Sabah ezanında diclenin kalp atışları durdu doktorlar odaya doğru koştular konak halkı neler olduğunu anlamaya çalışıyordu doktorlar perdeleri kapatim Dicle'ye ne kadar kalp masajı yapsalar da fayda yoktu diclenin ruhu çoktan vefat etmişti. Haraketsiz bedeni öylece yatakta duruyordu diclenin eli sedyeden sarkinca doktorlar hayal kırıklığına uğradılar ve diclenin yüzünü örtüler bi doktor odadan çıkıp konu izah etmek için boranın ve yadenin yanına gitti boran doktorun yüzünden anlamıştı ama yine'de doktoru dinlemek istedi doktor gelip diclenin vefat ettiğini söyledi yade boranın koluna yaslanıp ağlamaya başladı delal yere çöküp çığlık atıp feryat ediyordu Şule ise çocukluk arkadaşını kızkardeşini kaybetmişti öylece duruyordu Şule derin yaralanmıştı kabulenemedi odaya gidip diclenin üstünden örtüyü çekti yüzünü tutup öptü doktorlar onu ne kadar ceksede fayda yoktu Şule kuvvetli bir şekilde dicleyi tutup hıçkırarak ağladı en son doktorlar Şuleyi çekip sakinlestirici vurdular başhekimi borani odasına çağırdı boran başhekimin odasına girdi doktor önce ellerinden geleni yaptıklarını söyledi birazda teseli edip asıl ölümün neden olduğunu anlatmaya çalıştı
_boran bey ben aslında sizi Dicle hanımın neden intihar ettiğini söylemek için çağırdım
_buyrun doktor bey
_boran bey sonuçlara göre Dicle hanım tecavüz' e uğranmis galiba bunu kaldiramayip intihar etti
Boranın birden kan dolaşımı durdu doktorun sadece duduklari oynuyordu boranın gözleri kapanmaya başladı yıllardır bacısı gibi yetiştirdiği kız tecavüze uğranmıştı boran ayağa kalkarken hafif salandi doktor boranın bu halini anlayabiliyordu çünkü çok ağır bi durumdu boran odadan çıkarken çıkmaz yere çöküp ağlamaya başladı bu durumu kaldiramiyordu delal boranin yanına geldi boranın yerde ağladığını görünce hızlı adımlarla yere gelip oturdu
_ boran noldu söylesene niye bu kadar yıkık bi durumdasin
_ delal içime büyük ateş düştü bu kadarı çok ağır
_noldu boran anlat lutfen korkutma beni
_ delal Dicle tecavüz' e uğranmis şerefsizin biri benim bacima namusuzluk yapmış onu hı bulursam bak neler olacak delal
Delal kocasının bu sözünde kendine gelemedi delal diclenin bunu neden kendineden sakladığını bilmiyordu delal kocasının yerden kaldırıp konağa gidip akşama kadar ağladılar yarında cenaze işlemleri yapılacaktı delal aşırı yorgundu odaya geçip duş alıp rahatladı delalin gözleri ağlamaktan şişmişti biran odaya gelip delale sarıldı ağladı boranın zoruna gitmişti dicle onun kızkardeşi gibiydi ayni konakta birlikte büyüdüler delal kocasının başını kaldırıp duşa girmesini söyledi onunda rahatlamaya hakkı vardı iki gün hastaneden çok yorulmuştu boran duştan çıktı yatakta oturan delali görünce hemen yatağa uzanıp kafasını delalin bacaklarına uzandı delale Dicle'yle küçüklüğünü anlatmaya çalıştı onunla oyun oynadıkları hatırladıkça boranın gözlerinden yaş akmaya başladı boran ve Dicle çocukken abi kardeş gibilerdi büyüdüklerinde bile samimilerdi boran diclenin bu ağır durumunu yedirememisti delal boranın saçını okşayıp teseli ediyordu delal bu konağa gelin gelince ona ilk samimi davranan dicleydi ve Dicle hep onun yanında oldu arkadaşı yoldaşı oldu ama bu arkadaşlık yarıda kalmıştı delal gözyaşlarını silip uyumak için yatağa uzandı Boran işe terasa geçip peşi peşine sigara içiyordu bir sigarası bitmeden diğerini içiyordu sabah saat 6 da konak halkı uyanıp cenaze çadırı kurup çay yapmaya başladılar komşular tanıdıklar yavaş yavaş geliyordu delal sabah uyandığında boranın terasta çökmüş halde görünce dahada üzüldü boran sandalyede oturmuş yanındaki bitmiş paketlerden başka birşey yoktu delal boranın arkasından gelip sarıldı teselli edercesine boranın gözleri kırmızı ve şişmişti delal kocasının misafirlerin geleceğini söyledi duşa girip kendini toplamasını söyledi boran karısını dinleyip kalktı duş aldı siyah gömleğini siyah pantolonunu siyah gözlüğünü giyip aşağıya indi
Yadenin etrafında oturan kadınlar yadenin feryadını dinliyorlardi kadınların ellerinde bi mendil göz yaşlarını siliyorlardu sabah 9 gibi diclenin selasi okundu öğlen 13:00 defnedilecekti seladan sonra yade havlunun içinde
Zaroka min a biçûk, min niha çawa di gorê de veşar
Türkçesi;
Küçük yavrum ben seni nasıl mezara
Defnedim şimdiYadenin bu sözü kadınların dahada ağlamasına sebep oldu dicelenin annesi yoktu Dicle küçükken ölmüştü babasıda evlenip terk etmişti diclede yadenin elinde büyüdü onlara hep hizmet ederdi sözlerini asla ikiletmez hep dinlerdi konakta büyüyen küçük Dicle genç kızken bu talihsiz iğrenç olaya magruz olup hayatına kıymıştı Diyarbakır' da herke dicleyi çok severlerdi Dicle güler yüzlü bi kızdı herkese güler samimi davranırdı gençliğin yarısında hayatından oldu dicelenin hatıra fotoğrafılarina bakan Şule ve delal gözyaşlarını tutamadı Dicle ve boranın çocukluk fotoğraflarını gören delal alıp odaya götürdü delalin ağlarken birden ağır sancıları tutu delal çığlık atmaya başladı boran yade odaya koştular delale birşey oldu zannetiler boran delalin karnını tuttuğunu görünce hemen kucağına alıp arabaya bindirip hastaneye götürdü.
![](https://img.wattpad.com/cover/349027747-288-k490236.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELAL GELİN
ChickLitboran bu yaşına göre kalbini kimseye açmamış sürekli işiyle uğraşan bir ağa küçük yaşta annesiyle babasıni toprağa veriyor ve 7 yaşından beli yade nenesiyle kalıyor ve küçük yaşta biran ağa oluyor gözünü hep intikamla bürümüş küçük yaşta Diyarbakıri...