2. Bölüm

1.1K 53 20
                                    

Koç'la birlikte gelen doktor içeri girmişti.

Bir şeyler yaptıktan sonra içeriden çıktı.

'Ne zaman görebilirz doktor Bey?'
Sabırsızca sormuştum.

'Şuan içeri bir kişi girebilir ama lütfen hastamızı çok yormayalım, geçmiş olsun.' Deyip gitmişti.

İlk kim girecek diye düşünürken herkes bana bakmıştı.

Yavaşça kapıyı açıp içeri girdim.

Ebrar'ın gözlerine bakarak yanına kadar yürüdüm. Gözlerimden yaşlar akıyordu.

Ya ona bir şey olsaydı?

Yanına gittiğimde yanaklarını, boynunu, alnını, gözlerini, burnunu, dudakları hariç her yerini öptüm.

Alnımı alnına yaslayıp derin bir nefes çektim içime

'Ölüyordum. Senin içeride olduğun her dakika kafayı yiyecek gibiydim, aklımı kaybettim.'

Konuştuktan sonra gül kurusu rengi dudaklarına ağlamaktan şişmiş, çatlamış dudaklarımı bastırdım.

Ebrar anında karşılık vermişti. Alt dudağımı öpmeye başladığında bende aynısını üst dudağına yaptım.

Canını yakmamak için saniyeler sonra ayrıldım dudaklarından.

İşte şimdi nefes alabilmiştim.

Yatağın kenarındaki refakatçi koltuğuna oturdum.

Ebrar'ın elini bir saniye bile bırakmamıştım.

Az kalsın ellerimden kayıp gidiyordu.

'Özür dilerim bebeğim seni ağlattığım için.'

Dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçtı.

'Çok korktum, ne yaptığımı bile hatırlamıyorum. Koskaca evrende bir başıma kalmış gibi hissettim.'

'Korkma meleğim, iyiyim ben çok yakın zamanda eskisi gibi ordan oraya zıplayacağım.'

Heyecanlı çıkartmaya çalıştığı bitkin sesiyle konuşmuştu.

'Mile, su.'

Hemen elini bırakıp ayağa kalktım. Odada su olmadığını anlayınca kapıya gidip takıma seslendim.

'Ebrar su istiyor var mı?'

'Var var.'
Hande koşarak yanıma geldi. Elimdeki açılmamış suyu bana verdi. Gülümseyip yanağına öpücük bıraktım.

'İyi mi?'

Elimi Hande'nin yanağına koyup derin bir soluk bıraktım sessiz hastahane koridoruna.

'İyi, daha iyi olacak.'

Arkadaki herkeste gözlerimi gezdirdim.

Elimle tuttuğum kapıyı sonuna kadar açıp;

'Girin.'
Dediğimde hepsi bu anı bekliyormuş gibi çocuk gibi bağıra bağıra odaya girdiler.

Hande hemen Ebrar'a koşup yüzünü avuçlarının içine aldı. Yanaklarını öpmeye başladı.

'Bebeğim iyi misin? Bizi çok korkuttun ömrümüzden on sene gitti.'

Ağladığı için hâlâ düzelmemiş boğuk sesiyle her an tekrar ağlayacakmış gibi konuşmuştu.

Ki öyle de oldu.

Yüzünü Ebrar'ın boynuna gömüp ağlamaya başladı.

Ebrar elini Hande'nin saçlarına koyup okşmaya başladı.

Rayiha  EbGasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin