀️: hayır

soobin: tamam 

yangın merdivenlerinin orası boş

orda buluşalım

yeonjun☀️: tamam geliyorum

-

Yeonjun sınıftan çıkıp yangın merdivenlerine doğru yürürken aklından çok bir şey geçmiyordu aslında, kafasında dönen onca fırtınadan, onca karışıklıktan sonra hepsini boşvermişti. Sadece o an aklından ne geçerse onu yapacaktı. Zamanın telafisi yoktu ve daha fazla harcamak istemiyordu da.

Merdivenlerin sonunda arkasındaki duvara yaslanmış, elleri ceplerinde çocuğu görünce kalbinin hızlanmasına karşı koyamadı. Soobin'i ne zaman görse sanki bütün devreleri birbirine giriyordu. Elini nereye koyacağını bilemiyor, neye bakması gerektiğini veyahut ne demesi gerektiğini bilmiyordu. 

Karşısındaki onu tamamen başka bir insana çeviriyordu ama sorun yoktu. Daha mutlu olduğunun farkındaydı. Mesela geceleri korkudan değil, yanında Soobin'in boşluğunu hissetmekten uyuyamıyordu. Varlığını bir kez tatmıştı, şimdi zar zor sığdıkları tek kişilik yatakta yatmak ona yalnız hissettiriyordu. Uyandığında düşüncelerinin bir parçası hep yanında onu arıyordu. Tek gece olmasına rağmen sanki günlerdir birlikte uyumuş gibi özlemini çekiyordu sarılışının.

Soobin de onu fark edince kollarını açmış, onu kabul etmişti. Hızlıca sarıldığı için Soobin biraz sendelemişti ama ellerini asla belinden çekmemişti. O boynuna küçük öpücükler kondururken kafasındaki karmaşayı durdurmaya çalışıyordu. Soobin hakkında sevdiği şeylerden biri de buydu aslında, her zaman onu nasıl iyi ve değerli hissettireceğini en iyi bilenlerdendi. Ona sıkıca sarılıyor, saçlarına ve boynuna öpücükler verirken bazılarını duymaya yetişemediği iltifatlarını sıralıyordu ona. 

Yüzünde engelleyemediği gülümsemesiyle istemese de ellerini uzun boylunun ensesinden çekerken karşısında durdu. Nasıl söylenirdi ki bu? Daha kendisi bile sevgisini anlatamıyorken Soobin'e nasıl ona aşık olduğunu anlatacaktı bilmiyordu. En azından daha bir hoş ortamda yapmayı yeğlerdi. Tabii içindeki bu sevgi daha fazla tutarsa onu patlatmayacak olursa, evet, bunu daha iyi bir ortamda da yapabilirdi.

"Söyle bakalım neymiş bu konu, öyle yazınca korktum resmen. Taehyun'la oturup 5 dakika boyunca bir şey yapıp yapmadığımı düşündük."

"Hayır şapşal yapmadın bir şey, benim konuşmam gerekiyor sadece ama nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. İyi değilim bu konularda."

"Bizimle ilgili mi?"

Siyah saçlı onu tekrardan kollarına alırken başını eğmiş aşağıdaki yüzüne bakmaya çalışıyordu gülümseyerek. Daha ne kadar utanabilirim diye düşündü Yeonjun kafasını sallarken. 

Cesaretini toplayıp tekrardan kafasını kaldırdığında yutkunamadığını hissetti. Soobin aralarında sadece birkaç santim kalmışken bütün yüzünü sanki dünyanın en önemli parçasına bakar gibi inceliyor, elleriyle bel oyuğunu sıvazlıyordu. 

never say never • yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin