3. Bölüm

36 7 2
                                    

Kısa oldu, üzgünüm🥺🥺
İyi okumalar🥺❤️💎🩷🩵🍧
---------------------------------------------------------

Okula geldiğimde herkesin bana bakan saçma bakışlarını görmezden gelerek okula girdim. Üç kat yukarı çıkmam gerekiyordu, bu oldukça zahmetliydi ama zorundaydım. Zaten bir haftadır okula gelmiyordum, ilk ders matematikti, matematik hocası ise sınıf hocamızdı.

Azarlanmaktan değil, rezil olmaktan korkuyordum. Belki de adımın katile ya da "Piç"e çıkmasını istemiyordum. Genellikle ailevi sorunlar hakkında hep ciddi, biraz hüzünlü ve dürüst davranırdım. Asla ve asla yalan söylemezdim kimseye. Belki iyi olmak hakkında yalan söylüyor olabilirdim evet, ama onu herkesin söylediğine eminim.

Ders başlıyor, umarım bu pislik hoca beni rezil etmez.

-Pislik olan sensin Jihoon.

Kes sesini iç sesim dediğim hayalete benzettiğim ama ne olduğunu bilemediğim sesin sahibi.

-Gerzek ya.

"Neden bir haftadır okula gelmiyorsun Jihoon?" Dedi öğretmen hesap sorar gibi. O an öğretmenin geldiğini gördüm. Tüm sınıfın o rahatsız edici, kötücül, iğrenç ve dalga geçer bakışları benim üzerimdeydi. Onlara, "Ne bakıyorsunuz lan?" bakışları atıp önlerine döndürüp ayağa kalktım. Şimdi saçmalamadan doğru düzgün bir açıklama yapmam gerekiyordu yoksa gerçekten kendi kendimi rezil edecektim ve bu en istemediğim şeydi. Zaten başımda bu kadar şey varken bir de üstüne bu saçmalığı düşünüp kafamı doldurmak ve bu anı silmek istemek istemezdim.

"Hastaydım öğretmenim." Dedim ciddi bir şekilde. Öğretmen ise sadece dalga geçer gibi güldü ve telefonunu aldı.

"Bakalım baban da öyle diyecek mi? Babanın numarasını ver."

"Babam yok hocam."

"Aa, ne oldu?" Diye sordu.

Kusura bakmayın hocam ama ben öldürdüm.

"Öldü." Dedim duygusuz bir ses tonu ile. Bütün sınıf tekrar bana bakınca içimden kendi kendime sabır çektim.

Şaka gibiydi.

"Annenin numarasını ver."

"Annem hastanede."

"Ona ne oldu?"

"Hasta." Dediğimde bir kız gülüp hocaya bağırdı.

"Hocam kendini acındırıyor ya!"

"Kes sesini!" Dedi öğretmen ve egolu, pislik, kötü, makyaj ve sevgili yapmaktan başka bir başarısı olmayan, notu hocalar ile sevişerek alan sarı çiyan ile kavga etmemize gerek kalmadı.

"Otur Jihoon, ama bu konuyu sonra konuşacağız. Açın defterleri."
______________________

Yine her zamanki gibi iğrenç ve kötü hissediyordum. Tüm dersleri annemin kafamın içinde dolaşan sesi ile geçirmiştim ve günün geri kalanında hiç ses çıkarmama rağmen hocalar bir sürü kez bana takmıştı ve her defasında rezil olmuştum.

Ayrıca bununla kalmamışlar, bu iğrenç hocalar sınıfa yeni gelen depremzede bir kıza yaşadıklarını anlattırmış ve yanıma koymuştu. Bir de kız hüngür hüngür ağladığı için ona sözlü notundan sıfır vermişti.

Sonuç olarak ikimizinde adı çıkmıştı ve ikimiz de buradan rezil olmuş, iğrenç hissederek ayrılmıştık.

Yine okul evimiz olmamıştı, yine okuldan nefret etmiştik ve yine okula lanet okumuştuk. Yine ve yine sınavlardan da okuldan da nefret etmiştik. Yine ve yine zorbalık görmüş, yine rezil edilmiş, yine hakarete uğramış, yine kötü hissettirilmiş bir şekilde ayrıldık okuldan ve burası yine derin bir iz bıraktı bize.

Dayanmak istiyordum ama içimden bir ses, intihar et Jihoon, zaten senin için birini çağıran ya da seni kurtarmaya çalışan biri olmayacak. Git ve yıllar önce kıpırdamasaydın bunları yaşamayacağın yerden atla geber, diyordu.

Ama bunu yapamazdım. Annemi bu dünyada yalnız bırakamazdım, bunu yapamazdım. Bir insan dahi bile beni sevmemesine rağmen hayatta kalmalıydım çünkü bakmak zorunda olduğum, sevdiğim bir annem, mektuplaştığım ve Japonya'da olan arkadaşlarım, son olarak ise sokakta baktığım şirin kedicikler vardı. Ve kesinlikle kedilerimin beni sevdiğine emindim. En azından hayvanlar beni seviyordu.

Ve o ses geldi tekrardan...

"Sende baban gibi geber git!!"

Babam gibi...

Kes Jihoon.

Ödevlerimi yapıp yattığımda kapı çaldı. Oflayarak yataktan kalktım. Kapıyı açtığımda kimsenin olmayışı mahalledeki çocukların iyi günlerinde olduğunu söylüyordu.

Tam kapıyı kapatacağımda yerde bir gül gördüm. Evet, bir gül... Onu yerden aldım. Ne not, ne bir şey vardı. Sadece konmuştu işte, pembe bir gül... Bu garipti. Bunu saklayacaktım.




Gözlerim yandığı için bunu burada kesiyorum. Düzenleme 8 Aralık Cuma günü 2023 yılı saat 17. 57.

İyi günler🫠✨💎

(605 Kelime)

Sevgi Hançeri (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin