twilight bella ve bazı sıkıntılar

1.5K 145 49
                                    

bakma: şşt

yeonjun: noldu

bakma: alt katta işim bitti benim 

işiniz bitti mi diye yazdım

yeonjun: bitmek üzere

seulgiyle nevresimini koyuyoruz şimdi 

ondan sonra geliriz

bakma: iyi

mutfaktayım bir şeyler yer öyle çıkarız

yeonjun: aç değilim ben pek

bakma: ne yedin

yeonjun: atıştırdım kek falan

aç değilim yersiniz siz ben bir şeyler içerim

baka: tamam sana limonata çıkarıyorum

yeonjun: peki

sağol

bakma: rica ederim

-

Soobin arkasından gelen iki yorgun bedenle kapıya vardığında zar zor zili çaldı. Sabahtan beri eşyalarını topluyorlardı ve tam 3 çanta 1 valiz çıkmıştı. Soobin Yeonjun ve Seulgi gelmeseydi halinin ne olacağını bilmiyordu. 

Kapı açılıp annesini gördüğünce gözlerinin dolmasına engel olamadı, omzundaki çantayı yere bırakıp annesine sıkıca sarıldığında uzun zamandır tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı. Annesi bir eliyle saçlarını hafifçe okşuyor, bir yandan sırtını sıvazlıyordu. Bunca zaman yük olmamak için annesine hiçbir şeyi anlatmamıştı ama şimdi, bahçeli evin kapısında annesine sarılıp bütün birikmişliklerini boşaltıyordu. 

Mutfaktan çıkıp yanlarına gelen kadın ufak bir tebessümle yanındaki kızı ve kendisini içeri davet ettiğinde Yeonjun Seulgi'nin elindeki valiz ve çantayı almış, önden onu geçirmişti. Sabahtan beri kendisine zaten doğru düzgün iş yaptırmamış, her şeyi kendi başına üstlenmişti. Son anda Yeonjun da odayı temizlemeye ve eşyaları katlamaya katılınca işleri daha çabuk bir şekilde bitmişti. Karşısındaki sarı saçlı ve uzun boylu kadın samki onu yıllardır tanıyormuş gibi sarılınca içi sıcacık oldu. Demek aile olmak böyle hissettiriyormuş dedi. 

Seulgi ve genç kadın kapı önünde kısa bir sohbete daldığında Yeonjun Soobin'in yere bıraktığı çantayı alıp içeri geçirdi. Sohbete Soobin ve annesi de katılınca onları dinlemekle yetindi. Yanında annesinin kollarında duran Soobin'i ilk defa bu kadar rahatlamış ve mutlu görüyordu. Siyah saçlı da ona dönünce belli belirsiz bir gülümseme bırakıp kafasını eğdi.

"Soobin, bizi yeni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın bebeğim ?"

Teyzesinin dediği şeyle beraber Yeonjun'a döndü. Arkadaş? hayır bu oldukları durum için fazla yakındı. Düşman? yaşananlara bakılırsa düşman sayılmazlardı aslında. Hala eskisi gibilerdi fakat...daha yakınlardı. Soobin Yeonjun'a bakmayı sürdürürken Yeonjun garip havayı düzeltmek için konuştu.

"Ben Choi Yeonjun efendim, Soobin'in sınıf arkadaşıyım."

"Memnun oldum canım, bende Haseul. Soobin'in en sevdiği teyzesiyim."

"Hadi tanışma merasimi bittiyse, Soobin sen arkadaşlarınla getirdiğin eşyaları odana götür anneciğim. Biz Haseul ile size bir şeyler hazırlayalım o kadar yol gelmişsiniz. Sonrasında Yeonjun'la nasıl tanıştığınızı dinleyeceğim. Yanlış anlama Yeonjun, Soobin dışarı karşı biraz hırçındır da. Senin gibi şirin bir oğlanla nasıl anlaşabiliyorlar merak ediyorum."

never say never • yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin